İşte Erdoğan’ın şatafatlı törenine katılan liderler; Medeni dünyadan gelen tek lider bile yok!
Can Ataklı; Madem “faiz lobisi” kazanacaktı 5 yıl neden canımıza okundu?
ANALİZ
Madem “faiz lobisi” kazanacaktı 5 yıl neden canımıza okundu?
Adına “Türkiye Yüzyılı” dediler.
Cumhuriyet tanımı bir kenarlarda dursa bile hafızalardan silmeye çalışıyorlar artık.
Erdoğan kralları kıskandıracak bir şatafatlı törenle yeniden kazandığı cumhurbaşkanlığını kutladı.
Ardından güya “nefeslerin tutulup beklendiği” yeni kabinesini, yani memurlarının listesini açıkladı.
Kabinedeki isimler çok ilginç.
Saray yazarlarının tahminlerinin çoğu tutmadı.
Beklentilerden çok farklı bir “memurlar konseyi” çıktı ortaya.
Önümüzdeki günlerde icraatlarına da bakarak bakanlarla ilgili yeni değerlendirmeler yapılacaktır elbette ama zihinlerde ister istemez “Ekonominin direksiyonu kime verilecek?” sorusu adeta çakılı kalmıştı.
Birçok saray yazarının önceden “bildiği” bir isim Mehmet Şimşek, bu makama oturtuldu.
Şimdi saray çevrelerinde ve iş dünyasında büyük sevinç var.
Çünkü Mehmet Şimşek gerçek bir piyasa ekonomistiymiş, ekonomi bu kez piyasa koşullarına ve ekonomik kurallara uygun olarak sil baştan ele alınacakmış.
Ortodoks politikalara geri dönülecekmiş.
Bu durum ülkemizin lehine olacaksa hiç lafım olmaz.
Ama o zaman şu soruyu sormak da hakkımız: “Madem ekonomi kurallarına göre oynanacak artık o zaman son beş yıl neden Türkiye’nin canına okundu. 4 liradan alınan dolar neden 20 liranın üzerine çıkarıldı, tüm mal ve hizmetler neden yüzde 300’lere varan zamlara maruz kaldı, neden halk bu kadar yoksullaştırıldı?”
Türkiye bu iktidarla birlikte ne yazık ki “toplumsal sahtekarlıkların” değer kazandığı bir ülke oldu.
Türkiye’yi batağa iten ekonomik politikanın yanlış olduğu başından beri biliniyordu.
Ama çıkarcılık, avantacılık ve korkaklık yan yana gelince kimse sesini çıkaramadı.
Hiç kimse Erdoğan’a “Efendim bu teziniz yanlış, ortada faiz lobisi falan yok, sadece ekonominin kurallarına uyalım yeter” demedi, diyemedi.
Ancak şimdi aynı isimler Mehmet Şimşek’ten medet umarak söyleyemediklerini bu kişiyi överek ve kurtuluş umudu gibi göstererek durumu kurtarmaya çalışıyor.
“Faiz lobisi” safsatasına inanarak sokaklarda halay çeken bilgisiz kitleler şimdi “Ekonomiye kurtarıcı geldi” naraları içinde yine halay çekiyor.
İşin ironik tarafına gelince;
Mehmet Şimşek aslında bir tür IMF’dir.
Erdoğan ekonomiyi hiç bilmeyen kitleleri “IMF’yi kovduk mu, borcumuzu ödedik mi?” diye coşturuyordu.
Oysa Mehmet Şimşek’in ekonomik programı IMF’nin “sıkı ekonomi” politikası ile aynı.
Yani bu kez IMF direk olarak Türkiye’ye müdahale yerine aynı işi yapacak birini dayattı Erdoğan’a.
Şimşek’in iş dünyasına sunulan planı öncelikle faizlerin yukarı çekilmesini, devlet harcamalarının kısıtlanmasını, para arzının azaltılmasını, çalışanların maaşlarının sınırlanmasını, bazı mal ve hizmetlere zam yapılmasını, vergilerle devlet gelirlerinin artırılmasını ve ekonomide bir stabilizasyon sağlanmasını öngörüyor.
Bu yöntemler orta vadede kapitalist sistemi içindeki darboğazdan kurtarabilir ama emeği ile geçinenlerin durumunda çok ciddi bir değişim yaratmaz.
Sonuçta faiz lobisi teranesi ile uyutulan halk şimdi sesini çıkaramayacağı otoriter bir dönemde kaderine razı olacaktır.
Bİ SORALIM BAKALIM
CİMER’e seçimde kimlerin oy kullandığı soruldu
Cumartesi günü yayınlanan YouTube konuşmamın başlığı “Uğranılan haksızlığı, yenilgi olarak kabul etmek korkaklıktır” idi.
Bu konuşmam oylarını muhalefet adayına verilenlerin ezici bir çoğunluğu tarafından desteklenirken sarayın trolleri ve muhalefetteki bazı kişiler tarafından alaya alınmak istendi.
Seçimden bu yana çok açık biçimde, “Bu seçim sonuçları gerçek değildir, hepsi bir planın sonucudur, en azından yabancı seçmen sayısı net olarak açıklanmadıkça bu seçimin üzerindeki şaibe asla kalkmayacaktır” diyorum.
Yenilgi psikolojisine batanların ise nedense sesi sedası çıkmıyor.
Sürekli okurlarımdan Abdullah Cenkçiler, “O kadar kolay teslim olmam” diyerek CİMER’e başvurmuş ve seçimlerde oy kullananlarla ilgili bilgi istemiş.
Cenkçiler’in CİMER’e yazdığı dilekçeyi size de sunmak istedim.
Vatandaşlık görevimi yapıyorum.
2018 ve 2023 Cumhurbaşkanlığı ( + milletvekili ) seçimlerinde aşağıda belirttiğim parametrelerin ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ çerçevesinde tarafıma iletilmesini arz ederim.
– 2018 yılı Türkiye genelinde toplam seçmen sayısı ve katılım oranı,
– 2018 ve 2023 de yapılan iki seçim arasında Türkiye genelinde vefat sayısı ile 18 yaşını doldurup seçme hakkı kazanan seçmen sayısı,
– 2018 ve 2023 seçimlerinde T.C. vatandaşı olup seçme hakkı kazanan yabancı seçmen sayısı,
– 2023 yılı Türkiye genelinde toplam seçmen sayısı (cumhurbaşkanı + milletvekili) ve katılım oranı.
Saygılarımla, Abdullah Cenkçiler.
Bakalım CİMER, bilgi edinmek isteyen bir vatandaşın dilekçesini cevaplayacak mı?
SORDUM ÖĞRENDİM
İşte Erdoğan’ın şatafatlı törenine katılan liderler
Beştepe’deki sarayda düzenlenen törene katılan yabancıları merak edenler için sorup öğrendim.
Bakın bu törene kimler katıldı:
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev
Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba
Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa
Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev
Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov
Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osman
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar
Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev
Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame
Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud
Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe
Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov
Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu
Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif
Macaristan Başbakanı Victor Orban
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Medeni dünyadan gelen tek lider bile yok
Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi onuruna İngiltere Kralı Charles’ın taç giyme törenini andırır bir şatafatlı tören düzenletti.
Saray medyası, Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin dünyada büyük yankı uyandırdığı ve pek çok ülkenin en düzeydeki isimleriyle bu törene katılacağını duyurdu.
Gerçekten de pek çok ülkenin en tepe isimleri cumartesi günü Ankara’daydı.
Ancak bu isimler arasında medeni ülkelerden birinin bile olmaması dikkat çekiciydi.
İçinde bulunduğumuz ve hatta kurucusu sıfatı bile taşıdığımız NATO ülkelerinden birinden bile konuk yoktu.
İçine girmek için yoğun çaba harcanan Avrupa Birliği ülkelerinin de temsilcileri yoktu.
Bu ülkelerden sadece son yıllarda birliğe alınan ve ne ekonomik ne de sosyal olarak henüz gelişmemiş ülkelerinden devlet temsilcileri gelmişti.
Katılımcıların neredeyse tamamı Müslüman Asya ülkeleriyle Afrika ülkelerinden gelmişti.
Batı ülkelerinden sadece eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder vardı.
Eğer siz Erdoğan’ı “Dünya lideri”, Türkiye’yi de “Süper güç” olarak tanımlıyorsanız bu törene gerçekten dünyanın en önde gelen ülkelerinden de temsilci gelirdi.
Bugün yapacağım YouTube konuşmasını sakın kaçırmayın
Sevgili okurlarım;
Biliyorsunuz her gün bu köşeyi yazdığım gibi YouYube’da da yayın yapıyorum.
Bu köşede ya da Flashhaber’de, çalıştığım kurumları düşünerek, söyleyemediklerimi YouTube kanalımda dile getiriyorum.
Çünkü sonuçta o konuşmaların tek sorumlusu ben oluyorum, çalıştığım kurumları da sıkıntıya sokmuyorum.
Bugünkü YouTube konuşmamda Türkiye’nin geldiği durumu bundan sonra olacakları, bugüne kadar hiç duymadığınız ve hatta belki duyamayacağınız açıklıkta anlatacağım.
Bu iktidarın ömrünün ne kadar olacağını; Erdoğan’ın durumunu, devlet katında, bürokraside, iş dünyasında ve en önemlisi yandaşıyla, muhalefetiyle medyada neler olabileceğini anlatacağım.
Youtube yayınlarım her gün saat tam 10.00’da canlı olarak başlıyor.
Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları