İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yazdığım şikayet ve önerilerle ilgili açıklama geldi
Can Ataklı; "Sayın Ataklı, İstanbulluların daha güvenli ve konforlu seyahat edebilmesi amacıyla son altı ayda Metro İstanbul’da yapılan iyileştirmeleri de bu vesileyle dikkatinize sunmak isteriz."
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Bomba imha uzmanı kadın astsubay neden şehit oldu?
Birkaç gün önce bütün gazete ve televizyonlarda yayınlanan bir haber hepimizi derin bir üzüntüye boğdu.
Habere göre Şırnak’ın İdil İlçesi’nde, teröristler tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcıya müdahale sırasında 2 asker şehit olmuş, 7 asker yaralanmıştı.
Şehit olanlardan biri zarafeti ve güzelliği ile de dikkat çeken bir kadın bomba imha uzmanı astsubay Esma Çevik’ti.
Henüz 30 yaşında bir astsubay olan Esma Çevik sayısız bomba imha görevinde yer almış, pek çok bombalı terör eylemini önleyerek bir çok kişinin hayatını da kurtarmıştı.
Patlayıcı Madde İmha Timi (PAMİT) Komutanı olan Esma Çevik’le birlikte en yakın çalışma arkadaşı bomba imha uzmanı 35 yaşındaki uzman çavuş Kemal Sayar da şehit olmuştu.
Bu elim olaydan sonra medyada Başçavuş Esma Çevik ile ilgili gerçekten herkesi duygulandıran haberler yayınlandı.
Esma Çevik hukuk fakültesini kazandığı halde birlikte yaşadığı annesinin üniversiteye para yetiştirememesi üzerine bu eğitimini yarım bırakıp astsubay okuluna yazılmış, önce jandarma trafikte görev yapmış ama daha sonra kendi isteği ile komando eğitimi aldıktan sonra bomba imha alanında uzmanlaşmıştı.
Sosyal medyayı da aktif olarak kullanan Esma Çevik’in son paylaşımlarından birinde üzerindeki görev giysisinin bulunduğu fotoğrafının altına yazdığı “parfüm kokusu bomba kokusu” ifadesi de herkesin yüreğinde bir burulma yaratmıştı.
Bu şehitlerimizin haberini aldığımdan bu yana kafamı kurcalayan bir konu var.
O da şu: Teröristler bombayı nereye koymuşlardı ve imha ekibi çalışırken bu bomba neden patladı?
İki gün bu konuda bilgi alabilmek için çabaladım.
Dün Şırnak Valiliği’nden aldığım bilgiye göre teröristler bombayı Sarıköy yakınlarındaki Pisikaya’ya yerleştirmişler.
Peki bombanın olduğu yerde yerleşim var mı?
Aldığım bilgiye göre yok, ama askerlerin devriye rotası üzerindeymiş.
O halde bu bomba neden uzaktan patlatılmadı da, bomba imha ekibinden görev istendi?
Bomba imha ekiplerinin görevi elbette bombaları imha etmektir ama bu öncelikle bomba insanların olduğu yerlere konmuşsa gereklidir.
Bir bina içinde, insanların rastgele geçip geçtiği bir yerde olmayan, çevresinde kimsenin bulunmadığı bir yerdeki bombayı neden imha etmek isteyesiniz ki?
Eğer patlaması halinde zarar vereceği bir şey yoksa görevlilerin canını tehlikeye atarak etkisiz hale getirmek yerine patlatmak daha doğru değil mi?
Bu açıdan düşününce bunca yılda yetiştirilen bomba imha uzmanlarının bu kadar kolay biçimde adeta harcanmasının anlamını çözemiyorum,
Bu durumda insanın aklına ister istemez kuşku da düşüyor.
Ortada gerçekten bir bomba var mı yoksa eğitim sırasında yaşanan bir kaza sonucu mu yaşandı bu acı olay?
Ya da bu nasıl bombaydı ki bomba imha ekibine bile hata yaptırdı?
Milli Savunma Bakanlığı hemen her gün gerek şehitlerle ilgili gerekse terörle mücadele konusunda basın açıklamaları yapıyor.
Buna göre bu konunun da ayrıntıları ile açıklanması gereklidir.
YENİ ÖĞRENDİM
Astsubaylar 20 ilde eylem yapacak.
Astsubaylar orduların bel kemiğidir.
Sadece bizde değil, bütün ordularda bu böyledir.
Subaylar, strateji belirler, plan yapar, sevk ve idareyi yürütür ama tüm teknik işleri astsubaylar yapar.
Ordunun ağır işçileridir astsubaylar.
Ancak yıllardır haklarının tam verilmediğinden, kendilerine ayrımcılık yapıldığından, pek çok konuda mağdur edildiklerinden yakınırlar.
İşte aynı şikayetleri yine dile getiren astsubaylar 18 Aralık’ta güçlü bir gösteriye hazırlanıyor.
Astsubaylar 20 büyük kentte aynı anda kitlesel basın açıklaması yapacaklar.
Yapacaklar da bundan önceki yıllarda olduğu gibi yine polis gazı ve suyuyla karşılanacaklar mı bilemiyorum.
Kendini tanrı gibi gören mevcut içişleri bakanı artık jandarmanın da patronu olduğuna göre bu kez astsubayların karşısına polisi değil de jandarmayı koyabilir diye endişelenmiyor da değilim.
KOMİK
Başarısızlığa AKP övgülü sözde cevap
Daha önce yazdım, aldığım bir şikayeti dile getirdim “Adalet Bakanlığı’nın arabuluculuk sınavında yine eski usül hile dönmüş olabilir” dedim.
İşte o sınavın sonuçları belli oldu.
Şu anda soruların bazı adaylara önceden verilip verilmediğini anlayabileceğimiz bir bilgi yok elimde, sınava girenler listelere baktıklarında belki bunu fark edebilir, olumlu ya da olumsuz tabii ki.
Ancak bu sınavın öyle bir sonucu oldu ki, her türlü başka dedikoduları bastırdı bana göre.
Çünkü bu sınava aralarında eski bir adalet bakanının da olduğu bazı milletvekilleri de girmişler meğer.
Ve işe bakın ki adalet bakanlığı yapan Bekir Bozdağ arabulucu olma hakkı kazanmak için gerekli baraj puanının çok altında kalmış.
Adalet Bakanı böyle de diğer milletvekilleri farklı mı?
İnanmayacaksınız ama hepsi hukukçu bu milletvekillerinden bir tane bile baraj puanının geçebilen olmamış.
Bunlardan İstanbul seçimlerinde söylediği “Bir şey olmasa bile bir şeyler oldu” sözüyle tarihe geçen AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un başarısızlığını örtbas etmek isterken söyledikleri bana çok komik geldi.
Bir kere “zamansızlıktan” yakınmış bu milletvekili “İki yıl çalışmış olan, 6 ay boyunca uğraşmış olan kişiler kazanamayacak ama hiç çalışmadan bu milletvekilleri girecek ve sınavı kazanacak mı?” diye soruyor.
Yavuz başarısızlığa kılıf ararken arabuluculuk sistemini getirenin AKP olduğunu araya sıkıştırarak “Biz sınava bir farkındalık yaratmak için girdik bir kere, hem kendimizi de deneyelim sonra ki süreçlere ilişkin hazırlık yapmış olalım. Bu niyetlerle kalkıştığımız bu işte bakın mesele nereye geldi dayandı” dedikten sonra bu konuyu alaya alan ve işi hakarete kadar vardıranlara da şunu söylüyor; “Hayatımın hiçbir noktasında hakaret etmedim, hiç küfür ve sövme diye bir şey bilmiyorum. Kimseye de hakaret etmem ama birilerini kınamak da benim hakkım.”
Benim bu konuda bir başka merakım daha var.
Acaba Burhan Hoca da bu sınava girdi mi?
ÇOK GÜLDÜM
Bir imam minare ezan fıkrası
Son hafta bir iki kere hoparlörle çok yüksek sesle okunan ezan, minareye çıkmayan müezzinler konusunu yazınca okurlardan biri bununla ilgili bir fıkra yollamış.
Köy kahvesinde yaşlılar kendi gençliklerinde hayatın zor olduğunu şimdi ise yeni icatlarla hayatın daha rahat olduğunu anlatıyorlar.
Biri “Bize en faydalı icat ne oldu?” diye soruyor.
Biri “en faydalı icat kulaklıktır.” diyor. “Kaç yıl duyamadım, kulaklık taktırdım şimdi duyuyorum.” Diğeri diyor ki “en önemli icat gözlüktür. Yıllarca önümü bile göremedim kör gibi dolaştım.”.
Gözlüktü kulaklıktı derken bir türlü anlaşamamışlar “bir de köyün imamına soralım” demişler.
İmam biraz düşünür “Aziz müslüman kardeşlerim en önemli icat hoparlördür.” deyince diğerleri itiraz eder ve “nasıl olur hoca efendi? Bunca faydalı icat varken?” derler.
İmam cevap verir; “Öyle demeyin aziz cemaat hoparlör bizi günde beş vakit minareye tırmanmaktan kurtardı”
AÇIKLAMA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yazdığım şikayet ve önerilerle ilgili açıklama geldi
Açıkçası ben de bilemiyorum nasıl oldu ama yeni İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ilk kez yazdığım bir yazıya karşılık açıklama geldi.
Dünkü ve daha önceki yazılarımı kapsayan bu açıklamayı sizlere aynen sunmak istiyorum;
Sayın Can Ataklı,
Korkusuz Gazetesi’nde bugün ‘Metro müdürünü aşağı indirene kadar bıkmayacağım’ başlığıyla yayınlanan köşe yazınızı dikkatle okuduk.
Yazıda belirtmiş olduğunuz, ‘4’lü araçların yetersiz kaldığı’ yönündeki konuya ilişkin, yolcularımızdan gelen talepler değerlendirilmiştir. Cumartesi günleri için yolcu yoğunluğu analizleri yapılmış ve 4’lü araçların yetersiz geldiği tespit edilmiştir. Bu konuda gerekli çalışmalar yapılmıştır. En kısa sürede 8’li araçlarla hizmet verilmeye başlanacaktır.
Yazınızda yer alan, ‘Araçlarda ve istasyonlarda yapılan anonslarda, Türkçe kurallarına uyulmadığı’ yönünde eleştiriniz ilgili olarak dikkatli bir inceleme süreci başlatılmıştır. Bu çerçevede, hafta sonu 8’li araçlarla hizmet verilmesi planladığı için mevcut anonslar ve peronlardaki renkli bölgelerde de düzenlemeye gidilecektir. Anonslar bu duruma uygun olarak güncellenecektir.
Sayın Ataklı,
İstanbulluların daha güvenli ve konforlu seyahat edebilmesi amacıyla son altı ayda Metro İstanbul’da yapılan iyileştirmeleri de bu vesileyle dikkatinize sunmak isteriz.
İstanbullular geceleri de seyahat edebilsin diye 30 Ağustos’tan bu yana gece metrosu, hafta sonu ve resmi tatil gecelerinde başarıyla hizmet vermektedir.
Diğer yandan, Yenikapı-Hacıosman metro hattında hafta sonu sefer aralıkları düşürülerek daha konforlu yolculuk imkanı sağlanmıştır. Levent-Boğaziçi Üniversitesi/Hisarüstü metro hattında 9 dakika olarak sefer aralıkları yoğun saatlerde 6 dakikaya düşürülmüştür.
Ayrıca, kadın istihdamını desteklemek amacıyla, kadın tren sürücüleri brövelerini İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’ndan alarak iş başı yapmıştır. Metro İstanbul, istasyonlarındaki hava kalitesini arttırmak için de çalışmalar başlatmıştır.
Sayın Ataklı, ilginize teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Basın Danışmanlığı
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları