Bu adamlarda vicdan falan kalmadı, tek dertleri iktidara yaranmak
Can Ataklı: İsmail Devrim adlı vatandaş çocuğunu okula gönderdikten sonra kendisini banyoda iple asarak yaşamına son verdi. Genç adamın aynı sabah eşine “Çocuklarıma bakamıyorsam, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki” dediği ileri sürüldü.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
REZALET; “AMAN BU İNTİHAR HÜKÜMETE ZARAR VERMESİN”
Hereke'de önceki gün üzücü bir intihar olayı yaşandı.
İsmail Devrim adlı vatandaş çocuğunu okula gönderdikten sonra kendisini banyoda iple asarak yaşamına son verdi.
Genç adamın aynı sabah eşine “Çocuklarıma bakamıyorsam, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki” dediği ileri sürüldü.
Bu acı olay doğal olarak medyada yer alınca hem büyük üzüntü hem de tepki yarattı.
İntihar olayı nedeniyle son ekonomik krizi ileri sürerek hükümeti eleştirenler olduğu gibi iktidar yanlıları da bu olayı iktidara bağlamanın yanlış olduğunu dile getirdiler.
Bunların hepsi son derece normaldir.
Ancak gece yarısı Kocaeli Valiliği bir açıklama yaptı ki, evlere şenlik.
Kocaeli Valiliği intiharla ilgili hemen inceleme yapıldığını belirterek “İntihar maddi nedenlere dayanmamaktadır, psikolojik nedenleri vardır” dedi.
Yuh yani.
Pes yani.
Elbette psikolojiktir.
Yoksa çocuğuna pantolon alamayan, evini geçindirmekte zorlanan herkes intihar eder.
Bu genç adamın da mutlaka psikolojik bir sıkıntısı vardır, ki zaten kendini öldürmeye kadar vardırmış işi.
Evladına pantolon alamamak bu psikolojiyi körüklemiştir.
Ama valinin derdi o değil.
Öyle ya da böyle bu intihar olayı nedeniyle hükümet eleştiriliyor.
Pahalılık olduğu, kriz yaşandığı söyleniyor.
Valimizin korkusu bu.
Kendi ilinde böyle bir olayın yaşanması sonucu iktidarın eleştirilmesi halinde başına bir iş gelebileceğinden korkuyor.
Hemen açıklama yaptırıyor; “Olayın maddi tarafı yoktur, intihar eden kişinin psikolojik sorunları vardır.”
Bu adamlarda vicdan falan da kalmadı, tek dertleri iktidara yaranmak, ayıptır be.
KOMİK
BU HAFTANIN DUVAR YAZILARI
Mizah yazarı İbrahim Ormancı'dan gelen aforizmalarla gülümseyelim
98 yıllık Resmi Gazete bile kapanmış. Siz hâlâ resmi göremiyor musunuz?
Ülkemizde insana verilen önem ucuzlarken neden her şey pahalılaşıyor acaba?
Evde hanım bana “Senin için saçımı süpürge ettim” deyince cevabı yapıştırdım “O zaman kuaföre gitme. Servisine göndereyim seni.” Sustu, bir şey diyemedi.
Eskiden birbirimize selam yolluyorduk. Şimdi emoji!
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde kriz mriz falan yokmuş.
Başın öne eğilmesin. Mesaide uyuma Gönül.
Medyatik insanlar, gündemden düşmeyi mi yoksa eşekten düşmeyi mi yeğler?
İlaçlara habire zam gelip duruyor. Hapı yuttuk diyeceğim ama yutamıyoruz.
Doğru söyleyeni artık dokuz televizyondan kovuyorlar.
Onlar ermiş Nirvana'ya. Biz sövelim evdeki bozuk vanaya.
Tilkinin dönüp dolaşacağı yer olan kürkçü dükkanı ekonomik krizden dolayı kepenkleri kapattı.
İnsanlar eskiden birbirlerine elini uzatıyordu. Şimdi yalnızca birbirlerine dil uzatıyor!
Feministleri BEYLİK laflarla asla ikna edemezsiniz. Benden söylemesi.
Önce imar yarışı, sonra imar barışı!…
Ünlü şarkıcılar eskiden sadece sanatlarını icra ediyorlardı. Şimdi kendilerine icra geliyor.
Şiş de yansın kebap da. Ben vejetaryenim nasıl olsa.
ÇOK GÜLDÜM
BU PAZAR İÇİN 3 FIKRA
Bu hafta Yıldırım Tuna'dan gelen 3 fıkrayı beğeninize sunuyorum…
Tek sandalyeli büro
Sürpriz yapmak isteyen kadın, eşinin genel müdürlük yaptığı şirkete habersiz gidip odasının kapısını aniden açınca bir de ne görsün; Sekreteri kocasının kucağında…
Adam hiç bozuntuya vermeden karısını görmezden gelerek “Evet devam et, yaz kızım…”demiş. “…Sonuç olarak, bütçemiz izin versin veya vermesin… Evet vermesin… Tek sandalyeli bu ofiste işimize sağlıklı bir şekilde devam edebilmek mümkün değildir… Acilen ikinci bir sandalye alınması gereklidir… Evet… İmza…”
Futbol rüyasına son
Adamın biri, “Hayatım mahvoluyor” diye terapiste gitmiş. “Futbol rüyalarımda beni öldürüyor” demiş, “ Gözlerimi kapar kapamaz maça başlıyorum ve hemen, rakibi ve topu izlemeye başlıyorum… Uyandığımda 90 dakika koşmuş kadar yorgun kalkıyorum… Bu bütün sezon böyle!”
Doktor “Kolay…” demiş, “Bu gece bu olayı hallederiz! Mağlupsunuz, rakip tam da kalenizin tam önünden frikik kullanacakken sen barajdan çıkıp kızlarla dolu bir partiye gidiyorsun ve tam sahayı terk ederken taraftara ‘çirkin bir el işareti' yapıyorsun. Tamam mı?”
Adam şaşırarak sormuş “Tamam…Kolay… Yaparım da bu neyi halleder doktor?”
Doktor cevabı yapıştırmış; “O taraftar seni o sahaya bir daha ‘nah' sokar!”
Asosyal adam
Jill – Şu köşede arkasını dönmüş uzun boylu esmer adamı görüyor musun?.. Bir saattir oturup tatlı tatlı konuşuyorduk, hafta sonu birlikte tatil yapmayı teklif etti, sonra birden titredi, yüzü bembeyaz kesildi, birden kalktı, koşarak gitti, simdi sesleniyorum, dönüp bakmıyor bile… Asosyal şey… Ne oldu çok merak ettim…
Mary– Merak etme… Benim yanına geldiğimi gördüğü içindir.
Jill– Yok artık, ne alakası var? Kendine iftira etme.
Mary– O asosyal yaratık benim kocam şekerim…
SORDUM ÖĞRENDİM
UÇAN SARAY HANGİ ÜLKELERDE VARMIŞ?
Katar satışa çıkarınca ilgilendiğimiz ve şeyh tarafından hediye edilen! Boeing 747-8 uçağı özellikle petrol zengini Arap şeyhleri tarafından tercih ediliyor.
İçleri tamamen değiştirilerek uçan saray haline getirilen 747-8'ler için bugüne kadar toplam 11 adet sipariş alınmış.
Kullanıcıları ise Katar (3 uçak), Brunei Sultanlığı, Kuveyt, Fas, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri.
İki uçak da Beyaz Saray için yapılıyor. Ama sonuçta Boeing bir Amerikan şirketi. Yani onlar hiç olmazsa “yerli-milli” uçak kullanıyor.
YENİ ÖĞRENDİM
VİCDANLI HIRSIZLAR
Birçok evde Türk cumhuriyetlerinden gelen kadınlar çalışıyor biliyorsunuz.
Ev hizmetleri, yaşlılara bakım, çocuklara bakım amaçlı binlerce kişi çalışıyor.
Bunların çoğu kaçak tabii. Ya vize süreleri sonunda çıkıp bir hafta sonra tekrar geliyorlar ya da ceza ödeyip çıkıyorlar birkaç ay sonra tekrar geliyorlar.
Aslında evinden çok uzaklarda 400- 500 dolar için çalışmak zorunda olmak ne kötü.
Bu zor durumdan yararlananlar da var ne yazık ki.
Dün bir tanesini dinledim.
Özbekistan'dan gelip çalışan bir genç kızın önünü iki kişi kesmiş.
“Sen yabancı mısın?” diye sormuşlar.
Kız çekinmiş, Özbek olduğunu söylemiş.
Bunun üzerine iki kişi polis olduklarını belirterek oradaki bir araca binmesini istemişler.
Araba hareket etmeden adamlardan biri “Çantanı ver” demiş.
Kız korku içinde çantasını verince açmış, içindeki parayı ve cep telefonunu aldıktan sonra “İstersen karakola gidelim ya da bunları bize bırakırsan biz de seni bırakırız” demişler.
Kız korku içinde kendini arabadan atarken adamlardan biri seslenmiş “Al şu 10 lirayı” demiş “Eve giderken dolmuş parası yaparsın.”
Vicdanlı olunca başka oluyor tabii.
O Özbek kız ise gidip şikâyetçi bile olamıyor çünkü polise gittiği an vizesi dolduğu için sınırdışı edilmesi büyük ihtimal.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları