Can Ataklı; Bazı CHP’liler “Başka partilerden destek gelmezse kazanamayız” karamsarlığı yaşarken, öfkeli CHP’liler ise “İYİ Parti, AKP için çalışıyor” diyerek tepki gösterdiler.
BUNU YAZMAK GEREK
Türkiye Futbol Federasyonu 2. Ligi’nde mücadele eden 68 Aksaray Belediyespor ile Diyarbakır’ın Amedspor’u önümüzdeki pazar günü Aksaray’da karşı karşıya geliyor.
Ancak daha bu maç oynanmadan üzerine kara bir gölge düştü.
68 Ergenekon Taraftarlar Derneği isimli bir dernek kamuoyuna açık bir bildiri yayınlayarak Amedspor’u ve taraftarlarını tehdit etti.
Açıklama aynen şöyle:
“17 Eylül 2023 Pazar Günü Şehrimizde Oynanacak Olan 68 Aksaray Belediye Spor – amed sportif faaliyetler Maçı İçin Uyarımızdır !!!
Maç Günü, Maç Öncesi, Maç Sonrası Şehrimiz Tek Gayemiz Ve İlk Önceliğimiz Olan Aksaray’da amed sf Taraftarlarını, Formalarını, Atkılarını Şehrimizde Görmek İstemiyoruz.
Şehrimizde Olaylara Sebebiyet verecek Tezahurat Slogan Oluşum Yada Gruplar Görmemiz Halinde Müdahele Etmekten Asla Çekinmeyeceğimizi Ve Geri Adım Atmayacağımızı Siz Değerli Aksarayspor Taraftarlarına Ve Kamuoyunun Bilgisine Sunarız.”
Bu metni aynen yayınlandığı gibi sundum sizlere. İçindeki imla hataları, Derneğin bu metnini yazanlarına ait.
Mutlaka dikkatinizi çekmiştir, Amedspor’un adı özellikle küçük harflerle yazılmış.
Bu bugüne kadar gördüğüm kamuoyuna açık en kan dondurucu açıklama.
Kin, nefret duygularının tavana vurmuş halidir bu.
İktidar bir yandan “ayrımcılığa karşı” söylevler verirken aslında toplumda ciddi bir ayrışma yaratıyor.
Bunun en bariz örneğini seçimden önce gördük.
Erdoğan ve AKP iktidarı seçim kampanyasını tamamen “terör” üzerine kurdu.
Doğu ve Güneydoğu bölgesinde ciddi bir oy potansiyeli olan HDP’yi terörist ilan etti.
Bu aynı zamanda bu partiye oy verenleri, dolaylı olsa da terörist kabul etmekti.
Erdoğan bu algı üzerinden muhalefete yönelik çok ağır eleştiriler yöneltti ve başta CHP olmak üzere Millet İttifakı’nı oluşturan bütün partileri terörle iş birliği yapmakla suçladı.
Millet İttifakı’nın Kandil’den emir aldığını, adayların Kandil’in isteklerine göre belirlendiğini ileri sürdü.
Bu uğurda Kandil’deki “terör ağalarının” görüntülerinin kullanıldığı bir montajı bile kullandı.
Bunun ortaya çıkması üzerine sanki hiçbir şey olmamış gibi “Montajsa montaj, ne olmuş?” bile dedi.
Erdoğan’ın bu politikası tuttu aslında.
Gönlü AKP’yi istemeyen pek çok seçmen adeta beyni yıkanmış biçimde muhalefetin terörle iş birliği yaptığı iddiasına kanarak oy tercihini değiştirdi.
Ancak bu algı öyle görünüyor ki seçimle sınırlı kalmamış.
Kalıcı kin, nefret ve düşmanlık virüsü toplumun bir kesimine fena halde sirayet etmiş.
Aksaray olayını sadece bir saçma sapan taraftar tepkisi olarak göremeyiz.
Bu gücünü iktidardan alan bir şımarıklığın ve güç sarhoşluğunun sonucudur.
Bu yazıyı yazdığım saate kadar bu açıklamayı yapan dernek hakkında bir işlem yapılmamıştı.
Sırf geldiği kent ve üzerine atfedilen etnik kimlik nedeniyle oluşturulan müthiş bir düşmanlığın ne Aksaray’a ne Türkiye’ye hiç yararı olmayacağı gibi çok zararlı ve tehlikelidir.
NOT: Tepkiler üzerine 68 Aksaray Belediyespor yetkilileri, Amedspor yönetimini arayarak “Sizi en iyi şekilde ağırlayacağız” dedi.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Yıllardır tanıdığım ve çok sevdiğim dostum arkadaşım Gül Erda, Antalya’da çok güzel bir ödülle onurlandırıldı.
2016 yılında kurulan Antalya Kültürel ve Sanatsal Etkinlikler Derneği, geçtiğimiz hafta bir gece düzenledi.
Atilla Atasoy’un konser verdiği gecede sanat emekçilerine de ödüller verildi.
Bu ödüllerden biri de Gül Erda’ya gitti.
Ancak bu ödülün bir özelliği var.
Türkiye’de ilk kez “komple sanatçı” dalında bir ödül verilmiş oldu.
Bana göre Gül Erda bu ödüle en layık isimlerden biri.
Konservatuvarın tiyatro bölümünü bitirdi.
TRT’de yıllarca “Cumartesi Gecesi eğlence programını” sundu.
Reklam spikerliği yaptı
Modellik alanında faaliyet gösterdi.
Müzikal oyunlarda rol aldı.
Sahne sanatçısı olarak şarkı söyledi.
Besteler yaptı.
Farklı televizyonlarda sunucu olarak görev aldı.
Daha ne olsun.
Komple sanatçı olan Gül Erda şimdi yeni projelere yelken açmak için hazırlıklar yapıyor.
ŞAŞIRDIM
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in “Her yerde seçimlere tek başımıza gireceğiz” açıklaması siyaset sahnesini karıştırdı biraz.
Büyükşehir belediyelerinin çoğunu elinde tutan CHP’de çok gösterilmese de biraz endişe havası var.
Bazı CHP’liler “Başka partilerden destek gelmezse kazanamayız” karamsarlığı yaşarken, öfkeli CHP’liler ise “İYİ Parti, AKP için çalışıyor” diyerek tepki gösterdiler.
İYİ Parti stratejik olarak “AKP’nin kazanması hesabı yapmaz” diye düşünüyorum ama bir İYİ Parti’li milletvekilinin sözleri “Ağızlarındaki baklayı çıkardılar” diye de yorumlanabilir.
İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok başarısız olduğunu ileri sürerek “Keşke İzmir’i bir dönem iktidar partisine mensup bir belediye başkanı yönetse, böyle olursa İzmir’i kaybetmemek için çok büyük hizmetler yaparlar” dedi.
İYİ Parti’li Milletvekili, bu açıklamasıyla “İYİ Parti, AKP’nin kazanması için çalışıyor” eleştirilerini kolay kolay göğüsleyemez.
ÖNERİ
Bir dönem benim de sabah haberlerini sunduğum Tele1 televizyonunun Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ, sudan bir gerekçeyle tutuklandı biliyorsunuz.
Merdan Yanardağ aylardır hapiste, duruşma gününü bekliyor, tüm tutuksuz yargılanma talepleri reddedildi.
Görevini sahip yetkileriyle sürdüren bir Genel Yayın Müdürü’nün hapiste olması elbette kanalı çok zora sokacak bir durumdur.
Üstelik bu kanalın muhalefette konumlanması koşulları daha da ağırlaştırılıyor.
Tele1’de çalışanlar ağır mali yükler altında fedakarca yayını sürdürmeye çabalıyor.
Bağımsız ve özgür yayıncılığa darbe niteliğindeki bu uygulamaya karşı direnebilmek için Tele1 bir dayanışma gecesi düzenledi.
Cumartesi günü saat 20.00’de Harbiye Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacak dayanışma gecesine birçok sanatçı hiçbir ücret almadan katılacak.
Dayanışma gecesinin belli bir ücreti yok, ancak 1000 lira karşılığında davetiye alanlara Merdan Yanardağ’ın kitaplarından biri hediye ediliyor.
Tele1’in bu zor gününde destek olmak isteyenlere duyurmak ve önermek istedim.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Erdoğan’ın seçim vaatlerinden biri telefonu olmayan öğrencilere yarı fiyatına cep telefonu vermekti.
Cep telefonlarının fiyatları ortada, yanına bile yaklaşılamıyor.
“Fiyatın yarısı” sloganı ister istemez öğrenciler arasında heyecan yarattı.
Ancak sonra anlaşıldı ki öğrenciler istedikleri telefonu yarı fiyatına alamayacaklar.
Önceden belirlenen telefonlarda yarı yarıya indirim yapılacak.
Bunun üzerine “alınabilecek telefonların” listesi yapıldı.
Bunların çoğunun aslında öğrencilerin pek tercih etmeyeceği özelliklere sahip olan telefonlardı.
Ancak ne oldu?
Tercih edilmeyecek telefonlar anında zamlandı.
İşte birkaç örnek.
Samsung Galaxy A52S 5 G: Temmuz başında 13 bin liraydı, şimdi 16 bin 500 lira.
Redmi 10 S: 6 bin 800 liraydı, şimdi 8 bin 300
Samsung Galaxy A 32: 6 bin 300 liraydı, bugün 8 bin 300 oldu.
Vivo Y 22 S: 6 bin 300’den 7 bin 300’e çıktı.
Oppo A 15 S: 4 bin 400 liraydı, şimdi ise 5 bin 800.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
