Bugün kadınların günü bu sefer dövmeyin lütfen
Can Ataklı: Medeni ülkelerde kadınlarla erkekler bir arada mutlu mesut bu günü kutlayacaklar.
ACAYİP YAZILAR
Ah be İlber Hoca, bu duruma düşürülecek adam mıydın?
Gerçekleri söyleyebilmek kolay değil.
Öncelikle;
Dürüst olacaksınız.
Namuslu olacaksınız.
Ahlaklı olacaksınız.
Vicdanlı olacaksınız.
Bu özelliklere sahipseniz erdemlisinizdir.
Haksızlığa, adaletsizliğe karşı çıkarsınız.
Yalan söyleyemezsiniz.
Başkalarının sırtına basarak yükselmeyi düşünmez, kendi çıkarınızı toplumun, ülkenizin, insanlığın üzerinde tutmazsınız.
Tabii böyle olunca da iktidarların baskısı altında kalırsınız.
Oysa yalakalık öyle değil.
Yapacağınız tek şey efendilerinizin hoşuna gidecek şeyler söylemek ve yapmaktır.
Kural çok sadedir, öyle karmaşık değildir, aklını ve zekanı kullanmana da pek gerek kalmaz, yetenek ve yaratıcılık ise zaten genellikle pek beklenmez.
Laf dinleyeceksin, söyleneni yapacaksın, hepsi bu.
Yalakalık böyledir de bazı anlar vardır ki “Bu kadar da olmaz ki” dedirtir insana.
34 yiğidimizi şehit eden Rusya’nın başkanı Putin çağırmış bizdeki iktidarı Moskova’ya, Kremlin Sarayı’nın bir salonda toplantıya almış.
Türkiye’yi yöneten partinin genel başkanını yanındaki koltuğa oturtmuş Türkiye’den gelen heyeti ise yanda ayakta bekletiyor.
Gerçi ayıp olmasın diye kendi heyetini de öte tarafta ayakta tutuyor o da ayrı.
Bizim heyetin bulunduğu yerin arkasında bir heykel var.
Uzaktan bakınca anlaşılmıyor, ama yakından bakanlar altındaki ismi okuyorlar doğal olarak.
Bu heykel 1700’lı yılların sonlarına kadar tam 43 yıl Rusya’yı yöneten Çariçe 2’nci Katerina’nın heykeli.
Bu Çariçe’nin önemli bir özelliği var.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan ilk kez toprak kazanan Hıristiyan olmakla tanınıyor.
O dönemin Rusya’sı ile Osmanlısı birkaç kere karşı karşıya gelip savaşmışlar.
Bu savaşların hepsini Ruslar kazanmış.
Kırım bu dönemde Rusya’nın eline geçmiş, böylelikle Rusya Karadeniz’de çok büyük bir güç haline gelmiş, Kırım’ın kaybedilmesinden sonra Osmanlı’nın gerilemesi hızlanmış ve çöküşe gitmiş.
Tabii ki bilemiyorum o heykel hep orada mıydı yoksa özellikle Türk heyeti gelecek diye mi oraya kondu, ya da Erdoğan’la görüşme özellikle mi o salonda yapıldı?
Öyle ya da böyle.
Devletler arası ilişkilerde bu tür sembollerin çok önemi vardır.
Obama Erdoğan’la telefon yaptığı konuşmasını medyaya duyururken yanında beyzbol sopası duran bir fotoğraf paylaşmıştı örneğin.
Erdoğan da bazı batılı liderleri boşuna mı Osmanlı padişahlarının oturduğu altın varaklı koltuklarda karşılıyor?
Putin’in Türk heyetini Çariçe 2’inci Katerina’nın heykelinin önünde ayakta tutması da kısa zamanda dikkati çekti.
Herkes anlıyor ki bu bir tesadüf değildir, Putin bir mesaj vermeye ç alışıyor.
Ben de fotoğrafı sosyal medyada gördüm.
Elbette yandaş medya da gördü.
Yandaşların biraz akıllıları bu fotoğrafın ve verilen mesajın yayılacağını biliyor elbette.
O halde buna karşı önlem alınması gerek.
Alınan önlem de inandırıcı olmalı.
Türkiye’nin aydın, ilkeli, namuslu, vicdanlı, ahlaklı insanları kime inanır?
Örneğin İlber Ortaylı bu konuda temel isimlerden biridir.
Erdoğan’ın sarayına gitse, onu övücü sözler söylese bile İlber Hoca’nın kredisi öyle kolay kolay tükenmez.
O halde onun bu şöhretinden yararlanılmalı.
Meğer o heykelin orada olduğunu hatırlatan ve sosyal medyada ilk paylaşan kişi bir Suriyeli milletvekiliymiş.
O da demiş ki “Türkleri 11 kere yenen Katerina’nın heykeli altında ayakta tutuldular.”
İşte tam bu noktada İlber Hoca tuzağa düşürülebilir, “Doğrucu Davut” tavrıyla harekete geçirilebilir.
Bahane de hazır; Katerina Osmanlı’yı 11 kere yenmemiş ki.
Birkaç savaş var, ama en önemlisi Kırım için yapılan iki savaş.
Bunlarda yenilmiş ve Kırım’ı kaybetmiş Osmanlı.
Yandaş medyanın diğerlerine nispeten biraz daha nitelikli gibi görüneni zaten kendi yazarları olan İlber Ortaylı’ya koşmuşlar ellerinde bu fotoğrafla;
“Hocam” demişler “Bu Suriyeli milletvekili, Türkiye’yi zora sokmak için böyle bir tweet atmış, ne dersiniz.”
İlber Ortaylı bilim insanı tabii, önce söylenenin gerçekliğine bakmış.
“O vekil saçmalamasın” demiş önce ardından eklemiş “ Bu düzeysiz bir milliyetçilik. Kremlin’in her odasında, salonunda tarihi bir figür bulunur.”
İlber Hoca bu söylediklerinden sonra geçmiş tarihi bilgiye; “2’nci Katerina Osmanlı’yı 11 kere yenmedi. O vekil saçmalamasın. Biraz tarih öğrensin. Osmanlı ile iki kere harp ettiler. Kırım için de savaştılar. Küçük Kaynarca’da Osmanlı’yı yenmişti. Kırım ilhak edildi onun zamanında. Suriye vekili her şeyi bıraktı da şimdi bundan mı medet umuyor? ‘Şimdi de Putin yenecek, biz de mutlu olacağız mı?’ demek istiyor.”
Ah be Hocam, sen bu duruma düşürülecek adam mıydı?
O heykel elbette zaten oradadır büyük ihtimalle.
2’inci Katerina elbette Osmanlı’yı 11 kere yenmemiştir.
Ama hocam, devletlerarası ilişkilerde bu tür sembolik mesajların sürekli verildiğini bilmemen mümkün mü?
Yandaşlar herkesin gözü önünde yaşananlara toplumun büyük tepki gösterdiğini fark edip bunu yumuşatmaya çabalıyor.
Böyle yan unsurlarla durumu sulandırıp Moskova gerçeğinin tam olarak ortaya çıkmasını engellemeyecek düşünüyorlar.
Peki nasıl tuzağa düşüyor da yandaş yalakaların tam istediği lafları söylüyorsun o zaman?
Diyeceğim ki “Çalıştığı gazete, belki işten atılmaktan korkmuştur?”
Ama o da olmaz ki.
Herkes bilir ki İlber Hoca’nın korkusu yoktur, o gerçek bir bilim insanıdır, koşullar ne olursa olsun inceler, araştırır, sorar, sorgular ve ille de gerçeği söyler.
Ne diyeyim?
Yandaş yalakaların imdadına yetişmiş bu kez İlber Ortaylı.
Pek akıllı olmayan, zekaları da yetersiz kalan, yaratıcılık konusunda zaten hep sınıfta kalanları kurtarmaya çabalamış farkında olmadan.
Elbette Türkiye’nin gerçeği arayan, ilkeli, namuslu, ahlaklı, vicdanlı, demokrasi ve hukuka bağlı, insan haklarına saygılı milyonları buna inanmayacaktır.
Benim endişem İlber Hoca’nın kredisinin sürekli azalması…
BUNU YAZMAK GEREK
Bugün kadınların günü bu sefer dövmeyin lütfen
Başlıktaki sözüm normal erkeklere değil.
Her fırsatta kadına el kaldıran erkeklere de değil sözlerim, çünkü onlar zaten laftan anlamıyor, kadın dövmenin insanlık dışı olduğunu kavrayacak kadar gelişmiş değiller.
Sözüm bu ülkeyi yönetenlere.
Onların emrindeki polise, güvenlik görevlilerine.
Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Her yıl olduğu gibi dünyanın her ülkesinde kadınlar bugün çeşitli etkinlikler yapacaklardır.
Medeni ülkelerde kadınlarla erkekler bir arada mutlu mesut bu günü kutlayacaklar.
Ancak bizdeki iktidar artık kadınlara mı tahammül edemiyor yoksa her gösteriyi kendi iktidarına karşı bir muhalefet olarak mı görüyor nedendir, her yıl 8 Mart’ı adeta kadınları dövme günü olarak geçiriyor.
Türkiye’nin şu sıralar çok fazla sorunu var.
Suriye’de, Irak’ta, sonra da Yunanistan sınırında sinirler gergin.
Her ne kadar Suriye tarafında ateşkes ilan edildiyse de ister istemez endişe sürüyor.
Ekonomi berbat, sosyal hayat çekilmez oldu.
Bunca sıkıntı arasında ne olur kadınları dövmeyin bu yıl.
Bırakın rahatça gösterilerini yapsınlar. Sonuçta halk ayaklanması yapacak halleri yok.
Süleyman Bey’e de sesleniyorum.
Son günlerde pek sinirli kendisi.
Ne olur acısını kadınlardan çıkarmasın.
ÇOK GÜLDÜM
Pazar fıkralarından ikisi Coronavirüs’le ilgili
Bu hafta Yıldırım Tuna’dan 4 fıkra geldi.
Bunlardan ikisi Coronavirüs’le ilgili. Konu komik değil ama yine de bunu bile alaya alabilmek bence moral yükseltir
Lahmacun ve pideli Coronavirüs
Adam Uzakdoğu seyahatinden son derece hasta dönmüş, havaalanında hemen karantinaya almışlar onu, ilk muayenesi sonucu acilen hastanede özel korumalı bir odaya yatırılmış, yapılan bir seri test sonrası odasının telefonu çalmış, “Ben sizin doktorunuzum” demiş telefondaki ses.
“Test sonuçlarınız biraz önce tamamlandı. Sizde çok tehlikeli bulaşıcı o malum virüse rastladık”
Adam “Aman doktor..” demiş panikleyerek, “Ne yapacağız şimdi?..”
Doktor hafif öksürüp sesini düzeltmiş biraz ve “Sizi her öğün pide ve lahmacunla destekleme kararı verdik!” demiş.
“Bunlar beni iyileştirecek mi?” diye sormuş adam umutla kekeleyerek.
“Yo, yoo..Tabii ki hayır!” demiş doktor, “ Fakat.. Size yaklaşmadan besleyebilmemiz için oda kapınızın altından ittirerek verebileceğimiz yiyecekler sadece bu ikisi.”
En güncel mazeret
Aşkım selam…
Arkadaşlarla ofisten akşam çıkışında bir bara bira içmeye gitmiştik, omuz omuza keyifle biramızı yudumlarken ne yazık ki aramızdan biri hapşırarak herkesi resmen “sıvadı”..
Şimdi karantinadayız bir tanem..
14 gün sonra görüşmek üzere tatlım…
Beyzbol sopası
Araç muayene istasyonunda işlemin tamamlanması için tam 3.5 saat bekletildim, bir sürü de saçma sapan eksik bulup ertesi gün tekrar gelmemi söylediler…
Sinirden perişan olup eve dönerken oğlumun doğum gününü hatırladım, oyuncakçının önünde durup içeri daldım, oradan alelacele bir beyzbol sopası satın aldım, kasadaki uzun sıra bana gelip de kredi kartımı kasadaki delikanlının önüne istemeden fırlatınca,
“Kabalığımı bağışlayın tam 3.5 saat araç muayene istasyonunda beklettiler… Perişan oldum da” dedim. “Paket mi edeyim?” diye sordu, “Yoksa buradan direk oraya mı döneceksiniz?”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları