Güvensiz maske üreten bu firmalar hakkında hiçbir işlem yapılmadı
Can Ataklı; Güvensiz maske üreten firmalar ile eski Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un bağlantısı olduğunu CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Meclis konuşması üzerine öğrendim.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Zehra Zümrüt Selçuk’u hangi maske üreticisi attırdı?
Pandemi koşullarının en vazgeçilmez ihtiyaç maddesi maskeler.
Geçen yıl bu tarihleri hatırlayın, iktidar maske işini yüzüne gözüne bulaştırmıştı.
Önce eczanelerdeki maske satışını yasaklamıştı.
Onda halkıydı, çünkü doğal olarak normal zamanlardaki ihtiyaca göre üretilen maskeler yetmediği için bir anda işin karaborsası başlamıştı.
Sonrasında; önce maskeler bedava dendi, telefonla isteyip PTT’den alınıyordu, ardından eczanelere dağıtıldı ama müthiş beceriksizce oldu bu iş.
Bu dönemde ben de dedim ki, “Bu iş uzun sürecek, maske işi çok para kazandıracak, mutlaka maske işine soktukları AKP’liler vardır, onlar sistemlerini kursunlar, maske dağıtımı paralı hale gelir herkes rahatlar.”
Nitekim galiba öyle oldu, bir dolu maske üreticisi çıktı ortaya. Mal bollaşınca fiyatı bir lirayı geçmemek üzere satış serbest bırakıldı.
Şimdi buraya bir nokta koyalım.
Hiç ilgisiz görünen bir başka konuya geçelim.
18 Nisan günü bazı maske firmalarının güvensiz ürünler sattığı açıklandı.
Haberi okuduğumda bu denetimi Ticaret Bakanlığı’nın yaptığını sanmıştım.
Meğer Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü yapmış.
Bu kurum, kişisel koruyucu donanımların piyasaya arzını sağlamak için gözetim ve denetim faaliyetleri yapıyormuş.
Buraya da nokta koyalım.
Ve geçelim üçüncü olayımıza.
Tarih 20 Nisan’dan 21 Nisan’a henüz geçmişti ki, bir kararname yayınlandı.
Buna göre Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ikiye bölünüyordu.
Ancak şaşırtıcı olan şuydu ki, mevcut Bakan Zehra Zümrüt Selçuk görevden alınmış ve bölünen bakanlığa iki yeni isim atanmış.
Buraya da bir nokta koyarak merak ettiğim bir duruma bakmak istiyorum.
Aynı bakanlar değişikliği kararnamesinde, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da vardı.
Pekcan’ın adı, başında bulunduğu bakanlığa kendi şirketinden ihalesiz ve pahalı fiyattan mal aldığı iddiası ile gündeme gelmişti birkaç gün önce.
Bu nedenle bakanın bu gerekçe ile görevden alındığı tahmin edildi.
Ancak görevden alımından sonra Pekcan hakkında hiçbir işlem yapılmadı.
Buna karşı yine görevden alınan Zehra Zümrüt Selçuk hakkında hiçbir ayrıntı yoktu.
Bu bakan neden görevden alınmıştı?
Kimse de merak etmedi, bizim zaten ulaşma şansımız pek yok ama nedense iktidar medyası da bu konuya hiç girmedi, adeta konunun üzerine sünger çekildi, unutulmaya bırakıldı.
Şimdi ben de soruyorum; Zehra Zümrüt Selçuk neden görevden alındı?
Neden hiçbir açıklama yapılmadı?
Kendisi de sessiz sedasız neden çekilip gitti?
Yoksa Zehra Zümrüt Selçuk’un görevden alınmasına, adları “güvensiz” listesinde yer alan ve çoğu AKP’li olduğu bilinen maske firmalarının sahipleri veya bunlardan biri mi neden oldu?
SORDUM ÖĞRENDİM
Güvensiz maske üreten bu firmalar hakkında hiçbir işlem yapılmadı
Açık söyleyeyim…
Güvensiz maske üreten firmalar ile eski Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un bağlantısı olduğunu CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Meclis konuşması üzerine öğrendim.
Diğer yazımda da belirttiğim gibi maskelerin güvensiz olduğunu Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığını sanıyordum.
Ömer Fethi Gürer, güvensiz oldukları açıklanmasına rağmen haklarında hiçbir işlem yapılmayan maske üreticilerini Meclis’te gündeme getirmişti.
Gürer, çok önemli bir sağlık olayında bile vurgun yapacak kadar vicdansız olanları gördükçe kahrolduğunu belirttikten sonra can alıcı şu noktaya parmak basıyordu:
“Acaba o güvensiz maskeyle kaç kişi öldü? Allah’tan korkusu olmayan bu insanları denetlemek, bu siyasi iktidarın asli görevidir, şu ana kadar neden bir işlem yapılmadı hâlâ?”
İşte Ömer Fethi Gürer’in bu yakınmasını görünce Zehra Zümrüt Selçuk’un apar topar görevden alınmasında bu firmaların parmağının olabileceği kuşkusuna düştüm.
Şimdi sizlere 18 Nisan’da açıklanan “güvensiz maskelerin” listesini tekrar sunmak istiyorum:
Safeguard-2315 Model Ffp3v Nr
Safeguard-2313 Model Ffp2v Nr
Safeguard-2311 Model Ffp1v Nr
Nez Mask
Arızon-Kn 95
Lc Waikiki-Lcw Mask Model Ffp3/ Sipariş No: 652002
Dna-2934 Model Ffp3v
Bozkurt-Bzk44 (Ventilli- Ffp2-Nr)
Bozkurt-Bzk44 (Ventilsiz-Ffp2-Nr)
Emr Natural-1202 V (Ventilli, Ffp2v)
Emr Natural-1202 (Ventilsiz Ffp2)
Wogi-Ffp2
Kgt-Tk-N95
Aytı-20532
Temsan-Tm 34 V Ffp1
Grup Helin-1120 Ffp2
Ert Plus-400 (Ffp3)
Ert Plus-300 (Ffp3 V)
Ert Plus-Ert 200 (Ffp2)
Ert Plus-Ert 100 (Ffp2 V)
Wogi-Ffp2 V
Hori-Ffp2 V
Ares-Ares (Ffp2 V)
Mist-Marka Model Yok
Awon-1200/ Mart 2020 Tarihli Partiler
Awon-1402 /Mart 2020 Tarihli Partiler
Vip Mask-Ffp2 V
Vip Mask-Ffp2
Vip Mask-Ffp1 V
YENİ ÖĞRENDİM
Almanya’da işçilere haftada iki kez test yapılması mecburi
Tele1’in dünkü yayınında “ekonomik desteksiz tam kapanma” kararını eleştirirken, “Fabrikalar çalışacak… Orada insanlar dip dibe çalışıyor. Bari tam kapanmada çalışmak zorunda kalanlar korona testi taramasından geçirilsin, ayrıca yaşlarına bakılmaksızın aşı önceliği tanınsın” önerisi getirmiştim.
Ben de yeni bir şey söylediğimi sanıyordum.
Almanya’da oturan bir izleyicim, bakın anında bana hangi bilgiyi gönderdi;
Can Bey, Almanya’da hükümet bütün işverenleri, bütün çalışanlarını en az haftada bir defa teste mecbur tutuyor, eğer işçiler bir arada çalışıyor ise haftada iki defa test yaptırmaları gerekiyor.
Öğretmenler de haftada iki defa test yaptırmak mecburiyetinde, 12 yaş üstü talebeler de okulda teste tabiler.
Bazı büyük marketlerin araba park yerlerinde kurulan çadırlarda ücretsiz acil test yapılmakta.
Ayrıca herkes isterse hızlı test kitlerini alıp evde kendi yapabiliyor ve test kiti alanların, sonucu hemen ilgili mercilere bildirmesi gerekiyor.
Sizin de işaret ettiğiniz işçilerin, salgını yaymada etkileri çok fazla ve bu konu bu şekilde devam ederse salgını önlemek mümkün olmaz!
ÖNERİ
ALES sınavının ertelenmesi gerek
ALES; açık yazılımıyla Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı bu pazar günü yapılacak.
Bu sınava katılacak bir doktora öğrencisi bakın ne yazmış;
Bu pazar hiçbir önlem alınmadan ALES yapılacak.
Yaşı gereği henüz aşılanmamış ve kronik hastalığı olan benim gibi kim bilir daha kaç kişi bu sınava girecek.
Bu insanlar sınava gitmek için toplu taşıma araçlarını kullanacak, aynı salonu paylaşanlarla yakın temas içinde olacak.
Bu durumda; bulaşma sayılarını artırma ihtimalinin yüksek olduğunu dikkatlerinize saygılarımla sunuyorum. Bu konudaki hassasiyetinizi ÖSYM ile paylaşarak ALES’in ertelenmesi için yardımınızı rica ederim.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Ömer Çelik’in açıklaması inanılır gibi değil
Bir ülkede “iktidarın aşırı bir güç zehirlenmesine uğramasına en iyi örnek” olarak AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in önceki gün yaptığı konuşmayı gösteririm.
O ne kibirdir öyle?
O ne müthiş egodur öyle?
O ne müthiş bir şımarıklıktır öyle?
Gazeteciler, AKP Sözcüsü Çelik’e “Muhalefet, eski bakan Ruhsar Pekcan’ın Yüce Divan’da yargılanmasını istiyor, AK Parti bu yolun açılması için bir adım atacak mı?” diye soruyorlar.
Çelik, kafasını öbür yana çevirip elini sallayarak şunu söylüyor;
“Muhalefetin dediğini geçin arkadaşlar, muhalefetin dediğiyle iş yapmıyoruz.”
Ortada çok açık bir yolsuzluk var.
Başka ülkelerde buna başka bir ad bile veriyorlar.
Ama AKP’nin bakanı, sırf muhalefet bunu söyledi diye “Geç bunu” diyor, diyebiliyor.
Bu devlet yönetimi değil, aşiret yönetimidir ancak.
Koca Türkiye Cumhuriyeti’ni 19 yılda işte bu hale getirdiler.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
AİHM kararları; işimize gelince uygulanacak gelmeyince uygulanmayacak kararlar değildir
Aydınlık gazetesi, iktidar medyası içinde Amerikan Başkanı Biden’ın “soykırım” açıklamasına fiili eylem de yaparak karşı çıkan tek organ.
Gazetenin dünkü birinci sayfasında Vatan Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği’nin Adana İncirlik Üssü önündeki eylemleri, neredeyse tam sayfa yayımlanmıştı.
Haberlerden birinde ise Vatan Partisi’nin, Biden’a “İnsan Hakları Mahkemesi kararını hatırlattığı” belirtiliyordu.
Vatan Partisi, Biden’a “Mahkemelerin üstünde değilsin, bu kararı görmezden gelemezsin” diyordu.
AİHM, İsviçre’nin “Ermeni soykırımı yoktur diyene hapis cezası veren yasasının” insan haklarına aykırı olduğunu belirtmiş ve bu ülkeye ceza kesmişti.
İşte Vatan Partisi, bu kararı hatırlatarak Biden’a “Hukuka uy” diyor.
Garip bir ülkeyiz.
Amerika’ya hukuk dersi veren Vatan Partisi, yine AİHM’in Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkında aldığı kararların ise uygulanmamasını isteyen manşetler atmıştı.
Yani; işime gelirse, gelmezse mantığı.
AKP’nin hep yaptığı şey yani…
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları