Arap medyasında Türkiye’den satır haber bile yok
Can Ataklı; Erdoğan’a göre TOGG’un bugüne kadar 86 bin 400 araba üretmesi gerekiyordu.
ANALİZ
İslam ülkeleri “İslam ordusu” kurduklarını bile unuttular!
Tarih 15 Aralık 2015’i gösterdiğinde Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed Salman, “İslam Ordusu” kurulduğunu açıkladı.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bu ordunun temel amacı Suriye’de akan kanı durdurmak, savaşı sona erdirmekti.
O dönem Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar bu ordunun kuruluş törenine katılmıştı.
Bu ordunun bir parçası olmak elbette Türkiye’de yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Arap dünyanın “Arap NATO’su” diye tanıtmaya çalıştığı bu ordu Türkiye’nin “laik, demokratik” yapısına elbette uymuyordu.
Tabii iktidar her zamanki gibi “Sana ne yaaa, sana mı soracağız, sen kimsin yaaaa” tavrını uyguladı.
Dinci çevreler tarafından çok desteklenen bu girişim hemen hiçbir iş yapmadı bugüne kadar.
Böylelikle de bir anlamda hasır altına itilmiş gibi oldu ülkemizde.
Bu ordu katılımcı tüm Müslüman ülkelerden asker alacaktı.
Askerin yanı sıra ortak bir savunma sistemi kurulacak, sadece bu orduya has silah ve mühimmat bulunacaktı.
Aradan 8 yıl geçti.
Güya Suriye’deki kan dökülmesini önlemek kurulan bu ordu bugün çok çetin bir durumla karşı karşıya.
İsrail Hamas’ın saldırılarını bahane ederek Gazze’ye karşı orantısız güç kullanarak katliam yapıyor.
İslam dünyası ise “kınamak, protesto etmek” ve tabii ki “blöf” yapmaktan öte hiçbir şey yapamıyor.
Oysa güya ortada kurulmuş bir ordu var.
Bu ordunun teşkilat yapısı tamam.
Asker ve silah mühimmat açısından da sorun yok.
Peki neden hiç gündeme gelmiyor bu konu?
Arap ülkeleri aralarında konuşuyorlar, bağırıp çağırıyorlar, başta Amerika olmak üzere batı ülkelerini suçluyorlar.
O kadar.
Hiçbiri harekete geçemiyor, hiçbiri kılını bile kıpırdatamıyor.
Çünkü tamamına yakını ABD bağımlısı.
ABD açıkça tarafını belli edince, bu Müslüman ülkelerin hepsi sessiz kalmayı ya da en azından harekete geçmemeyi tercih etti.
Türkiye’de olanlara ise hiç bakmayın.
Türkiye’yi Filistin konusunda ne batı dünyası, ne Arap ülkeleri ne de birkaçı hariç diğer Müslüman ülkeler ciddiye alıyor.
Bizdeki tamamen içe dönük bir propaganda.
İslam Ordusu’nu ben de unutmuştum.
Gazze açıklarına sembolik olarak uçak gemisiyle birlikte donanma gönderilmesini önermiştim.
Buna diğer Müslüman ülkelerin de katılması gerektiği yazmıştım.
Ortada kurulmuş bir ordu var, ama kimsenin aklına bunu harekete geçirmek gelmiyor.
Neden acaba?
Size bu orduya katılan ülkeleri de sayayım:
Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Pakistan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Türkiye, Çad, Togo, Tunus, Cibuti, Senegal, Sudan, Sierra Leone, Somali, Gabon, Gine, Filistin, Komor İslam Federal Cumhuriyeti, Katar, Fildişi Sahilleri, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Mali, Malezya, Mısır, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya, Yemen.
Bİ SORALIM BAKALIM
Erdoğan’a göre TOGG’un bugüne kadar 86 bin 400 araba üretmesi gerekiyordu
Ara sıra TOGG’u yazdığımda saray trolleri hemen harekete geçiyor.
Yandaş medyanın adamları da saldırıyor.
Neymiş; “TOGG’lar İtalya’dan getirildi” demişim.
Aslında öyle demedim, “Almanya’da üretildi, İtalya üzerinden RO-RO’larla Gemlik’e getirildi” dedim.
“Fabrika yok” demedim.
“Üretim yok” demedim.
Söylediğim sadece şu; “Seçim öncesi elektrikli otomobil üzerinden propaganda yapılıyor ve algı yaratılıyor. Şu anda gösterilen otomobiller burada üretilmedi, prototip olarak dışarıda imal edildi. Bunların sayısı da 68’dir. Diğer araçlar burada üretiliyor.”
İşte bu kadar basit.
Ama gel de bunlara anlat.
Ancak yine de çok dikkatimi çeken bir nokta var.
Büyük gösterilerle sunulan TOGG’lar şu ana kadar kaç tane üretildi?
Kura çekimine giren ve hak kazanan 20 bin kişiden kaçı arabasına kavuştu.
Ama en önemlisi şu:
Erdoğan 24 Nisan günü TOGG’u överken aynen şunu söyledi:
“TOGG ön siparişte rekor kırdı. Muhalefetin fabrikası yok dediği TOGG’UN Gemlik fabrikasında her 3 dakikada bir araç üretiliyor. Bu sene 28 bin adet, 2030 senesine kadar da toplam 1 milyon adet TOGG’u sahipleriyle buluşturmayı hedefliyoruz. Yollarda gezen TOGG araçlarına rağmen, bu başarıyı hala görmezden geliyorlar.”
O zaman insanın aklına şu soru geliyor.
Erdoğan’ın söylediği gibi fabrika üç dakikada bir otomobil üretiyorsa günde 480 aracın banttan çıkması gerek.
Erdoğan bu sözleri söyleyeli tam 6 ay oldu.
Demek ki bu süre içinde 86 bin 400 araba üretilmiş olmalı.
Oysa medyaya yansıyan bilgilere göre aracına kavuşan talihli sayısı 4 bini biraz geçmiş.
Oysa dünyanın öteki ucunda üretilen Tesla’dan 5 bin tane var ülkemizde.
Peki TOGG nasıl rekabet edecek?
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
21 yıl sonra adaleti hatırlamışlar
Sanki çok gerekliymiş gibi son birkaç yıldır “Yeni Anayasa” tartışmaları yapılıyor.
Erdoğan sıklıkla “Türkiye’ye yakışan” anayasadan söz ediyor.
Halkın artık “Darbe Anayasası” ile yönetilmemesi gerektiğini söylüyor.
Ancak defalarca sorulmasına rağmen “yeni Anayasa’nın nasıl olacağı” konusunda tek satır bilgi vermiyorlar.
Konunun temeli “yeni” olması, hepsi bu.
Son günlerde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da konuya dahil oldu.
Kurtulmuş; parti liderleriyle görüşmeler yapıyor, yeni yılda yeni Anayasa çalışmalarını başlatacaklarını söylüyor.
Dün Hürriyet’te Fatih Çekirge Çekya’ya giderken yolda Numan Kurtulmuş’la konuşmuş.
“Yeni Anayasa’nın ruhu ne olmalıdır?” sorusunu kendine sormuş Kurtulmuş ve şu cevabı vermiş;
“Devlet, adaleti sağlamakla yükümlüdür...”
Sonra yeni Anayasa’da olacakları sıralamış.
-Ruhu içeriği ve dili ile yeni bir Anayasa...
-Milli iradenin, milli egemenliğin izdüşümü olarak sivil bir Anayasa...
-Hak ve özgürlükleri teminat altına olan özgürlükçü bir Anayasa...
-Tüm kesimlerce benimsenecek, kuşatıcı, katılımcı, çoğulcu bir Anayasa...
-Medeniyet değerlerimize ve gelecek hedeflerimize uygun, birey odaklı bir Anayasa...
İyi de AKP, 21 yıldır iktidarda.
Hep tek başına iktidar oldu.
Sayısız Anayasa değişikliği yaptı.
Adalet kavramı yeni mi akıllarına geldi?
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Arap medyasında Türkiye’den satır haber bile yok
Hafta sonunda Kahire’de geniş katılımlı bir uluslararası zirve yapıldı.
Mısır’ın öncülüğündeki bu toplantıya Filistin Devlet Başkanı, Ürdün Kralı, Bahreyn Kralı, Kuveyt Veliaht Prensi, Katar Emiri, Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi, Irak Başbakanı, İtalya Başbakanı, İspanya Başbakanı, Yunanistan Başbakanı, Güney Afrika Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs Yönetimi Cumhurbaşkanı, Almanya Dışişleri Bakanı, Fransa Dışişleri Bakanı, Japonya Dışişleri Bakanı, Norveç Dışişleri Bakanı, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Çin’in yetkili bir elçisi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Avrupa Komisyonu Başkanı katıldı.
Türkiye’yi ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti.
Toplantıya Erdoğan katılacaktı ama ne olduysa oldu son anda gitmekten vazgeçti.
Fidan toplantıda Erdoğan’ın anlatacağı garantörlük sistemini anlattı.
Ama kimseden ilgi görmedi.
Hatta öyle ki Arap medyası bu konuyu dilden dudağa getirmediği gibi toplantıya katılanları sayarken Hakan Fidan’ın adını da anmadı.
Aslına bakarsanız Filistin krizi başladığından beri Türkiye hep itiliyor, ciddiye alınmıyor.
Osmanlı’nın son dönemindeki gibi bütün Araplar sanki Türkiye’ye karşı birleşmiş gibi.
ÖNERİ
Sabiha Gökçen Metrosu 24 saat çalışmalı
Birçok okurumdan ve izleyicimden aynı konuda şikayet alıyorum.
Konu yeni açılan Kadıköy-Sabiha Gökçen Metrosu’nun gece yarısından sonra sefer yapmaması.
Oysa Sabiha Gökçen Havalimanı 24 saat çalışıyor.
Yurtiçi ve yurtdışı sayısız uçak inip kalkıyor gece yarısından sonra.
Ayrıca sadece gece yarısı değil, sabahın erken saatlerindeki uçaklar da var.
Örneğin sabah 07.00’deki bir uçak için saat 05.00-06.00 arasında alanda olmak gerek.
Ama metronun ilk seferi 06.00’da başlıyor.
Bazı okurlarım İBB 153’ü aramışlar ama “Şimdilik gece boyu sefer koymayı düşünmedikleri” cevabını almışlar.
Belediye’ye önerim şu: Elbette gece yarısından sonra normal sefer yapılamayabilir. Ama hiç olmazsa saat başı 8’lik yerine 4’lü metro seferleri yapılabilir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları