loading
close
SON DAKİKALAR

CHP bu kez tuzağa düşmemelidir

Can Ataklı
Tarih: 12.06.2012
Köşe: Günlük Yazılar

CHP Başbakan’ın açıklamalarından sonra hatasız politika uygulamak zorundadır...

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’dan randevu istemesini yararsız bulmuştum. Görüşme yapılacağı gün de bunu sizlerle paylaşmıştım.

Görüşmeden sonra yapılan açıklamalar da açıkçası beni hiç tatmin etmemişti.

Nedeni şuydu; AKP önemli ülke sorunları konusunda bugüne kadar hiç “net açıklama” yapmadı.

Örneğin Kürt açılımını başlattığında içini doldurmamıştı. Aradan onca yıl geçtiği halde hâlâ da doldurmadı.

AKP adına konuşan bazı isimlerden ya da AKP’li olmadıkları halde iktidarı kendi çıkarları için destekleyenlerden somuta benzer öneriler duyduk ama bunların hiçbiri AKP’nin resmi ağızları tarafından açıkça dile getirilmedi.

Aynı şekilde güya yeni anayasa konusunda da iktidarın çok net bir tavrı yok.

Hep “yuvarlak” açıklamalar yapılıyor.

Daha çok demokrasi, özgürlüklerin genişletilmesi, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar söyleniyor ama bunların yeni anayasada nasıl yer alacağı asla söylenmiyor.

“Meclis çalışıyor hatta yazımı bile başladı” diye karşı çıkanlar olabilir. Bunun bir önemi yok, çünkü yazıldığı söylenen maddeler üzerinde zaten fazla bir tartışma yok, ayrıca bu maddeler kritik de değil.

İlk üç madde ne olacak örneğin? Ya da vatandaşlığı tanımlayan madde? Özerklik konusu anayasaya girecek mi? Bunları bilen var mı? Yok. Laf var sadece, o da yandaşlardan, maskelilerden.

Bunları gözleyince CHP’nin kendini ortaya atmasının yanlış olduğunu düşünmüştüm.

Kritik konularda hiçbir şey söylemeyen, ama sanki çok şey yapıyormuş gibi davranan iktidara ana muhalefetin payandalığı gibi görmüştüm bu girişimi.

Şimdi, yanılıp yanılmadığımı tam bilemiyorum ama, ilk kez CHP’nin bir atağının iktidarı sıkıştırdığını söylemek gerekiyor galiba.

Kürt açılımının zamanındaki hamisi Beşir Atalay, liderler toplantısının hemen ardından “PKK’nın silah bırakması ihtimalinden” söz etti, ana dilde eğitimle ilgili bazı kararlar alınacağını söyledi. Bu konulardaki ayrıntılı açıklamayı ise Başbakan’ın “önümüzdeki” günlerde yapacağını bildirdi.

Başbakan bu açıklamaları ne zaman yapacak? Belki bugünkü grup toplantısında olabilir.

Güngör Mengi pazar günkü yazısında “Beşir Atalay’ın açıklaması, AKP iktidarının CHP yardımına ihtiyacı olmadığını anlatmak istemiyordur umarız” diyor haklı olarak.

Çünkü Atalay’ın zamanlaması önemli. Bu açıklamanın hemen zirveden sonra yapılması zihinlerde “iktidar CHP’ye rol kaptırmak istemiyor” yorumuna yol açabilir.

Ancak ben böyle düşünmüyorum. İktidar CHP’nin bu atağı ile ilk kez “hiçbir şey açıklamadan ve uygulamadan siyaset yapma” kurnazlığının daha fazla sürdürülemeyeceğini anlamış olabilir. Bu nedenle artık somut bir adım atma ihtiyacında olabilir.

Burada CHP’nin duruşu çok önemli olacaktır. CHP Başbakan’ın açıklamalarından sonra hatasız politika uygulamak zorundadır.

Çünkü Başbakan aslında yapmak istemediği ve “gerçekleşmesi çok zor” bazı yöntemler açıklayabilir, ortalığın toz duman olmasından sonra da medyadaki üstünlüğünü kullanarak “CHP’nin yine takoz koyduğu” söylemiyle üste çıkabilir.

Kısacası, olmayacak vaatleri zaten yerine getiremeyeceği gibi bundan da CHP’yi sorumlu tutabilir.

CHP’nin çok uyanık olması ve tuzağa düşmemesi gerekir.

*****


Başbakan geçecek, yayalar geçemez

Yer İzmir.

Tarih 09 Haziran.

Saat 15.15.

Bornova, Özkanlar’da caddenin karşısına geçmek için üst geçide yönelenler polis tarafından durduruluyor.

“Geçmek yasak” deniyor.

Vatandaş soruyor “Neden?” diye.

Polisler cevaplıyor: “Az sonra başbakan geçecek, güvenlik nedeniyle üst geçit kapatıldı.”

Vatandaş yine soruyor “Peki karşıya nasıl geçeceğiz.”

Polisler “Orasını bilemeyiz, nasıl geçerseniz geçin ya da bekleyin önce Başbakan geçsin.”

İyi mi?

Sanki üst geçitte birileri bekleyecek ve Başbakan geçerken bir şey yapacak?

Ayrıca ille bir şey yapacak biri üst geçide neden çıksın, çevrede yola hâkim yüksek binalar da var.

Kimbilir belki de kasıtlı yapıyorlardır bunu.

Başbakan’ın geçişinde vatandaşa çile çektirip tepki yaratmak isteyenler de olabilir, tek taraflı bakmayayım.

Tabii bir de İzmir faktörünü unutmamak gerek.

Malum İzmir’den AKP’ye pek oy çıkmıyor ya, kimileri belki de böyle bir cezalandırma yöntemi uyguluyorlardır.

*****


Mehter takımıyla Shopping Fest

Tam 21 gün 21 gece sürecek “İstanbul Shopping Fest” karnaval gibi bir açılışla başladı. Tüketim çılgınlığının “yükselen değer” olduğu günümüzde bu “fest” hepimize hayırlı olsun.

Firmalar 21 gün içinde 8 milyar liralık alışveriş yapılmasını bekliyorlarmış. Hayırlısıyla. Söyleyecek sözüm yok.

Ama tesadüfen açılış için düzenlenen korteji izledim ve bu bana çok komik geldi.

İstiklal Caddesi’nde Odakule’nin önünden başladı karnaval yürüyüşü. En önde bir mehter takımı. “Ceddin deden” çalıyor.

Arkasında “İstanbul Shopping Fest” yazan uzun pankartın ucundan tutan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, bazı AKPliler geliyor.

Onların arkasında da rengârenk giysiler içinde yürüyen bir kalabalık. Ellerde pankartlar, şirketlerin reklamı.

Öndeki “Mehter” ile arkadaki “her taraftan araklama” görüntüler tam bir tezat.

“Yeni Türkiye” zihniyeti olabilir mi acaba? Kimlik deyince Osmanlı’yı anlamak, bunu petrol zengini Arap ülkelerinin şatafatı ile birleştirip, değişim diye yutturmak.

Tabii İngilizce olarak.

*****


1.5 saatte üç kere değişen tarife

Deniz Otobüsleri ile ilgili özelleştirme yapılmasından sonra sürekli şikâyetler alıyorum. Bunların bazılarını sizlerle de paylaşmıştım.

Ramazan Eren isimli okurum çok ilginç bir şikâyette bulunmuş. Şikâyetini şirkete de iletmiş. Bakalım ne sonuç çıkacak.

Bu okurumun mesajını sizlerle de paylaşmak istedim;

Sayın yetkili bugün (09 Haziran 2012) saat 8.50’den beri Pendik-Yalova hattından 14.00 seferine 1 otomobil 3 yolcu biletli almaya çalışıyorum. Saat 09.08’de yolculardan birinin doğum tarihini bilemediğim için online süre aşımı ile sistemden düşürüldüm.Daha sonra sisteme tekrar bağlandığımda 84 TL olan ücret 96 TL olmuştu. Buna rağmen işleme devam ederek bilet almaya çalışmama rağmen bu kez araç plakası girişi kutu hizalarının kaçıklığı nedeni ile (kabul edilmeyen plaka nedeni ile) bilet alamadım.

Telefon ile almaya çalıştığımda (saat 10.30sularında) bilet ücreti 102 TL olmuştu. Buna rağmen yine araç plakası ve yolcu doğum tarihi belirsizliği yüzünden bilet alamadım. Saat 14.00 Pendik-Yalova seferine yetişerek gişeden bilet almaya çalışacağımı bildiriyorum. Bakalım ücret ne olacak?

Bu koşullarda devletimizce yapılan özelleştirmenin nerelere geldiği konusunu tüm basın ve çevremle tartışmaya ve bu sonuçlardan tüm vatandaşlarımın haberdar olması borcunu yerine getirmeye çalışacağımdan sizleri de bilgilendirmek istedim. Saygılarımla Ramazan Enver Eren - İdo Üye Numarası: 436025015

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları