loading
close
SON DAKİKALAR

Bu kadın milletvekili dindar rolü oynuyor ama Kuran’ı bilmiyor

Can Ataklı
Tarih: 01.09.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Adı Sedat Peker’in iddialarına göre inanılmaz yolsuzluklara karışan AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Atatürk ve cumhuriyete olan kin ve nefretini de pek saklamayan biri.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Bu listeye bakıp utanması gereken yok mu?

Sedat Peker’in bir buçuk yılı aşkın süredir oraya attığı iddialar nihayet etkisini göstermeye başladı.

İktidar bugüne kadar bütün iddialara kulak tıkadı.

Birine bile cevap vermedi.

Bir kişi hakkında bile soruşturma açılmadı.

Saray medyası iddiaların birini bile dile getirmediği gibi kendi kendine görev üstlenip bu iddiaları çürütme yoluna bile gitmedi.

Sığındıkları tek şey “Bir suç örgütü liderinin söylediklerini mi ciddiye alacağız” saçmalığı idi.

Ama elli ki artık minare kılıfa sığmıyor.

Bir buçuk yıl sonra ilk defa iddialara konu olan kişilerden tatmin edici olmasa da yalanlama ve suç duyuruları geldi.

Bir buçuk yıl sonra ilk defa muhalefet de “Bir mafya liderine mi inanacağız?” psikolojisinden ve korkusundan kurtuldu ve suç duyuruları yapmaya başladı.

Bir buçuk yıl sonra ilk defa saray iddialarda adı geçenlerin istifalarını almaya başladı.

Bir buçuk yıl sonra ilk defa suçlanan biri kişi gözaltına alındı.

Gerçi bu gözaltı görünürde Peker’in iddiaları ile ilgili değil,

Ünsal Ban tartışmalı biçimde boşanma davası süren eşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun türbansız görüntülerini kamuoyuna yaydığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

Görünüm bu olsa da gerek Ünsal Ban gerek karısı ve gerek karısının erkek kardeşi SPK eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun inanılmaz yolsuzluklara bulaştıkları ileri sürülüyor.

Ünsal Ban’ın adı yolsuzluklarla ortaya saçılınca çok ilginç bir başka gelişme daha oldu.

Ünsal Ban’ın 2011-2015 yılları arasında rektörlüğünü yaptığı Türk Hava Kurumu Üniversitesi alel acele bir açıklama yayınladı.

THK Üniversitesi’nden yapılan açıklamada Ban’ın rektörlük yaptığı dönemde çok sayıda yolsuzluğa adının karıştığı ve hakkında 9’u ceza 9’u da hukuk olmak üzere 18 dava açıldığı kaydedildi.

İşin rezil tarafı şu ki bu davaların henüz hiçbiri bitmemiş, böyle olduğu gibi YÖK de gereken incelemeleri tamamlamamış.

Çünkü Ünsal Ban bu yolsuzluk davaları açıldığı sırada sarayın bir neferi olarak görev yapıyordu.

Gücünü saraydan alan bu kişiye dokunulması da mümkün değildi.

Şimdi durum değişebilir mi?

Bunu bilemeyiz.

Ama bildiğimiz şu ki, açılmış 18 davaya rağmen utanan hiç kimse yok.

Adeta devletin ar damarını çatlatmış bunlar.

Muhalefet bu iktidarı seçimle devirip de iş başına gelirse o kadar çok pis işle uğraşacak ki anlatması mümkün değil.

BUNU YAZMAK GEREK

İşte AKP’li milletvekilinin kocası hakkında açılan davalar

Sırtını saraya dayayanların elbette pek korkusu olmuyor Türkiye’de.

Çünkü “Yeni Türkiye” dedikleri ülkede “Saraya biat edersen cenneti dünyada yaşarsın” sloganı geçerli.

Ünsal Ban isimli kişi de sarayın sadık adamlarından biri olarak yeni kurulan bir üniversiteye rektör yapılmış.

O da “Kral ben olduğum göre dilediğimi yaparım” mantığı ile üniversiteyi çiftlik gibi yönetmiş.

Üniversite yönetimi de aslında sarayın sadık adamlarından oluşuyor doğal olarak.

Onlar da bu adam rektörken ses çıkaramamışlar tabii, ama rektörlük bitince muhtemelen “Yahu yarın öbür gün başımız derde girer, şu adamın yaptıklarını mahkemeye bildirelim, nasıl olsa oradan bir karar çıkmaz ama biz kendimizi kurtarırız” düşüncesi ile 18 dava açmışlar.

Bakın THK Üniversitesi, Ünsal Ban hakkında hangi davaları açmış;

CEZA DAVALARI

1- Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/242

Konusu: Helikopter ihalesinde yapılan usulsüzlükler

2- Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2010/172 E.

Konusu: (İş bu dosya birçok dosyanın birleşiminden oluşmaktadır. Dosya kapsamındaki tüm konular aşağıda yer almaktadır.) –Macunköy arazisi ile ilgili yapılan usulsüzlükler -İHA Projesi kapsamında yapılan usulsüzlükler -Buse ve Celal YUMRUKAYA yurt dışı görevlendirmesinde yapılan usulsüzlükler -Mütevelli Heyet Karar Defteri’nde usulsüzlükler yapılarak Ünsal BAN’ın 100.000-TL maaş almasının sağlanması -5 adet saatin özel kullanım için satın alınarak üniversiteye faturalandırılması. Dosya YÖK’de incelemededir.

3- Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/375 E.

Konusu: THKÜ Satın Alma Ve İhale Yönetmeliği’ne aykırı işlemler gerçekleştirmek

4- Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/334 E.

Konusu: Sosyal Bilimler Enstitüsü nezdinde ders saatlerine ilişkin yapılan usulsüz işlemler. Dosya YÖK’de incelemededir.

5- Ankara Batı 8. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/790 E.

Konusu: Berkem Temizlik Ltd. Şti. Firmasına dair gerçekleştirilen usulsüz işlemler. Dosya YÖK’de incelemededir.

6- Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/752 E.

Konusu: Gülşen CENGİZ YILDIRIM’a THKÜ Seyahat Yönergesi’ne aykırı olarak yapılan ödemeler. Dosya YÖK’de incelemededir.

7- Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/308 E.

Konusu: THKÜ Satın Alma Ve İhale Yönetmeliği’ne aykırı olarak güvenlik hizmeti alınmasına yönelik ihalelerde yapılan usulsüzlükler.

8- Ankara Batı 12. Asliye ceza Mahkemesi 2022/118 E.

Konusu: Gülşen CENGİZ YILDIRIM’ın ABD ve İzmir’e seyahatlerine ilişkin THKÜ Seyahat Yönergesi’ne aykırı yapılan ödemeler

9- Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2022/309 E.

Konusu: Haksız olarak ek ders ücretlerine ilişkin yapılan ödemeler

HUKUK DAVALARI

1-  Ankara Batı 2. İş Mahkemesi 2021/302 E.

Konusu: İtirazın İptali Davası ( ABD ve İzmir görevlendirmelerinde Gülşen CENGİZ YILDIRIM’a yapılan usulsüz ödemeler nedeni ile başlatılan icra takibine istinaden.)

2-  Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/275 E.

Konusu: Macunköy arazisine ilişkin yapılan usulsüzlüklere istinaden açılan alacak davası ile tapu iptali ile tescili talebi

3- Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/162 E.

Konusu: İtirazın İptali Davası (Ekonomi Gündemi isimli kitabın basım maliyeti nedeni ile başlatılan icra takibine istinaden.) Durumu: Dosya İstinafta

4- Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/311 E.

Konusu: İtirazın İptali Davası (Ünsal BAN’a yapılan fazla maaş ödemelerine ilişkin başlatılan icra takibine istinaden.)

5- Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/130

Konusu: Tazminat Davası (Seyahat Harcamaları Nedeni İle)

6- Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/163 E.

Konusu: Tazminat Davası (Vaughn College görevlendirmelerinde kişilerin üniversiteyi zarara uğratıcı şekilde yurt dışına gönderilmeleri nedeni ile)

7- Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/275 E.

Konusu: Tazminat Davası (Reklam ve tanıtım faaliyetlerinin THKÜ zararına olacak şekilde gerçekleştirilmesine istinaden.)

8- Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/131 E.

Konusu: Tazminat Davası (Sosyal Bilimler Enstitüsü nezdinde Sağlık Kurumları Yüksek Lisans kapsamında rücu davası)

9- Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/94 E.

Konusu: İtirazın İptali Davası (ABD ve İzmir görevlendirmelerinde THKÜ Seyahat Yönergesine aykırı ödemeler nedeni ile başlatılan icra takibine istinaden.)

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Bu kadın milletvekili dindar rolü oynuyor ama Kuran’ı bilmiyor

Adı Sedat Peker’in iddialarına göre inanılmaz yolsuzluklara karışan AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Atatürk ve cumhuriyete olan kin ve nefretini de pek saklamayan biri.

AKP iktidarını  “100 yıldan fazladır bu topraklara vurulan prangalardan kurtulmaya rabbülalemin bizi nasiplendirdi” diye övüyor örneğin.

Nikah şahidi Erdoğan olan Zehra Taşkesenlioğlu bir dinci kanalda yaptığı açıklamada “Hayatının mihengine 6 bin 666 ayet-i kerimeyi almaya gayret eden biriyim” demişti.

Kanal dinci, sunucu dinci, sözü söyleyen de dinci olunca Kuran’da 6 bin 666 ayet olduğuna inanır muhtemelen pek çok kişi.

Ama ben 6 bin 666 ayet olmadığını, bunun doğrusunun 6 bin 236 olduğunu biliyorum.

Peki dinci bir milletvekili nasıl olur da bunu bilmez.

Dini bilgileri güçlü, Kuran’ı Arapçasından okuyan bir tanıdığım hocaya sordum.

Dedi ki; “6 bin 666 ayet bir rivayettir. Sonraları hurafe biçiminde yayılmıştır. Dini pek bilmeyenler söylemesi de kolay olduğu için hemen inanırlar. Bu kadın milletvekili de sanıyorum dindar değil de dinin ticaretini iyi yapan biri. Din ticareti yapanlar hem kendileri hurafelere inanır hem de hurafeler üzerinden çevrelerini etkilerler.”

Başka söze hacet var mı?

Bunlardan herhangi birini kabul etmek ihanettir

Saray medyası ilk kez bir erken seçim olabileceğini yazıyor birkaç gündür.

Sarayın Hürriyet’teki temsilcisi Abdülkadir Selvi bu hafta içinde iki kez “Kasımda erken seçim olabilir, ya da mayısta olabilir” diye yazdı.

Selvi’nin dünkü yazısının ilgili bölümü şöyle;

… AK Parti kulislerinden edindiğim izlenim, erken seçim olmadığı yönünde. Ha muhalefeti dağınık görüp baskın basanındır der, seçime giderse orasını bilemem. Ama yeni çıkan seçim yasasını uygulamak istiyorlar. En fazla 14 Mayıs’ta erkene çekilmiş bir seçim olabilir deniliyor. Üniversite sınavları, LGS, Kurban Bayramı derken yoğun bir haziran ayı bizi bekliyor. Bu yoğunluğun içine seçimleri sokmamak için belki 1 ay önceye çekilebilir deniliyor. Erdoğan bazı tarihleri sever. 12 Eylül’de referanduma gitmiştik. Demokrat Parti’nin tek başına iktidar olduğu 14 Mayıs düşünülebilir.

Kasımda bir baskın seçimi iktidarın gözüyle bakarsam anlarım da mayıstaki bir seçimin tek amacı vardır, o da Erdoğan’ı “Aday olamaz” şeklindeki hukuki sıkıntıdan kurtarmak.

Muhalefete şunu söylemek isterim;

“Artık erken seçim için çok geç. Şu andan itibaren tarihi ne olursa olsun bir erken seçime kesinlikle itiraz etmeleri gerek. Kasımda ya da mayısta yapılacak bir seçime evet demek siyasete ve hatta bu ülkeye ihanet anlamına gelir. Bu millet bu iktidara 20 yıl tahammül etti, 10 ay daha tahammül eder.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları