loading
close
SON DAKİKALAR

HDP, 'Mayısta erken seçime' evet derse?

Can Ataklı
Tarih: 16.11.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Siyaset kulislerinde AKP heyetinin HDP’yi ziyaret etmesindeki asıl amacın türban konusundaki anayasa değişikliği değil, HDP’nin iktidara destek olması için şartların konuşulduğu yönünde söylentiler var.

ANALİZ

Bahçeli’yi anlayan beri gelsin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  merakla beklenen “salı konuşmasını” yaptı.

Son zamanlarda bir iki miting dışında fazla görmediğimiz Bahçeli ancak salı günleri gelince kamuoyunun önüne çıkıyor ve görüşlerini açıklıyor.

Bahçeli iki haftadır “ne diyeceği en merakla beklenen” kişi oldu.

MHP lideri, iki salı günü de konuştu ama ne dediği pek anlaşılamadı.

Geçen hafta gündem “AKP resmi heyetinin HDP’yi ziyaret etmesi” üzerineydi.

Bahçeli üç gün tek kelime etmedi, partili yetkililer “Salıyı bekleyin” dediler.

Salı günü Bahçeli kürsüye çıktı ve bu konuda aynen şunu söyledi;

“Başörtüsünü güvenceye alan Anayasa değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Bizim görüşümüz bellidir, karar ve irademizde değişiklik yoktur. Bu değişikliği ya TBMM’de ele alıp sonuca gidelim ya da halk oylamasına gidelim. Bu iki seçeneğe de hazırız. Bu arada AK Parti heyetinin Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi son derece doğal bir adımdır. HDP ile niye görüşülmüş, günlerdir cevabı aranan sorular bunlardır. HDP’ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye tenezzül etmiyorum. Bizim gözümüzde HDP neyse CHP de odur ve aynısıdır.”

Bu sözlerden çıkan ne mesaj şuydu; “AKP söz konusu ile HDP ile görüşmesinde bir sakınca yok. AKP’nin görüşmesi halinde HDP anayasal bir siyasi parti sayılmalıdır.”

Aradan bir hafta geçti.

Pazar günü iki olağan dışı olay yaşandı.

Biri Edirne’de hapiste tutulan Selahattin Demirtaş askeri mekanlar da kullanılarak helikopter ve özel jetle Diyarbakır’a hasta babasını görmek için götürüldü ve geri getirildi.

Aynı günün akşamı İstiklal Caddesi’nde bomba patladı ve ikisi çocuk 6 yurttaşımızı kurban verdik.

Bahçeli pazar ve pazartesi yine konuşmadı, geçen hafta olduğu gibi parti yetkilileri “Salı konuşmasını bekleyin” dedi.

Bahçeli dün kürsüye çıktı.

Demirtaş’tan tek kelime bile söz etmedi, muhtemelen bunun çok normal ve doğru bir uygulama olduğunu düşünüyor bu nedenle konuşmaya gerek görmedi.

Ancak HDP konusunda söyledikleri yenilir yutulur değil.

“Meclis’te bölücü sima istemiyoruz” diye başlayan Bahçeli ardından şunları söyledi:

“Terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabrımızı kevgire çeviren HDP’nin Türk siyasetinde yer almasına 1 saniye bile tahammül edemiyoruz.”

Bahçeli açık biçimde HDP’lilerin terörist olduğunu söyledi yine.

Peki, biz ne anlamıştık geçen hafta salı günü yapılan konuşmadan?

Bahçeli o konuşmada üstü kapalı da olsa HDP’nin anayasa güvencesi altında faaliyet gösteren ve görüşülmesinde bir sakınca olmayan bir parti olduğunu dile getirmişti.

Dün ise HDP’lilerin terörist olduğunu ve bu kişilerin Türk siyasetinde bulunmasına bir saniye bile tahammül edemediğini vurguladı.

O halde Bahçeli’ye ve MHP’lilere sormak isterim;

■ Bir haftada ne değişti de HDP’liler yeniden terörist oldu?

■ HDP’lilerle görüşen ve anayasa değişikliği için işbirliği isteyen AKP’liler bu durumda teröristlerle pazarlık yapmış mı oldular?

■ Başında bir de bakanın bulunduğu AKP heyetinin HDP ile görüşmesi Genel Başkan’dan habersiz olamaz. Bu durumda Bahçeli, AKP Genel Başkanı’nın ne olmakla suçladığının farkında mı?

Bİ SORALIM BAKALIM

Saray’dan Anadolu Ajansı’na neden 1 milyar lira ödeniyor?

Anadolu Ajansı (AA), 1920 yılında Atatürk tarafından kurulmuştu.

Amaç İstiklal Savaşı ile ilgili gerçek bilgileri tüm dünyaya duyurmaktı.

Anadolu Ajansı yıllar içinde gelişti ve dünyanın önde gelen haber ajanslarından biri oldu.

Ancak AKP iktidarı her alanda olduğu gibi Anadolu Ajansı’nı kendi yan kuruluşu haline getirdi.

CHP Milletvekili Özgür Karabat, iktidarın ajansa hukuk ve yasa tanımadan milyonlarca lira aktardığını ortaya çıkardı.

Karabat, İletişim Başkanlığı bütçesinden 2020 yılında, mal ve hizmet alımına 329.7 milyon lira harcandığını bunun yüzde 90.5’i, yani 298.9 milyon lirasının Anadolu Ajansı’na verildiğini söyledi.

2019 yılında aynı yöntemle 308.8 milyon liralık para aktarımı yapıldığını belirten Karabat, 2021 yılı raporlarında ise para transferinin gizlendiğini ileri sürdü.

Karabat önceki yıllarla oranlandığında 2021 yılında da 405 milyon liranın verilmiş olduğunu böylelikle üç yıl içinde toplam 1 milyar liranın ajansa aktarıldığını belirterek “AA bu parayı alıp ne yaptı? Nasıl harcadı? Amaç AA’ya para aktarıp orada daha rahat harcamak mı? İletişim Başkanlığı, AA üzerinden neyi gizliyor?” diye sordu.

CHP’li milletvekili, Sayıştay raporlarına dayandırarak elde ettiği bilgileri Twitter üzerinden İletişim Başkanlığı’na sorarken şu ifadeleri kullandı;

“İletişim Başkanlığı’ndan AA’ya aktarılan para usulsüzdür. AA, A.Ş. statüsünde bir şirkettir. Zaten yurt içi ve yurt dışından yüzlerce abonesi ile para kazanıyor. Neden İletişim Başkanlığı’ndan devasa bütçe alıyor? AA, aldığı parayı mali tablolarında ne olarak gösteriyor?”

CHP’li milletvekilinin sorduğu sorulara İletişim Başkanlığı yetkililerinden biri yine Twitter’dan cevaplarken, “CHP milletvekili cehaletin ve kötücül siyasetin vahametini gözler önüne seriyor” dedikten sonra Anadolu Ajansı’nın Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü üzerinden ödenek aldığını, 2019 yılından itibaren ise ödeneğin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından aktarılmaya başlandığını söyledi.

Özgür Karabat ise “Doğru söylemiyorlar, çünkü yeni rejimle birlikte Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü kapatıldı, AA’ya ödenek bütçeden veriliyor, İletişim Başkanlığı’na böyle bir yetki verilmedi, yapılan işlem suçtur” dedi.

ÇOK GÜLDÜM

Günün en komik haberi Hayali hastanede düğün yapılmışmış

Saray medyasının en militanı gazetenin manşet haberi şöyleydi;

‘Sahra hastanesi’ diye övündüğü fuar alanında düğüne katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener bir de nikah şahidi oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu pandemi döneminde “Adana’da bin kişilik Sahra Hastanesi kurduk” diye övündüğü fuar alanında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın oğlunun düğününe katıldı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte nikah şahidi oldu. Sözde Sahra Hastanesi’nde gerçekleşen ve 3 milyon TL harcanan düğüne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte 3 bin davetli katıldı.

Her şey karalamak için yapılınca böyle oluyor işte.

İşin aslı şu; Zeydan Karalar İstanbul Atatürk Havalimanı’na yapılan sahra hastanesinin bir benzerini hızla yaptırmış ve pandemi hastanesi olarak kullanılması için sağlık bakanlığına teslim etmek istemişti.

Ancak Bakan, saraydan gelen talimatla “Burası olmaz” diyerek yapılan sahra hastanesine doktor ve sağlık personeli göndermediği gibi belediyenin bu hizmetini yapmasına izin vermemişti.

Belli ki Zeydan Karalar burayı şimdi sosyal amaçlı hizmetler için kullanıyor.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

HDP, “Mayısta erken seçime” evet derse?

Siyaset kulislerinde AKP heyetinin HDP’yi ziyaret etmesindeki asıl amacın türban konusundaki anayasa değişikliği değil, HDP’nin iktidara destek olması için şartların konuşulduğu yönünde söylentiler var.

Saray yönetimi HDP olmadan seçimi kazanamayacaklarını biliyor.

AKP’nin bu nedenle HDP’ye olabilecek her türlü tavizi vermeye hazır olduğu ileri sürülüyor.

Bunu hayli uzun zamandır gözlediğimi sizlere daha önce de yazmıştım, ama artık iş belli ki ciddiye bindi.

AKP ile HDP arasındaki işbirliğinin ilk adımının seçimleri biraz da olsa erkene almakta yaşanacağını öğrendim.

Zamanında yapılacak seçimde Erdoğan’ın aday olması hukuki tartışma yaratacağı için en iyi çare olarak seçimi bir ay erkene 18 Haziran yerine 14 Mayıs’a almayı planlıyorlar.

Ancak seçim kararı nitelikli çoğunlukla yani 360 oyla alınabiliyor.

AKP-MHP koalisyonunun oyu buna yetmiyor.

HDP desteklerse 360 rahatlıkla geçiliyor.

Şimdi geleyim günün sorusuna: Grup toplantısında HDP’lilerle bir saniye bir yan yana durmaya tahammülleri olmadığını söyleyen Bahçeli, seçimleri 14 Mayıs’a çekmek için yapılacak oylamada HDP’nin arkasına takılıp evet oyu verecek mi?

KOMİK

Ne kadar yaranmaya çalışsalar da olmuyor

Nedense atamalar ve görevden almalar hep gece yarısından sonra oluyor.

Bazen şaşırıyorum, Erdoğan gerçekten gecenin 2’sinden sonra kararname mi imzalıyor yoksa zaten önceden imzalanmış kararnameler sanki gece yarısından sonra imzalanmış gibi resmi gazeteye mi gönderiliyor?

Erdoğan son olarak bir gece yarısı sonrası operasyonu ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Yardımcısı Fatih Şahin’i görevden aldı.

TÜİK; biliyorsunuz sarayın talimatlarını yerin getirerek Türkiye’nin enflasyonunu, işsizlik durumunu

falan açıklıyor.

Her şey izinli ve talimatlı.

Ancak buna rağmen kuruma adam dayanmıyor.

TÜİK, 3 yılda 5 defa başkan değişikliğine sahne oldu.

Arada Fatih Şahin gibi bir alt görevde bulunan pek çok kişi de görevden alındı.

Neden acaba?

Galiba biz dışarıdan tam anlamıyoruz ama sarayın kendi getirdiği adamlar bile istenilen rakamları tam olarak açıklamıyor, bu da yukarıyı kızdırıyor.

Devlet yönetimi böyle artık.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları