Bari ölünün arkasından doğruları konuşun

Can Ataklı; PKK’nın Paris’teki eylemleri bizimkileri sevindirik yaptı!

ANALİZ

PKK’nın Paris’teki eylemleri bizimkileri sevindirik yaptı!

Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nin bulunduğu sokakta 69 yaşındaki bir Fransız ırkçı “Avrupalı olmadığını düşündüğü” kişilere rastgele ateş açtı, olayda üç kişi yaşamını yitirdi biliyorsunuz.

Bunun üzerine Paris’te ve Marsilya’da PKK militanı olduğu anlaşılan kişiler gösteriler yaptı.

Bu gösterilerde pek çok araba yakıldı, çevredeki binalarda ciddi hasarlar oluştu.

Bu olayların Türkiye’deki yansımaları Fransa’dan çok farklı oldu.

Çünkü Paris’teki dehşet görüntüler bizim AKP’lileri ve yandaşlarını pek sevindirik yaptı.

Bazı bakanlar ve AKP sözcüleri “Erdoğan yıllar önce Fransa’yı uyarmıştı. ‘Yılan besliyorsunuz’ demişti. Şimdi Paris terörle tanıştı, şimdi görsünler günlerini” içerikli açıklamalar yaptılar.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik “Biz çok uzun zamandır şunu ifade ediyoruz; Bu PKK terör örgütü mensuplarını himaye ettiğiniz zaman bunlar güçlendikleri zaman size zarar veren tablo ortaya çıkaracaklar. Cumhurbaşkanımız defalarca yaptığı açıklamalarda, ‘Terör örgütlerini besleyenler önünde sonunda yüzleşecekler’ demişti. Terör örgütlerinin besleyenler terörle yüz yüze geldi” dedi.

Milli Savunma bakanı Hulusi Akar da “Fransızların beslediği yılan kendilerini sokmaya başladı. Teröristlere yardım etmenin, destek vermenin ne kadar sıkıntılı olduğunu gördüler. Herkes artık bu terör örgütünün gerçek yüzünü görmelidir” açıklaması yaptı.

Sarayın en güçlü ismi İbrahim Kalın da “Bu Fransa’daki PKK. Suriye’de desteklediğiniz terörist organizasyonla aynı. Aynı PKK son 40 yılda binlerce Türkü, Kürdü ve güvenlik görevlisini katletti. Onlar şimdi Paris sokaklarını ateşe veriyor. Hâlâ sessiz kalacak mısınız?” diye sordu.

PKK’nın Paris eylemi bir terör kalkışmasıdır.

Orası kesin tabii de Fransızlar konuya bizim gibi bakmıyorlar.

AKP ve çevresi Fransa’ya PKK üzerinden ayar vermeye kalkarken onlar kendi içlerindeki “ırkçılık” tehlikesine dikkat çekiyor.

Fransa yönetimi, kanlı bile olsa sokak eylemlerine Türkiye’deki AKP yönetimi gibi bakmıyor.

Her eylemi devleti yıkmaya çalışan teröristlerin dış güçlerin katkısıyla yaptıkları terör eylemi gibi görmüyorlar.

Nitekim Fransız yetkililer açıklamalarında PKK teröründen hiç söz etmediler bile.

Örneğin Cumhurbaşkanı Macron öncelikle saldırıyı kınadı ve Paris’in emniyet müdürüne Kürt toplum liderleriyle görüşmesini emretti.

Macron ayrıca Paris’teki Kürtlerin önde gelen isimleriyle bir toplantı yaparak saldırıdan duyduğu üzüntüyü iletti.

Boyun Eğmeyen Fransa (LFİ) Milletvekili Sebastien Delogu eylemlerin ‘barışçıl bir geçit töreni’ olduğunu savunarak ırkçılığın büyük tehdit olduğunu söyledi.

Paris Savcısı Laure Beccuau, saldırganın geçen yıl da ırkçı bir saldırı düzenlediğini, bu saldırının da hesabının sorulacağını belirterek Paris’teki Kürtlere sakin olmaları çağrısında bulundu

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Twitter’da paylaştığı Paris’teki Kürt nüfusla dayanışma mesajında, saldırganı “aşırı sağcı” olarak nitelendirdi.

Hidalgo, “Kürtler her nerede yaşıyorlarsa barış ve güvenlik içerisinde yaşayabilmeli” dedi.

Görüldüğü gibi Fransa’nın bu olayla ilgili tepkileri ile AKP iktidarının “Gördünüz mü gününüzü” tepkisi arasında en küçük uyum yok.

Fransa ve batı ülkeleri bu tür eylemlere çok alışık.

Ancak onlar bu tür eylemlere çoğu kez şiddet de kullanarak müdahale etseler de bunları “demokratik tepki” olarak görüyorlar.

Aylarca süren “Sarı yelekliler” eylemlerinde bundan çok daha şiddetli sahneler yaşanmıştı.

Ancak o zaman bile hiçbir Fransızın aklına “Bu bir terördür, terörün başı ezilecektir” demek gelmedi.

Tam tersine “Halkın demokratik tepkilerini anlamak ve buna göre davranmak zorundayız” görüşü hakim oldu.

PKK’nın eylemleri üzerinden Fransa’yı eleştirmek bana biraz abes geliyor.

Bu da bir başka türlü ırkçılık olmuyor mu?

Fransa’daki PKK eylemlerinden sonra saray medyası ve trolleri de hemen harekete geçti.

Fransa’yı güya eleştirmek için “terörle tanıştınız işte, yıllardır sizi uyardık anlamadınız, şimdi beter olun” türü binlerce paylaşım yapıldı sosyal medya hesaplarında.

Bir de harita yayınlandı.

Fransa, Belçika, Almanya, İsviçre sınırlarına komşu bir “Kürdistan” oluşturmuşlar.

Anlamadığım şu; PKK ile Avrupa’da bir Kürdistan’ın ne ilgisi var?

Kürdistan bir bölgede farklı ülkelerde yaşayan Kürtler’in kurmak istedikleri devlet olabilir ki, zaten Irak’taki Kürtler kendi bölgelerine Kürdistan diyor.

PKK’yı Kürdistan üzerinden vurmak çok yanlış.

Çünkü böyle yapınca mücadelenin terörle değil Kürtlerle olduğu izlemini doğuyor ki, bu da ırkçılık olur.

Türkiye’de yaşayanların sorunu Kürtler değil, PKK terörüdür.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Bari ölünün arkasından doğruları konuşun

Herkes 28 Şubat intikam davası sonucu ağır hapis cezalarına çarptırılan ve cezaevlerinde tutulan her biri 80 yaşın üzerindeki emekli komutanları konuşuyor.

Bu emekli generallerden Vural Avar’ın ağır demans hastası olması ve en son kaburgalarını kırması sonrasında doktorların “Cezaevinde kalmasına engel bir durum yoktur” raporu vermeleri ve bu generalin geçtiğimiz hafta ölmesi vicdanları çok sızlattı.

Gelen tepkiler üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bir süre önce kendisine özel af yetkisini kullanmak istediğini ilettiğini söyledi.

Bozbağ “Biz merhum Avar’a bu dileği ilettik. Fakat başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan çok az bir süre önce müracaatı oldu” dedi.

Ancak işe bakın, Vural Avar’ın avukatı hiçbir şekilde özel af talebinde bulunmadıkları belirterek “Başvuru yok. Çıkan raporla ilgili bir müracaatı vardı. Hastalık sebebiyle infaza ara verilmesi başvurusuyla karışmıştır belki. Bizim Cumhurbaşkanının özel af yetkisiyle ilgili bir başvurumuz olmadı” dedi.

Yine Avar’ın yakınlarından, bir başka 28 Şubat intikam davası sanıklarından emekli Albay Alican Türk de “Tamamen Adalet Bakanı’nın bir çarpıtması bu açıklama. 15 Temmuz öncesinde bir gazeteci ‘Yargıda-poliste cemaat yapılanması var mı?’ diye sorduğunda, ‘Olur mu öyle şey’ demesi ne kadar doğruysa, bu konuda verdiği bilgi de o kadar doğrudur” diye konuştu.

Bu arada bir ek bilgi aktarayım; Adalet Bakanlığı emekli generallere “Cumhurbaşkanı özel af yetkisini kullanmak istiyor” bilgisini vermiş.

Ancak hapisteki generaller “Biz bir suç işlemedik, neden affedilelim, böyle bir şeyi kabul edemeyiz” cevabını vermişler.

Şimdi şunu belirtmek istiyorum; Bir emekli generalin hapiste ölmesi kamuoyunda tepki yarattı ve iktidar bu vicdani sıkıntıdan kurtulmak istiyor. Ama bunu yaparken doğru olmayan bilgiler vermek ve generalleri küçük düşürürken AKP Genel Başkanı’nı yüceltmeye kalkmak hiç hoş olmuyor.

DÜZELTME

Yerli ve milli yazısına küçük bir düzeltme

Pazar günleri biliyorsunuz günlük siyasetin biraz dışına çıkmayı ve daha keyifli yazılar sunmayı tercih ediyorum.

Bu yazılarım için özellikle sosyal medya hesaplarım ciddi bir kaynak oluşturuyor.

Bu pazar günü “yerli ve milli” söyleminin çok güçlü dile getirilmesine rağmen aslında hayatımızın neredeyse her anında yabancı mallar kullandığımızı, yabancı kelimelerle konuştuğumuzu anlatan esprili bir yazı koymuştum sayfaya.

Bu eski bir yazıydı ama “günü hiç geçmiyor” diyerek sizlerle paylaşmıştım.

Aslında bu tür yazıları sayfama koyduğumda kaynağını da mutlaka araştırmaya çalışıyorum.

Bu yazının aslını aradım ama bir türlü bulamadım.

Yazı yayınlandıktan sonra Twitter hesabımda şu mesajı gördüm;

“Sayın Ataklı bugün Korkusuz gazetesinde yayınladığınız YERLİ – MİLLİ eksenli yazıyı 20 kadar yıl önce naçizane ben hazırladım. Emeğe saygı için bunu ifade ederseniz mutlu olurum. Bu yazımı binlerce hırsız çalarak kendi adıyla binlerce sitede yayınladı. Ali Özdemir.”

Hem üzüldüm hem sevindim.

Üzüldüm; çünkü istemeden ben de kaynağını belirtmeden sunmuştum bu yazıyı.

Sevindim; çünkü birçok kitabı da olan araştırmacı yazar Ali Özdemir çok nazik biçimde beni uyarmıştı.

Sizlerin de keyifle okuduğunu anladığım bu yazının yazarı Ali Özdemir’e gösterdiği anlayıştan dolayı teşekkür ederim.