Erdoğan’a yer verilmemesi kasıt mı, aptal bir hata mı?
Can Ataklı; “Nerede o eski okullar?” demeyeceğim ama şimdiki okullar da pek fena.
NOSTALJİ
“Nerede o eski okullar?” demeyeceğim ama şimdiki okullar da pek fena
Okullar açıldı, çocuklar ders başı yaptı.
Bir çocuğun okul giderlerinin aileleri nasıl perişan ettiğini biliyoruz.
Özel okullar ateş pahası da devlet okullarına gidenler şanslı mı?
Bir çanta kaça, kalem, defter kitap parasının toplamı ne kadar?
Ben de kızımı okula bıraktım dün, sonra sosyal medyada gezinirken, benim de tanık olduğum geçmiş yıllarla ilgili bir “okul yazısı” çıktı önüme.
Nostaljik bir durum tabii.
O eski günler mi daha iyiydi yoksa şimdi mi?
Tam bilemiyorum, koşullar çok değişti.
Ancak şimdi okula gidenlerden, onların anne babalarına, dedelerine büyük annelerine herkesin okuması gereken bir nostalji turu yapalım isterseniz.
İşte o yazı:
Eski Türkiye’den anlatacaklarım dostlar. Bugün okullar açıldı ya, eski Türkiye’deki öğrenciliğimizden…
Her şeyin aslı olduğu, güzel olduğu zamanlardan söz edelim biraz…
Saçlara jöle, tırnaklara oje sürülemez, spor ayakkabıyla okula girilemezdi…
Erkekler kravat, kızlar fiyonk takmadan, yaka ve tırnak kontrolü yapılmadan da derse girilemezdi…
Sabahları bahçede sıra olunur pazartesi sabah, cuma öğleden sonra müdür konuşma yapar, özel günlerden biriyse saygı duruşu yapılır ve gerçekten saygıyla durulur, İstiklal Marşı okunurken dik olunur, marşımızı herkes coşkuyla okur, marş sırasında konuşulmaz, gerçekten saygı duyulurdu…
Öğretmenlerle dalga geçil(e)mez, veli toplantıları aileye korkarak bildirilir; okulda ‘çıktığın’ biri yani sevgilin varsa, sadece bahçede yan yana yürünürdü…
Forma ile okula gidilir, eve gelene kadar forma çıkarılmazdı…
Gömlekler, pantolonların-eteklerin içine sokulur, okul renkleri dışında bir renk giymek yürek isterdi…
Küpe, kolye, yüzük, bilezik hafta sonları takılır, saçlar erkeklerde tıraşsız, kızlarda 3 boğum örgüsüz ise disipline gidilirdi…
Cep telefonu yoktu, internet neyin de yoktu ama yine de öğrenciler birbirleri ile haberleşirdi…
Biyoloji dersinde üreme konusu anlatılırken utanılır, aruz ölçüsü ezberlerken delirilir, milli güvenlik hocaları askeri disipline sokmaya çalışırdı…
Okul kitapları üzerinde sevilen sanatçı resimlerinin olduğu klasörler taşınır, ders yılı başında mutlaka kap kağıdıyla kaplanır, etiketler yapıştırılır, etikete adı-soyadı-sınıfı-hangi dersin kitabı olduğu yazılır, o derse ait defterler de kolaylık olsun diye aynı desen kap kağıdıyla kaplanır, ders sırasında yanında kitabı olmayan azarlanırdı…
Sınıflar kalabalık olsa da çıt çıkmadan ders dinlenir, boş derslerde sınıftan çıkılmaz, ders saatlerinde okul sınırları ihlal edilmezdi…
Ödevler mutlaka yapılır; dönem ödevleri için kütüphaneler, ansiklopediler, Meydan Larousse’lar, Ana ya da Temel Britannica’lar taranır, ödevler elle ve mutlaka dolma kalemle yazılırdı…
Yat denince yatılır; sabah okula servis yerine otobüsle gidilir, bazen çanta yoklaması yapılır, okula yasak bir şey getirilemezdi…
Okulun herhangi bir yerinde sakız çiğnenemez, derslerde bir şey yenemez, su içmeye ve tuvalete gitmek için izin istenirdi…
Birine uyuz olunduysa öğretmene şikayet edilir, asla sopayla, bıçakla girişilmez, çeteleşilmez, okul dışında bile kavga edilmezdi…
Bilinirdi ki; kavga edilirse, evde ya da okulda bir posta daha dayak yenilirdi…
Kızlarla erkekler birbirine el şakası yapmaz, küfürlü konuşmaz, efendilik bozulmazdı…
Yerli Malı Haftası sınıf pikniğine döner, her tür yiyecek bulunur ve her türlü öğünde bu yemekler paylaşılırdı…
Kitap okunurdu örneğin, ödev bile olsa okunurdu…
Belki yokluk yıllarıydı ama şerefin, gururun hakim olduğu zamanlardı…
Belki giysilere yama yapılırdı ama yüreklerin saf, katıksız olduğu yıllardı…
Değiştirip kitapları öyle okuyanlar vardı…
Haa bir de kitapları ya kütüphaneden kimlik çıkartır, evde ya da kütüphanede huşuuu içinde okurduk… Biz öğrenci gibi öğrenciydik bir zamanlar…
Bir zamanlardı…
Saygılıydık birbirimize…
Tertipliydik…
Edepliydik…
Bilir misiniz? Ya da gördünüz mü, yaşadınız mı bilmem dostlar? Biz çok güzel öğrencilerdik…
Ve evet; çok zor da olsa o dönemlerde hayatın bir anlamı vardı ve biz bunu bilmesek bile hissederdik…
Çok eski zamanlardaydı efenim, çok eski zamanların birindeydi…
Eskidendi, çooook eskidendi…
Ya bin yıl geçti üstünden ya yüz yıl. Ve her şeyin değiştiği koskocaman bir asır…
YENİ ÖĞRENDİM
Hindistan-Avrupa Ekonomik Koridoru’nda da yokuz
Türkiye, AKP iktidarıyla birlikte dış politikada çok irtifa kaybetti.
Her ne kadar iç politikada sanki Erdoğan tüm dünyaya kükreyen, ayar veren, süper bir lider olarak tanıtılmaya çalışılsa da dünyada bunun pek hükmü yok.
Bunun son örneklerinden biri yeni oluşturulan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’ndan dışlanmış olmamız.
Yeni ekonomik koridor Hindistan’da başlıyor, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan üzerinden geçip Türkiye’yi teğet geçerek Yunanistan- İtalya üzerinden Fransa’ya ve dolayısıyla Avrupa Birliği’ne ulaşıyor.
Şu an için kimileri bunu “önemsiz bir ayrıntı” gibi görebilir
Ama inanın öyle değil.
Aslında bölgenin en önemli ülkesi olan Türkiye’nin hiçbir alandan dışlanmaması gerek.
Bugünkü iktidar ise başka hayaller peşinde bu gerçeği pek kavrayamıyor sanıyorum.
ŞAŞIRDIM
Erdoğan’a yer verilmemesi kasıt mı, aptal bir hata mı?
Hindistan’da düzenlenen G-20 Zirvesi bitti, Beyaz Saray bu zirve ile ilgili bir video-klip yayınladı.
Bu klipte Erdoğan hariç zirveye katılan bütün liderlerin görüntüsü var.
Ama nedense Erdoğan’a hiç yer vermemişler.
Çok şaşırtıcı bir durum.
Beyaz Saray Erdoğan’ı bilerek-isteyerek ihmal etmiş ve klibe koymamış olabilir mi?
Öyleyse bu büyük bir terbiyesizliktir.
Erdoğan üzerinden Türkiye’ye ne söylenmek istenmektedir?
Yok eğer tamamen “aptal” bir hata yapıldıysa o da çok kötü.
Bu “aptal” ihmal bir anlamda Türkiye’nin hiç ciddiye alınmadığının ve adeta yok sayıldığının bir göstergesidir.
“Yeni” dedikleri Türkiye’nin geldiği hale bakar mısınız?
Bİ SORALIM BAKALIM
Yakıt tankı düşen uçakla ilgili ne yapıldı?
Geçtiğimiz hafta 4 Eylül günü F-4 tipi bir savaş uçağı Ankara üzerinde uçarken yakıt tanklarından birini düşürdü.
Çok büyük şans eseri tank bir otoparka düştü.
Sadece tam tankın düştüğü yerde park etmiş olan iki otomobilde büyük hasar oluştu.
Ama o tank bir caddeye, kalabalıkların arasına da düşebilirdi.
Uçak askeri olduğu için belki de kimse sonrasını sormadı.
Oysa kaza gibi görünen bu olay çok büyük bir ihmalin sonucudur.
Her konuda anında açıklama yapan Milli Savunma Bakanlığı o uçakla bir işlem yapılıp yapılmadığının bilgisini vermedi.
O tank neden düştü?
F-4 gibi çok eski bir uçağın kalabalık bir nüfusun yaşadığı bir kentin üzerinde ne işi var?
Tankı düşen bu Nuh Nebi’den kalma uçağın tankı değil kendi de Ankara’ya düşebilirdi
Bakanlık kamuoyuna kazanın akıbeti ve yapılan soruşturma ile ilgili de bilgi vermelidir.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Telefona taksit kalktı, telefon şirketlerine yol açıldı
Yeni çıkan bir kararla teknolojik ürünlere taksit yapılması yasaklandı.
Doğal olarak bundan en çok etkilenen cep telefonu oldu.
Şimdi cep telefonlarına taksit yapılamıyor ama cep telefonu şirketleri fatura üzerinden taksitlendirme yapabiliyor.
Şöyle anlatayım:
Yeni cep telefonu aldınız ama taksit yapamıyorsunuz.
Ama cep telefonu şirketlerinden diyelim ki 5000 liralık telefonu alsanız, 6 ay taksitli yapsanız en az 1500 TL fark ödüyorsunuz.
Cep telefonu şirketlerinin başında hep AKP’liler oturuyor.
İşin aslı şu: Bankalar o kadar kar ettiler ki, iyice semirdiler; bunu gören AKP’liler bankaların bu kar musluğunu kesip musluğun başına kendileri geçtiler.
Oturdukları yerden yüksek faiz karşılığı olan paraları kazanıyorlar.
Ya sistemi eskiye döndürsünler, teknolojik ürünlerde kredi kartına taksiti geri getirsinler ya da kendi şirketlerinin uyguladığı faizi insaf noktasına indirsinler.
SOSYAL MEDYADAN
AKP yüzyılının ilk 100 günü
Son günlerde üyesi olduğum birçok WhatsApp grubunda paylaşılmış.
Size de aktarmak istedim:
100 gündür petrol bulunmuyor
100 gündür doğal gaz bulunmuyor
100 gündür uçak gemisi gezdirilmiyor
100 gündür TOGG gezdirilmiyor
100 gündür harçlar yağıyor
100 gündür vergiler yağıyor
100 gündür zamlar yağıyor
100 gündür KDV, ÖTV, MTV artışı yağıyor ve sınırlardan terör yağıyor!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları