Can Ataklı yazdı, Önce çadır tabii..Çadırı kaç kişi birlikte kurabilecekse içine o kadar insan alıyor demektir....
-Kampa gitmeden önce ne tip malzemeler almalıyım?..- Önce çadır tabii.. Çadırı kaç kişi birlikte kurabilecekse içine o kadar insan alıyor demektir. Bu insanların tamamı çadır kurma konusunda en az 4 yıllık üniversite tahsiline yakın bir çalışma yapmalıdırlar. Bu çadırlar sadece geceleri hava kararması gibi beklenmedik durumlara karşı dayanıklıdır. Yanınıza alacağınız diğer malzemeler arasında “Örümcekler için balta” ve bir motelde kalabilmeniz için “Kredi kartı” sayılabilir..
-Nerede Kamp Kurabilirim?..Ülkemizde bir sürü Milli Park bulunmaktadır. Dikkat edeceğiniz tek nokta çadırınıza hangi irilikteki hayvanların girmesini istiyorsanız, kampın etrafında o büyüklükteki göz aralığında kafes telle çevrili olmasına dikkat etmeniz gerekir.
-Ne yiyecek almalıyım?..Ne bulursanız alın.. O yiyecekleri sadece siz değil, çadırınıza girecek ve etrafta cirit atan tüm hayvanat ve haşaratla birlikte paylaşacaksınız. Ayılar yiyecek torbanızı tekmelerlerse sinirlenmeyin, bu yediklerinizi beğenmediği için yaptığı bir ayılık değil, içindeki karıncaları def etmek için uyguladığı doğal bir harekettir. Kömürün içinde pişirdiğiniz patatesler belli bir saatten fazla orada kalırlarsa mükemmel birer savunma silahı haline gelirler. Ateş için odun toplayın, kibriti çakın.. Kibriti çakın.. Kibriti çakın.. Neyse kibrit almak için kasabaya gidince artık lokantanın birinde bir şeyler atıştırıverin.
-Ne giymeliyim?Çubuklu pijamayla kamp yapamazsınız.. Uzun kollu kazak akan burnunuzun temiz kalmasını sağlamak için yararlıdır. Arkasına basılmış, altı bir karış çamurlu ayakkabılar, simsiyah yanmış alüminyum çaydanlık, nemli atlet ve don, mutsuz sakallı ve çapaklı bir surat, bir kampçının klasik aksesuarlarıdır.
-Hangi Hayvanlarla Karşılaşabilirim?..
Korkmanız gereken hayvanlar genellikle “Gırrr” ve “Tıss” sesi çıkartırlar.. Elinizi çadırın altından çıkartıp hayvanın kuyruğunu yakalayıp içeri doğru çekin.. Çadırın içindeki hava berbat olduğu için orman havasına alışmış hayvan asla içeri girmek istemez ve direnir.. Siz bu arada onun kuyruğunu el feneriyle inceleme fırsatını ele geçirirsiniz. Tüylü kuyruk tilki, kurt, pars, kuyruk kolayca içeri girer ve elinizde kalırsa bu ziyaretçinizin bir engerek, piton, kobra olduğu anlamına gelir.
-Çoban Yıldızını Nasıl Seyredebilirim?Ayy, yeter be.. Manyak mısın?.. Mis gibi evinde otur bir maç, dizi falan seyret.. Şu çadırın içinin karmaşasına bak.. Öğğrrkk.. Tatile para harcamayacağız diye şu çektiğimiz vallahi tam bir rezillik.. Nurgüller bayramda Ayvalık’a gittiler, biz bu Allahın dağına geldik.. Kafayı yedin gece yarısı şu sıcakta yanımda kürkle oturup hırıl hırıl homurdanıyorsun.. S.. Sen kürk de mi getirmiştin?.. Ayyyyyyyyy..! (Yıldırım Tuna)
*****
Gani Yıldız’danSuriye sınırına, terörist sızmaların önüne geçmek için “istihbarat kalkanı” kurulacakmış. Geç ama yerinde bir uygulama. Zira bugüne kadarki girişlerde bir tek “kılıç kalkan” eksikti!
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni projesi “kalabalık duraklara boş metrobüs göndermek”miş. Biraz garip değil mi? Zira bir golcünün gol atma ya da polisin suçluları yakalama gibi projelere sahip olmasına benziyor da!
***
Soru: Stratejik ortaklık nedir? Cevap: Büyük bir devletin, çıkarları doğrultusunda hazırladığı “stratejileri” uygula(t)mak için kendisi kadar büyük olmayan devletlerle kurduğu “ortaklık” türüdür.
***
Ne yazık ki bugünlerde “kentsel dönüşüm”den, terörün şehirleri “korku merkezlerine dönüştürmesini” anlıyoruz.
***
Cep telefonuyla konuşmada Avrupa birincisiymişiz. Demek bu yüzden dinlemede de birinciyiz..
***
Enerji Bakanı Taner Yıldız, “BDP adından ‘barış’ı çıkarsın” demiş. Valla parti isimlerini irdelemeye kalkarsak ortada çok az parti şimdiki isimleriyle kalabilir!
***
Bayramda bomboş olan İstanbul, trafik sorununa çözümü sundu: Yeni bir bayram icat edilecek ve bu bayramın tatili 365 gün olacak...
***
Önce soruların sızdırıldığı iddiası, ardından puanların yanlış hesaplandığı iddiası KPSS adaylarını çileden çıkarmış. Anlaşılan bu yıl kamu personeli seçiminde tek kriter “sabır” olacak.
*****
İyi, kötü, çirkin
İyi: Karınız hamile
Kötü: Üçüz doğuracak
Çirkin: Siz 5 yıl önce kısırlaştırma ameliyatı geçirmiştiniz..
***
İyi: Karınız sizinle hiç konuşmuyor
Kötü: Boşanmak istiyor
Çirkin: O bir boşanma avukatı
***
İyi: Oğlunuz delikanlı oldu
Kötü: Yan evdeki komşuya asılıyor
Çirkin: Siz de öyle..
***
İyi: Oğlunuz salonda arkadaşları ile ders çalışıyor
Kötü: Salonda sakladığınız porno filmler var
Çirkin: Başrolde siz oynuyorsunuz
***
İyi: Kocanız modadan anlıyor
Kötü: O bir kadın modacısı
Çirkin: Sizden çok daha alımlı ve hoş
***
İyi: Oğlunuz okulda arkadaşları tarafından çok seviliyor
Kötü: Efemine hareketleri var
Çirkin: Okulun ‘Mayıs Kraliçesi’ seçilmiş (Yıldırım Tuna)
*****
Yıldırım Tuna bu hafta bizlerleGeçen hafta bayramın ilk gününe denk gelmişti biliyorsunuz. Yıldırım Tuna fıkraları yerine birkaç bayram fıkrası koymuştum. Hafta içinde baktım ki bir çok okur “Bu hafta da atlamazsın herhalde” diye sitemlerini iletmiş. Olur mu hiç öyle şey. Buyrun Yıldırım Tuna’dan gelen son fıkralarla keyifli pazarlar;
Kontak lens
İlk boks maçımda hemen köşemden fırladım, birkaç bel hareketinden sonra sağlı sollu giriştim ve bir sert aparkatla karşımdakini anında yere yapıştırdım.. Bir kelebek gibi ayak parmaklarımın ucunda sekerek köşeme döndüğümde antrenörüm “Kontak lenslerini çıkarttın değil mi?” diye sordu. “Evet? Neden?” dedim, “Elinde ‘1. Raunt’ yazan levhayı ringin dört bir yanındakilere gösteren o harika ponpon kızı yere indirdin salak..!”
SaklamazKarım yaşını hiç gizlemez, soranlara hep benden 2 yaş küçük olduğunu söyler.. Sadece benim yaşımı söylerken küçültüp acayip sallıyor..!
Bıktım ama
- Bıktım senden.. Her yere beni arkamdan ittire kaktıra götürmenden bıktım artık..
- Hayatım tekerlekli sandalyedesin.. Ne yapabilirim ki?..