loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul Havalimanı için 7.5 milyar Euro kredi kullanılmış

Can Ataklı
Tarih: 30.03.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Oysa şimdi kuşkum şu; Örneğin İstanbul havalimanı belki 10 milyara mal oldu, ama 20 milyar Euro kredi alındı. Bilmem anlatabildim mi?” Yazım üzerine İstanbul Havalimanını İletişim Başkanı Gökhan Şengül bir bilgi notu gönderdi.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Türkiye’nin başkenti Adana

Her zaman söylediğim bir şey var biliyorsunuz; “Bu iktidarın ülkeye açtığı en büyük hasarlardan biri toplam kaliteyi düşürmüş olmasıdır.”

Teknolojinin ve paranın gücüyle, ki o da borç tabii, gerçekten çok şatafatlı inşaatlar yapılıyor.

Dev binalar, alışveriş merkezleri, köprüler, tüneller, otoyollar yapmak çok zor değil bugünkü koşullarda.

Hani ara sıra “Uganda’da da bile” diye başlayan cümleler kurarız ya, siz gidin görün bakın Uganda nasıl bir ülke olmuş.

Yani paran varsa artık olanaksız bir şey yok dünyada.

Ancak gerçekten gelişmiş, medeni ülkeler kalkınmayı, ilerlemeyi sadece inşaatla ölçmüyorlar.

Medeni ülkeler için asıl kriter toplumun genel niteliğinin yükselmesidir, binaların, köprülerin boyu değil.

Ancak bizde durum tersine.

Güç sembolü inşaatlar ne kadar büyüyorsa medeniyetin asıl göstergesi olan eğitim, bilim, sanat, kültür o kadar küçülüyor.

Birbirinden şirin, cicili-bicili üniversiteler açılıyor ama nitelikleri çok düşük, bilgisiz, görgüsüz, kendi alanında bile uzmanlaşamayan nesiller yetiştiriliyor artık.

Bunun örneklerine çok sık rastlıyoruz aslında ama en yenisini paylaşmak istiyorum bugün.

Kim Milyoner Olmak İster isimli yarışma programının önceki akşamki yarışmacısı bir tıp fakültesi öğrencisiydi.

5 bin liralık soru şöyleydi; 1924 Anayasası’nda ve 1961 Anayasası’nda Türkiye’nin başkentinin hangisi olduğu yazar?

Cevap şıkları sırasıyla İstanbul, Ankara, Erzurum ve Sivas’tı.

Yarışmacı bunu bilemeyince seyirciye sordu.

Seyircinin ise sadece yüzde 40’ı cevabın Ankara olduğunu belirtti. Yüzde 60 bilmiyor demek ki.

Yarışmacı seyirciye de pek güvenemeyince bu kez yüzde 50 joker hakkını da kullanmak istedi. Böylelikle Erzurum ve Sivas seçenekleri elendi.

Yarışmacı Ankara ve İstanbul şıklarından “Ankara” cevabını verdi.

Kendi de utandı galiba çünkü “Burada oturunca insan en bildiği şeyi bile unutuyor” diye kendine teselli vermeye çalıştı.

Bunu izleyince yıllar önceki bir anım geldi aklıma.

Müjdat Gezen’le kimler vardı hatırlamıyorum şimdi, kalabalık bir gruptuk, muhtemelen Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin kapanış töreni olabilir.

Laf lafı açtı “Cehalet diz boyu, en basit konuları bile bilmeyenler dolu etrafta” dedim sonra da ekledim “Radyoda yarışmalar yapıyorlar, inanılmaz sorular soruluyor, neredeyse ‘Türkiye’nin başkenti neresidir?’ diye bile soracaklar, korkum bunu bile bilmemeleri.”

Müjdat Gezen müthiş esprili biri tabii, hemen atladı “Yok artık daha neler, bugün kime sorsan Türkiye’nin başkentinin Adana olduğunu bilir” deyiverdi.

Hepimiz çok güldük bu espriye ama o sırada bu olayın bir gün gerçekleşeceği aklıma gelmemişti açıkçası.

Bu son olayı değil ondan daha önce yaşadığımız bir başka olayı örnek göstermek istiyorum.

Pakize Suda sokak röportajlarını ilk başlatan isimdir.

Bir keresinde genç birine “Türkiye’nin başkenti neresi?” diye sormuştu sırf komiklik olsun diye.

O genç “Adana” cevabın verince Pakize Suda şaşkınlıktan beti benzi atmış biçimde “Onu da nereden çıkardın kardeşim?” diye azarlar bir tonda sormuştu.

Genç “Plakası 01 değil mi?” diye sormuştu kendinden gayet emin biçimde.

Tebrikler Türkiye’yi bazı çok düşük bir ülke haline getirenlere!

Bİ SORALIM BAKALIM

Yani boyu en uzun olunca ne oluyor o zaman?

Saray bile Çanakkale Köprüsü’ndeki garabeti görmezden gelemiyor.

Ama ne yapsın, milleti kandırma hesapları bu kez tam tutmadı, şimdi kıvranıyorlar tabii.

“Cebimizden bir kuruş bile çıkmadı” diye övünüyorlar ama aslında bu çok pahalıya mal edilen yatırımların parası hepimizin cebinden çıkıyor.

Çanakkale Köprüsü ise bunu çok açık biçimde gösterdi millete.

Diğer köprü ve otoyollardaki durumu pek anlamayan halkımız Çanakkale Köprüsü’nden günde sadece 6 bin araç geçtiğini görünce “Hanya’yı Konya’yı” anlamış oldu.

Tabii sorun köprüden az araç geçmesi değil ki, günde 45 bin araç için 675 bin Euro garanti verilmesi.

Bu kez fark o kadar büyük ki, anlamayan kalmadı oynanan oyunu.

Saray çaresiz durumu kurtarmaya çalışıyor.

AKP genel başkanı dün de konuştu köprü ile ilgili.

Erdoğan’a göre muhalefet kendisinin 20 yılda ortaya koyduğu büyük kalkınma hamlesinin sembollerinden olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün görkemli görüntüsü altında eziliyor.

Şöyle demiş AKP genel başkanı “Ülkemizi ve milletimizi hedef alanlara mesajımızı altını çizerek tekrarlıyorum: Unutmayın, orta açıklıkta daha önce Japonya 1 numara iken şu anda bu köprümüz dünyanın 1 numarası olmuştur.”

Çok güzel de boyunun Japonya’daki köprüyü geçmiş olması çok mu önemli?

Bu köprünün dünyada bir numara olması halka atılan kazığı mazur gösterebilir mi yani?

AÇIKLAMA

İstanbul Havalimanı için 7.5 milyar Euro kredi kullanılmış

İktidarın “Cebimizden bir kuruş çıkmadan yaptık” dediği kimi yatırımları üstlenen müteahhitlerin parayı nereden bulduklarını sormuştum dünkü bir yazımda.

Yazımın bir bölümündeki sorularım şöyleydi;

“BİR: Müteahhitler bu yatırımları yaparken parayı nereden buldu?

İKİ: Müteahhitler bunun için iç ya da dış borç aldılarsa bu ne kadardır?

Kısacası şunu öğrenmek istiyorum, bize söylenen miktarlar 15-20 yıllık kârlar dahil paralar mıdır?

Eğer böyleyse, borç direk devlet tarafından alınır ve daha sonra müteahhitlere iş verilirdi.

Bu durumda bizler gerçek maliyeti öğrenirdik.

Oysa şimdi kuşkum şu; Örneğin İstanbul havalimanı belki 10 milyara mal oldu, ama 20 milyar Euro kredi alındı.

Bilmem anlatabildim mi?”

Yazım üzerine İstanbul Havalimanını İletişim Başkanı Gökhan Şengül bir bilgi notu gönderdi.

Şengül’ün verdiği bilgi şöyle “DHMİ (Devlet Hava Meydanları İşletmesi) ile imzalanan Uygulama Sözleşmesi’ne göre, hem de proje kapsamındaki proje finansmanı sözleşmelerine göre 20 milyar Euro kredi kullanılması mümkün değildir. Uygulama sözleşmesine göre Toplam Sabit Yatırım Bedelinin asgari yüzde 20’sinin öz kaynaklarla karşılanması gerekmektedir. Dolayısıyla proje kapsamında kullanılabilecek kredi rakamı azami olarak yatırım tutarının yüzden 80’ine kadardır. İstanbul Havalimanı projesinin ilk faz yatırım maliyeti olan 7.5 milyar Euro’nun yüzde 25’i öz kaynaklarla karşılanmış yüzde 75’lik kısmı için kredi kullanılmıştır. Bilginize.”

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

90 araçla simit almaya gidenleri görmeyenler bakın ne yapıyor?

Saray medyası iki gündür Ekrem İmamoğlu’nun belediyeye ait bir hızlı tekneyi kullanmasını diline doladı.

Neymiş, trafiği rahatlatmak için vaatlerde bulunmuş İmamoğlu ama trafik eskisinden betermiş, oysa İmamoğlu kendisi için çare bulmuş, belediyenin hızlı teknesine el koymuş, işe bununla gidip geliyormuş.

Saray medyası hemen kalemi kağıdı eline alıp hesap kitap da yapmış.

Teknenin günlük yakıt maliyeti 12 bin lirayı buluyormuş, İmamoğlu belediye kaynaklarını kendine kullanarak lüks içinde yaşıyormuş, falan filan.

Belli ki saray medyasının adamları kendilerince haber olduğuna inandıkları bir konuyu enine boyuna araştırıyor.

Keşke bunu her konuda yapabilseler.

Örneğin İmamoğlu’nun belediye teknesi için Yenikapı’dan Beylikdüzü’ne gitmesinin maliyetini hesaplarken AKP genel başkanının simit almaya bile 90 araçlık konvoyla gittiğini yazıp her biri birbirinden lüks bu araçların sadece simit almak için kaç liralık yakıt yaktıklarını da hesaplasalar.

KOMİK

Yüzde 100 zamdan sonra KDV indirmişsin bana ne?

Saray medyası dün yine müthişti.

Önce geceden televizyonları başladı sevinç naraları atmaya.

AKP genel başkanı kabinesiyle yaptığı toplantıdan sonra “müthiş müjdeler” vermiş.

Bu müjdeler sayesinde hem halk hem ekonomi rahatlayacakmış.

İnsan ister istemez “müjdeler nedir?” iye merak edip bakıyor.

Müjde deniler KDV indirimleriymiş meğer.

Bundan sora lokantalara gittiğimizde yüzde 18 değil, yüzde 8 KDV ödeyecekmişiz.

Deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, çocuk bezi gibi temel ihtiyaç maddelerinin KDV’si de yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmiş.

AKP genel başkanı halkın yanında olduğunu göstermek için 150 metrekareyi geçmeyen ev ve arsa satışlarındaki KDV’yi de yüzde 18’den yüzde 8’e düşürmüş.

Bir de müthiş halkçılık yapılarak zenginlerin oyuncağı teknelerdeki yüzde 1 olan KDV de artırılmış.

Saray medyası bunun enflasyona ağır bir darbe olduğunu ileri sürüyor kararlar açıklandığı andan beri.

Çocuk kandırırken bile daha usta yöntemler kullanılır.

Yahu birkaç ay içinde enflasyonu yüzde 100’ün üzerine çıkardılar.

Yani her malın fiyatı neredeyse iki kat arttı.

Şimdi buradan yüzde 10’luk bir indirim yapınca ekonomi ferahlıyor, halk rahatlıyor ve enflasyona darbe mi indiriliyor yani?

Ayıptır ayıp.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları