loading
close
SON DAKİKALAR

Anketçilerin Çarpıttığı Gerçek

Can Ataklı
Tarih: 17.10.2013
Köşe: Günlük Yazılar

Can Ataklı; Bütün anketçiler ısrarla ''Sarıgül CHP adayı olmalı'' baskısı ve yönlendirmesi yapıyor.

Çarşamba gecesi (16 ekim 2013) CNN Türk’te beş ayrı anket şirketinin sahip ya da yöneticileri canlı yayındaydı.

Başta İstanbul olmak üzere büyük kentler ve elbette Türkiye genelindeki tahmin sonuçları konuşuldu.

Doğal olarak en merak edilen konu İstanbul. Çünkü İstanbul’un sonucu tüm Türkiye’yi etkileyeceği gibi iktidarın da kaderini belirleyebilecek önemde.

Tartışmaya katılan anketçilerin hepsinin tek ortak noktası vardı.

Hepsi de AKP’nin Ankara ve İstanbul’u kazanacağını söylediler. Yaptıkları anketler bunu gösteriyordu.

Oysa satır aralarına baktığımızda, aslında hepsinin de bu sonuçlardan çok emin olmadığını görüyorsunuz.

İri sözlerle “AKP kesin kazanacak” dedi hepsi ama işin aslı hiç de öyle değil.

Peki bu gerçeğin tam anlaşılması nasıl önleniyor?

Bütün anketçiler ısrarla “Sarıgül CHP adayı olmalı” baskısı ve yönlendirmesi yapıyor.

Müthiş bir algı yöntemiyle ancak Sarıgül’ün CHP adayı olması halinde AKP’nin kaybedebileceği ima ediliyor.

Üç araştırma şirketinin sahibi de “Sarıgül aday olursa CHP’nin oyları artıyor” dedi. Bir tanesi Sarıgül’ü kazanmış bile gösterdi.

Anketler nasıl yapılıyor, sorular nasıl soruluyor bilmiyorum.

Zaten anketçiler de bunu tam açıklamıyor.

En anlaşılır sözleri “CHP’den adı geçenleri Kadir Topbaş karşı soruyoruz” şeklinde.

Yani “Topbaş mı Sarıgül mü?” veya “Ataklı mı Topbaş mı” ya da “Tekin mi Topbaş mı?” gibi sorulduğunu anlıyorum.

Aklımda kaldığı kadarıyla, adım da geçtiği için yazıyorum, benim ve Gürsel Tekin’in adı sorulduğunda CHP’nin oranı 32-33’te kalıyor, Sarıgül’le 43-44’e çıkıyor.

Neden?

Yani AKP’li seçmen çok bilinçli biçimde “Sarıgül gelirse daha iyi bir İstanbul olur, bu nedenle AKP’den vazgeçerim” mi diyor?

İşte bana göre ince tezgah burada.

Aslında Sarıgül olsun ya da olmasın, İstanbul’da iktidara yönelik ciddi bir öfke var.

Daha önce AKP’ye oy veren çok sayıda seçmen bu seçimlerde oyunu esirgeyeceğini söylüyor. Bunu çok duyuyoruz.

Sorun “AKP’ye vermeyeceğim ama kime vereceğim” sorusunda düğümleniyor.

Genel olarak CHP’ye yönelik bir güvensizlik olduğu da ortada.

CHP ise son bir yıl içinde kendi içinden hiçbir aday üretemedi. Üretemediği gibi bunu denemedi bile.

Kimseyi aday olması konusunda zorlamadığı gibi kendiliğinden ortaya çıkanları da görmezden geldi.

Sarıgül ise, çok büyük paralar harcayarak, arkasına ciddi bir İstanbul sermayesi desteği alarak neredeyse üç yıldır “İstanbul ancak Sarıgül’le alınır” propagandası yapıyor.

Bu çok ciddi bir algı yönetimidir ve başarılı da olmuştur.

Gerçekten; oy verse de vermese de yüzbinlerce İstanbul’lu “CHP kazanamaz ama belki Sarıgül’le olabilir” algısının altında ezildi.

Bu nedenle bir ay öncesine kadar sokağa çıktığınızda kime “CHP nasıl kazanır?” diye sorsanız “Sarıgül’le” cevabı dışında bir isim duyamazdınız.

Oysa şimdi durum aynı değil.

Artık CHP’nin içinden de aday olanların bulunduğu ortaya çıktı. Medya “kerhen” de olsa bu isimleri telaffuz ediyor.

Başta CHP seçmeni olmak üzere, oyunu bu seçimde AKP’ye vermemeyi düşünen kesimlerde bir tartışma başladı.

Ismarlama anketlerle ortaya sunulan “Sarıgül dışında hiçbir adayın şansı yok” baskısının etkisi giderek azalıyor.

Ama anketçiler yılmıyor. Soruların ne olduğunu tam açıklamadan, “Bir de şöyle sorduk, bir de bunu denedik” gibi normal insanların bir anda gözlerinin önüne getiremeyeceği “durumlar” yaratarak Sarıgül efsanesini sürekli pompalıyorlar.

İşte burada “neden” sorusunu sormalıyız?

Anketçiler, AKP yandaşları, CHP’nin yeminli düşmanları neden ısrarla “Sarıgül’den başkası olmaz” diyorlar.

Çünkü CHP’nin Sarıgül’le kaybedeceğini biliyorlar.

İstanbul’da AKP’nin kaybetme tehlikesi olduğunu görüyorlar, hatta bunun ciddi bir akıbet olduğunun da farkındalar.

O halde, CHP adayı olarak seçimi kaybetmesi en mümkün olan ismi öne sürüyorlar.

Şimdi can alıcı bir soru sormak istiyorum?

Sarıgül oyunu zaten CHP’ye verenlerin tamamının oyunu alabilecek midir?

Yine güya anketçilerin rakamlarına göre bu oran yüzde 70.

Yani CHP’lilerin yüzde 70’i İstanbul adayının Sarıgül olmasını istiyormuş.

Bu durumda Sarıgül’e CHP desteği yüzde 100 değil.

Oysa diğer partilerden ve özellikle AKP’den de oy alarak seçilebilecek bir CHHP adayının önce kendi partisinin tamamının desteğini alması gerekmiyor mu?

Tabii Sarıgül’ü söylemeyen yüzde 30’un seçimde CHP’ye oy vermeyeceğini söylemiyorum, ama ciddi fire verecektir.

Ki zaten anketçilerin ince tezgahı da bu.

AKP’ye öfkelenen, icraatlarını beğenmeyen, bu seçimde oyunu tekrar AKP’yi vermeye düşünmeyen seçmenler, kazanacak parti olarak gördükleri CHP’ye oy verebilirler, ama CHP içinden çok ciddi bir kayıp olması halinde, gelen giden birbirini dengeleyecek ve CHP seçimi yine kaybedecektir.

Yani anketçiler, ısrarla ve adeta beyin yıkayarak Sarıgül’ü öne çıkararak CHP içindeki fireleri körüklemek istiyorlar.

Bu konuda önümüzdeki günlerde başka yazacaklarım da var.

Bugüne kadar adaylık konusunu ağırdan alarak, partinin yapacağı anketleri bekleyerek geçirdim. Ama bu da bir yere kadar.

Adaylık sürecimi tek başıma sürdürüyorum.

Vatandaşın sokakta, otobüste, tünelde, metroda, motorda, lokantada, kahvede, sosyal medyada verdiği destek dışında hiçbir gücüm yok.

Ama biliyorum ki, AKP İstanbul’da kaybediyor.

CHP artık cesur ve akıllı davranmak zorundadır.

Can Ataklı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları