Can Ataklı; Muhalefet partilerinin Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmalarını ve Erdoğan’ın da burada tüm millete bilgi vermesi gerektiğini söylüyorum ama bunun aslında boş bir hayal olduğunu da elbette biliyorum.
ÖNERİ
Bugün 28 Şubat.
Bundan 26 yıl önce yapılan bir Milli Güvenlik Kurulu toplantı yakın tarihimize damga vurmuştu.
Siyasal İslamcı ve dinci kesimler 28 Şubat’ı bir darbe olarak nitelendiriyor hâlâ.
Genç nesile 28 Şubat’ta dinin, Kuran’ın, namazın yasaklandığı, camilerin kapatıldığını anlatıyorlar hiç utanmadan.
Oysa geçti gitti o günler, yıllar sonra hala üzerinde tepinerek siyasi çıkar peşinde koşanlar da bundan bir sonuç alamayacaklarını biliyorlardır ama yine de hiç olmazsa Z kuşağını böyle etkileyebileceklerini düşünüyorlar herhalde.
Bugünkü 28 Şubat başka.
Bugün 6 muhalefet partisinin ortak deklarasyonu açıklanacak.
Seçimlerde ve seçimden sonra nasıl bir hareket birliği içinde olacaklarını anlatacaklar.
Bu elbette çok önemli ama madem partiler tekrar bir araya geliyor, bu vesile ile onlara önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Ukrayna krizi tüm dünyayı etkiliyor.
Ancak şurası bir gerçek ki kriz anında da sonrasında da bundan en çok etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Muhalefet partileri AKP genel başkanına bir çağrı yaparak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni acilen toplantıya çağırmasını istemelidir.
AKP genel başkanı Cumhurbaşkanı sıfatıyla Meclis’in toplantısına katılarak son gelişmeler hakkında bizzat bilgi vermelidir.
Bu biliyorum ki elbette gerçekleşmesi çok zor bir iştir.
AKP genel başkanı bugüne kadar hiçbir sorunda Meclis’i ciddiye alarak gelip konuşma yapmadı.
Hatta öyle ki hakkında verilen gensorularda kendini savunmaya bile ihtiyaç duymadı.
Bugüne kadar hükümet bütçesini Meclis’te okuyup eleştirilere de hiç cevap vermedi.
AKP genel başkanı için Meclis, emrindeki kuruldan başka bir şey değil.
Ne yazık ki muhalefet de AKP genel başkanının bu tavrına bugüne kadar hiç tepki göstermedi ve hep boyun eğdi.
Oysa bu kez durum farklı.
Dünya bir savaşın eşiğinde ve Türkiye bundan en zarar görecek ülkelerden biri.
O halde AKP genel başkanı ülkeyi tek başına da yönetse bu milletin temsilcilerine gelip bilgi vermek zorundadır.
Muhalefet AKP genel başkanını ve özellikle ulusal güvenlikle ilgili adamlarını Meclis’e getirecek iradeyi göstermelidir.
Bu işin şakası yok.
Türkiye saraydaki tek adamın ve etrafındaki bir avuç kişinin alacağı kararla böylesi büyük bir dünya olayını geçiştirecek ülke değildir.
AKP genel başkanı kibirli olmak yerine her bilgiyi milletin tüm temsilcileriyle paylaşmak yolunu seçmeli ve Türkiye’nin ufuklarını açacak adımlar atmalıdır.
ANALİZ
Muhalefet partilerinin Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmalarını ve Erdoğan’ın da burada tüm millete bilgi vermesi gerektiğini söylüyorum ama bunun aslında boş bir hayal olduğunu da elbette biliyorum.
20 yıldır iktidarda olan Erdoğan’ın Meclis’e gelerek “zillet, illet” dediği “hainlikle, teröristlikle” suçladığı “bunlar hiçbir şey yapamaz, üç koyunu bile güdemez” diye aşağıladığı muhalefet partilerine bilgi vermenin karakterini çizdireceğine inandığını bilmemek mümkün değil.
O halde muhalefet, Meclis’in toplanmaması halinde alternatif bir toplantı düzenlemelidir.
Bu alternatif toplantıya bütün partiler davet edilmeli ve büyük küçük bakmadan bütün parti liderlerinin konuşması da sağlanmalıdır.
Böyle bir toplantı, yasa gereği Meclis Genel Kurulu’nda yapılamaz çünkü Meclis üyesi olmayanlar böyle bir toplantı için Meclis Genel Kurul Salonu’na giremez.
Buna karşı partilerin grup toplantı salonları bu iş için kullanılabilir.
Bugün 28 Şubat bildirisi için bir araya gelecek 6 siyasi parti bu konuda öncü olmalıdırlar.
Ukrayna krizi milletin önünde bütün detayları ile konuşulmalıdır.
Toplantıya AKP ve MHP’li milletvekilleri de katılmalıdır.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Saray medyasının televizyonlarını izliyor musunuz?
Ukrayna olaylarını verirken saray politikalarına ters düşmemek için nasıl çırpınıyorlar.
Ekranlar Ukrayna milliyetçileri ile dolup taşıyor
Bir hamaset bir hamaset sormayın gitsin.
Sarayın en militan televizyonu aHaber Ukrayna’ya bağlanmış.
Oradaki bir Türk kızıyla canlı yayında savaşı konuşuyorlar
Genç kız patlayan bombaların, uçakların çıkardığı korkunç seslerin, sirenlerin etkisiyle hayli korkmuş.
Sesi titreyerek yaşadıklarını anlatıyor.
Bu sırada ağlamaya başlıyor.
aHaber’in sunucusu genç kızın konuşmasının bölerek, “Devletimiz bu noktada sizlerin yardımınıza ulaşacak. Bugün de tahliyeler tüm hızıyla devam etti” diyor.
Maazallah kızın ağladığını görenler AKP genel başkanının oradaki Türkleri unuttuğunu zannetmesin diye çırpınıyor çaresizlik içinde.
Sarayın en has akademisyenlerinden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da program konuğu.
O da atlıyor hemen “Gerekirse gelir ben alırım seni merak etme. Türk kızı ağlamaz” diye uyarıyor genç kızı.
Tabii genç kızımızı bir daha ekranda gören olmuyor.
Şimdi o saray hocasına seslenmek istiyorum.
“Hocam öyle lafla olmaz. Hemen atla git Ukrayna’ya. Nasıl olsa Erdoğan oradaki Türkleri aldırmak için ucuz fiyattan bilet satarak uçak gönderiyor. 440 dolara patlar senin için, hatta bilet parasını aHaber’den de alabilirsin. Bin boş giden uçağa, git Ukrayna’ya. Al o genç kızımızı yanına ve dön Türkiye’ye. Fena mı hem kızımız kurtulur hem Türkiye kahraman bir profesör görmüş olur.”
BUNU YAZMAK GEREK
Haklı haksız demeden Rusya’nın durumunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Rusya’yı deliye çeviren 2022’deki haritadır.
Dikkat ederseniz Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra buradan ayrılan ülkelerin büyük bölümü NATO üyesi yapıldı. Arada sadece Ukrayna kaldı.
O da NATO üyesi olursa, Rusya kendini tamamen kuşatılmış hissedecek.
Bugünkü kavganın temelinde yatan budur.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Ukrayna krizi nedeniyle AKP genel başkanının çok yoğun olduğu anlatılıyor.
Özellikle saray medyası ve sarayın adamları AKP genel başkanının krizi çözmek için gece gündüz çalıştığını ileri sürüyor.
Erdoğan telefonların birini açıyor diğerini kapatıyor verilen bilgilere göre.
Putin’le konuşuyor, sonra Macron’u arıyor, o bitiyor Zelenski ile konuşuyor.
Rusya ile Ukrayna arasında “arabulucu” görevi üstlenmek istediğini öteden beri dile getiriyor.
İşte eğer lütfedip Meclis’e gelir ve konuşursa, bu konularda bilgi vermelidir AKP genel başkanı.
Putin’le “bölgedeki durumu konuştuğu” resmi olarak açıklandı ama Putin’in ne söylediğini bilmiyoruz.
Macron’la da resmi açıklamaya göre Ukrayna krizi konuşuldu ama bunun kapsamını ve Fransa Cumhurbaşkanı’nın ne söylediğini bilmiyoruz.
Amerika ve Avrupa Birliği’nin yaptırım kararları uyarınca ülkemizdeki Rus sermayesine karşı nasıl bir yaptırım uygulandığını veya uygulanacağını bilmiyoruz.
Bunun yanı sıra Türkiye’nin hangi noktada durduğu, Boğazlar konusundaki tavrının tam olarak ne olduğunu, NATO’nun bir savaş kararı alması halinde ne yapacağımızı da bilmiyoruz.
İşte AKP başkanı hiçbir komplekse kapılmadan Meclis’e gelmeli ve merak edilen her şeyi tek tek anlatmalıdır.
Unutmayın, Atatürk Kurtuluş Savaşı boyunca bile her fırsatta Ankara’ya dönmüş, Meclis Başkanı sıfatıyla o yüce Meclis’in üyelerine durumu ayrıntılarıyla anlatmış ve yapacağı her hamle için Meclis onayını almıştı.
KOMİK
Ekonomi uzmanı Mahfi Eğilmez geçenlerde bir tweet paylaşmış.
Pek bayıldım nedense!
Size de sunayım;
Belçikalı vergi mükellefi “bakmakla yükümlü olduğunuz kimse var mı?” sorusuna “2.1 milyon kaçak göçmen, 4.4 milyon işsiz, 900 bin mahkum, parlamentoda 650 şapşal ve Avrupa komisyonu” yazmış. İdare bu cevabı kabul edemeyeceğini söyleyince adam sormuş “Neden birini mi unuttum?”
Aynı espriyi Türkiye için yapmaya kalkarsanız rakamlar ne acayip olur değil mi?
Aman haaa, sakın yapmayın, anında hakaret suçuyla kendinizi içeride bulabilirsiniz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
