Çok traji-komik olaylar var ama yine de bu ülkede yaşamak çok güzel
Can Ataklı; Her gün gazetelerde, televizyonlarda, internet sitelerinde, sosyal medyada birbirinden ilginç, tuhaf hatta traji-komik haberler görüyoruz.
ACAİP YAZILAR
Ah be çocuklar, bu iş öyle çuvalla para, özel uçak ve dua ile olmuyor
Voleybolda kadınlarımızın müthiş başarısından sonra bütün ülke heyecana boğuldu.
Hemen arkasından gelen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme maçı için büyük bir beklenti yarattı.
Millet Ermenistan’la üstelik kendi sahamızda yapılacak maçta ezici bir zafer bekliyordu.
Takım harika, olanaklar süperdi.
Voleybolcu kızlarımız şampiyon olduktan sonra Belçika’dan “tarifeli uçakla” döndürülürken, futbol milli takım oyuncularımız rahat etsin, asla yorulmasınlar ve moralleri yüksek olsun diye Eskişehir’e bile özel uçakla götürüldü.
Ama sonuç hüsran.
Hüsran olmasından öte utanç verici oldu.
Küçücük Ermenistan, Türkiye Milli Futbol Takımı’nı, hem de rakip sahada bunalttı, ancak maçın sonunda atılan bir golle beraberliği sağladık.
Oysa bu Milli Takım ne büyük olanaklara sahip.
Başta bütün millet arkalarında.
Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında.
Her birine çuvalla para veriliyor.
Galip gelirlerse bu çuvallar daha artıyor.
Hele bir de şampiyon falan olurlarsa, hatta şampiyon olmalarına bile gerek yok ikincilik üçüncülük halinde bile “Ne dilerseniz dileyin” deniyor kendilerine.
Evler, arabalar, altınlar peşi sıra geliyor.
Oysa Avrupa Şampiyonu olan Voleybol Kadın Milli Takımımızın kaptanı Eda’ya Voleybol Federasyonu Başkanı, maçtan sonra sormuştu;
“Artık ne isterseniz isteyin, söyleyin bakalım ne kadar prim olsun?”
Eda vakur biçimde ayağa kalkmış ve bütün arkadaşlarını göz yaşına boğan şu cümleyi söylemişti:
“Atatürk’ün sporcu kızları ülkesi adına kazandıkları başarıyı pazarlık konusu yapmaz. Ne prim ister ne de başka özel bir şey. 85 milyona yaşattığımız mutluluk bize yeter…”
Aynı şeyi bir de futbolculara sorun bakalım.
Ki sormaya bile gerek yok, maçlardan sonra nasıl prim derdine koştukları defalarca yazıldı.
Futbolcuların bir kısmı, son zamanlarda moda olan bir davranışla maçtan önce herkese göstere göstere ellerini açıp dua da ediyorlar üstelik.
Ama çocuklar size şunu söyleyeyim: “Bu işler öyle olmuyor, çuvalla para da alsanız da, özel uçaklardan inmeseniz de, her istediğiniz yerine getirilse de, dualara sarılsanız da eğer içinizde kazanma heyecanı, azim, hırs yoksa hiçbir işe yaramıyor.”
Milli Takım’ın Ermenistan beraberliği elbette Avrupa Şampiyonası’na gitmesini engellemeyecek büyük ihtimalle.
Ama ağır bir pahalılık ve enflasyon altında ezilen, müthiş bir moral bozukluğu yaşayan, kırgın, umutsuz milyonlar rakip kim olursa olsun bir zafer beklerken olmadı bu.
Üzdünüz bu milleti.
Bir dahaki sefere yine duanızı eksik etmeyin ama içinizde kazanma arzusu ve azmi de olsun.
Sahaya çıkarken sadece maçtan sonra alacağınız milyonluk primi değil arkanızdaki 85 milyonu da düşünün biraz.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
70’e merdiven dayayanların yaşadığı değişiklikler
Daha önce de yazmıştım, biliyorsunuz 55 yıl önce parmak kadar çocukken bir araya geldiğimiz İstanbul Erkek Lisesi sınıf arkadaşlarımızla bağımız hiç kopmadı.
Zaman zaman bir araya geldiğimiz gibi (eksilenlere üzüntümüz sonsuz tabii) kurduğumuz WhatsApp grubu sayesinde her gün iletişim içindeyiz.
Tabii herkesin yaşı kemale erdi.
Bu nedenle bazı paylaşımlar da yaşlılıkla ilgili oluyor.
İşte son gelen yaşlılıkla ilgili paylaşım;
TECRÜBE KONUŞUYOR…
60’ını aşıp 70’e yaklaşmakta olan tanıdıklarımızdan birine kendinde ne gibi bir değişiklik hissettiğini sordum. Bana hepinizle paylaşmak istediğim aşağıdaki çok ilginç maddeleri gönderdi…
1- Ailemi, kariyerimi ve pozisyonumu sevdiğim yılların ardından, şimdi eski arkadaşlarımı sevmeye başladım.
2- Bir atlas olmadığımın farkına vardım. Dünyayı omuzlarımda taşımam gerekmiyor.
3- Meyve sebze satanlarla pazarlık yapmayı bıraktım. Sonuçta, birkaç kuruş fazla ödememle cebimde bir delik açılmayacağını biliyorum ama o birkaç kuruş, zavallı adamın kızının okul masraflarını ödemesine yardımcı olabilir.
4- Taksi şoförüne ödeme yaptığımda, para üstünü almıyorum. Ekstra para kazanmak yüzüne bir tebessüm kondurabilir. Ne de olsa benden çok daha fazla yoruluyor.
5- Yaşlılara bu hikayeyi anlatmıştınız demeyi bir kenara bıraktım. Ne de olsa, bu hikayeler hatıralarını canlandırmalarına ve geçmişi tekrar yaşamalarına yardım ediyor.
6- İnsanları hatalı olduklarında bile düzeltmemeyi öğrendim. Ne de olsa, herkesi mükemmel yapma sorumluluğu bana ait değil. Huzur mükemmeliyetten çok daha önemli.
7- Cömertçe ve bolca iltifat ediyorum. Ne de olsa, bu yalnızca karşımdakine değil, benim de ruh halime iyi geliyor.
8- Kıyafetlerimdeki kırışıklığı ya da bir lekeyi dert etmemeyi öğrendim. Netice itibariyle, kişilik görünüşten daha çok öne çıkar.
9- Benden farklı kişilerle tartışmaktan kaçınıyorum. Ne de olsa, onlar iyi ilişkiler yürütmenin önemini bilmiyor olabilirler ama ben biliyorum.
10- Beni kirli oyunlarıyla saf dışı bırakmak isteyen biri olduğunda, sakinliğini koruyorum. Nihayetinde, ben ne kirliyim ne de kimseyle bir yarış halindeyim.
11- Duygularımdan utanmamayı öğreniyorum. Ne de olsa, beni insan kılan duygularım.
12- Bir ilişkiyi koparıp atmaktansa egomu bir kenara bırakmanın daha iyi olduğunu öğrendim. Sonuçta ego tek başıma olmama neden olacakken ilişkiler asla yalnız kalmamamı sağlıyor.
13- Her günü son günümmüş gibi yaşamayı öğrendim. Ne de olsa, öyle de olabilir.
14- Beni mutlu eden şeyleri yapmayı öğrendim, ne de olsa ben kendi mutluluğumdan mesulüm, başkasınınkinden değil.
NOT: Bu yazı, yanılmıyorsam İsabella Rosselini’ye ait. Tam adı Isabella Fiorella Elettra Giovanna Rossellini olan sanatçı 18 Haziran 1952 doğumlu. Film yıldızlığının yanı sıra modellik de yaptı ancak kariyerini daha sonra dünya çapında bir aktivist olarak sürdürdü. İsveçli aktris Ingrid Bergman ve İtalyan film yönetmeni Roberto Rossellini’nin kızı.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Dünyanın en kötü reklamı
Hangi havaalanı olduğunu bilmiyor.
Ama Türkiye’de değil.
Ben de Todd Wilbur isimli bir Facebook kullanıcısının sayfasında gördüm.
Kim yaptıysa aklına şaşayım.
Bir havayolları şirketinin reklamında uçak baş aşağı gider mi?
Nitekim bu Facebook sayfasının altında sayısız yorum var.
Hepsi de dalgasını geçiyor.
Kim bilir belki saçmalığı görüp düzeltmişlerdir.
Ama hala duruyorsa THY yetkililerinin harekete geçmesi gerek.
Bir şirketi böyle güç duruma düşürmek kimsenin hakkı değildir.
KOMİK
Çok traji-komik olaylar var ama yine de bu ülkede yaşamak çok güzel
Her gün gazetelerde, televizyonlarda, internet sitelerinde, sosyal medyada birbirinden ilginç, tuhaf hatta traji-komik haberler görüyoruz.
Çoğuna hatta hepsine “Yok artık bu kadar da olmaz” diye öfkeleniyoruz.
Ama yine de bu ülkede yaşamak çok keyifli, çok güzel.
İşte birkaç örnek;
■ Milli Piyango (MP) çekilişlerinde hile yapıldığına ilişkin videolar ve iddialar ortada dolaşırken, MP müdürü görevden alınıp yerine piyangonun dinen haram olduğu vaazları veren vaizin oğlu müdür yapıldı.
■ Kadınların çalışması haram diye vaaz veren din adamının kızı, terfi ettirilerek müdür yapıldı.
■ Çorum’da Hayvanları Koruma Derneği’nin açılışında koyun kesildi..!
■ Ankara’da kendini peygamber olarak tanıtan 3 kişi, vatandaştan 2.5 milyon TL tokatladı.
■ Yetkililer, tarihi eserlerin yıkılıp yeniden yapılacağını açıkladı.
■ Sivas’ta 700 yıldan eski mermer, plastik olup olmadığının anlaşılması için kırıldı, mermer gerçek çıktı.
■ Türkiye’de beyzbol oynanmadığı halde, beyzbol sopası satışı patladı. En çok beyzbol sopasını taksici ve dolmuşçular alırken, en çok satılan il ise Adana oldu.
■ Türkiye’de 600 bin yaşayan ölünün emekli maaşlarını çektiği anlaşıldı ve bu konuda geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
■ Kadıköy’de intihar etmek için çatıya çıkan adamı izleyenler, “Atla, Atla” diye tempo tutunca, intihardan vazgeçen genç, izleyenlerin üstüne işedi.
■ Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı, bonzai kullanmak iddiasıyla tutuklandı.
■ Bir il valisi, Coca Cola protestosu için, aynı şirketin ürettiği Fanta meşrubatını içerek protestosunu gerçekleştirdi.
■ TV’de yemek programı sunan manken, kendi yaptığı ıspanaklı krepten zehirlenerek hastanelik oldu.
■ TÜBİTAK tarafından beğenilmeyen öğrenci projesi, yurt dışında bir yarışmada, “En İyi Projeler” arasında dünya birincisi seçildi.
■ TÜBİTAK’ta sahte diplomaları araştırmakla görevli birimin başındaki kişinin, diplomasının sahte olduğu anlaşıldı.
Arayın daha neler bulursunuz…
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları