7 Ağustos pazartesi günü bu köşede yine sizlerle birlikte olmak dileğiyle hepinize sevgiler saygılar sunarım.
Çok yoğun tempolu bir dönem geçirdik. Peki, şimdi ortalık sakinleşti mi? Hayır daha da yoğun günlere doğru gidiyoruz. Yılbaşında “bu yıl çok sıcak bir yaz yaşayacağız” demiştim. Sıcaktan da öte günler yaşadık.
İnanın önümüzdeki dönemde çok daha hareketli, heyecanlı günler göreceğiz. Türkiye AKP iktidarı ile sonu belirsiz bir yola girdi.
İç ve dış sorunlar kar topu yumağı gibi büyüyerek üzerimize geliyor.
İktidarın kesintisiz uyguladığı gerginlik politikası, herkesi birbirine düşürme yöntemleri, siyaseti sayısal gücün verdiği şımarıklıkla yürütme çabaları yine olacak.
Ama bu ne kadar sürdürülebilir?
Türkiye bu yükü daha ne kadar taşıyabilir?
Hepsini aşarız. Kimsenin umutsuzluğa, bezginliğe, karamsarlığa kapılmasına gerek yok. Sadece Anadolu topraklarında 1000 yıldır yaşıyoruz, 1000 yılı aşkın devlet geleneğimiz var.
Türkiye böyle bir badireyi ilk kez yaşamıyor. Her seferinde atlatmayı başardı. Çünkü akıl, bilim, mantık, doğruluk, dürüstlük, vicdan geç de olsa her seferinde galip gelmiştir.
Bir yıldır aralıksız her gün yazıyorum, hemen her gün TV ekranlarında konuklarımla birlikte Türkiye gerçekleri üzerine mercek tutmaya çalışıyorum.
Bunun yarattığı fiziksel yorgunluğu fark etmek ve gidermek mümkün.
Ancak zihinde yarattığı yorgunluğu çoğu kez fark etmiyoruz bile.
Bir ara verip, zihni de dinlendirmeden yola devam etmek yarardan çok zarar getirir. İyi bir şey yaptığınızı sanabilirsiniz ama büyük ihtimalle öyle değildir.
Bu nedenle mutlaka bir ara verip zihni de dinlendirmek gerek.
Bu duygular içinde sizlerden iki haftalık izin istiyorum. Bu sürede yazı yazmayacağım televizyon programlarıma da ara vereceğim.
4 yaşındaki kızım Peri ile zamanın muhtemelen tamamını ona ayırarak her şeyden uzak bir tatil yapmayı planlıyorum.
7 Ağustos pazartesi günü bu köşede yine sizlerle birlikte olmak dileğiyle hepinize sevgiler saygılar sunarım.
Can Ataklı - Korkusuz