Madem Türkiye’ye ilgi çok büyük...

Can Ataklı; Bir de Şimşek’in “Enflasyon bu yıl kalıcı biçimde sert düşecek” sözleri var. O nasıl olacak sahi? Enflasyon sert düşerken bu millet ayakta kalabilecek mi?

ANALİZ

Irak gezisinden satır araları

AKP Genel Başkanı Erdoğan Irak gezisinden dönerken yine “güya” gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan “soru sorulmuş” gibi verdiği cevaplar medyaya servis edildi.

Erdoğan’ın bu cevaplarının satır aralarından çıkan sonuçları derlemeye çalıştım.

IRAK’TAN PKK’YA KARŞI DESTEK YOK

Gezi öncesinin ve sonrasının yandaş medyaya yansıyan en önemli gelişmesi PKK’ya karşı Irak’la ortak bir operasyon düzenleneceği iddiasıydı.

Ancak bu konuda ciddi bir gelişme olmadığı anlaşılıyor.

Irak PKK’yı hâlâ “terör örgütü” ilan etmediği gibi Başbakan Sudani “Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini” istedi.

Erdoğan Irak’ın PKK konusunda çekingen olduğunu şu sözlerle dile getirdi;

“Gerek yurt içinde gerek sınırlarımızın hemen ötesinde, uluslararası hukukun içinde ve komşularımızın toprak bütünlüğü noktasındaki hukukuna da saygılı olarak bu mücadele devam edecektir. Gönül ister ki komşularımız topraklarından bize yönelen tehditler karşısında gereken tavrı kendileri koysun ve müşterek olarak bu mücadeleyi sürdürelim. PKK/PYD/YPG terör örgütü Irak’ın da istikrarına, kalkınmasına, huzuruna bir tehdittir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması Irak’ın da çıkarınadır. Ben inanıyorum ki bu gerçeği görüyorlar ve artık bu pürüzün yok edilmesi için irade ortaya koyacaklardır.” 

HAMAS’LA TEMAS SÜRECEK

Erdoğan özellikle batı dünyasında tepki çeken “Hamas’la görüşmelere” devam edeceği mesajı verdi.

Erdoğan’ın bu konudaki sözleri şöyle;

“Bütün sinir uçları nerede ise onları harekete geçirmemiz şarttır. Gazze konusu şu anda İslam dünyasının en önemli meselesidir. İslam dünyasının odaklanması, çözüm için akıl yürütmesi, gerçekçi ve etkili politikalar üretmesi gereken yer Gazze’dir. Hem Hamaslı yetkilerle hem birçok ülkenin liderleri ile bu konuları görüşmeye devam edeceğiz. Birinci gündem başlığımız bu konudur ve çözüm için elimizden gelenin fazlasını yapmayı sürdüreceğiz. Herkes bu konuyu görmezden gelebilir, unutabilir ama bizim öyle bir yaklaşımımız olamaz.”

HAMAS LİDERLERİ TÜRKİYE’YE GELEBİLİR

Dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği Hamas’ın lider kadrosu savaşın yaşandığı Gazze’de değil başta Katar olmak üzere başka ülkelerde yaşıyor.

Diplomatik çevrelerde Hamas liderlerinin merkez olarak Türkiye’yi seçeceği konuşuluyor.

Erdoğan da bunun gerçekleşebileceğini üstü kapalı şu cümlelerle anlattı;

“Önemli olan Hamas liderlerinin nerede olduğu değil, Gazze’deki durumdur. Bu söylediğiniz konuyla ilgili olarak Katar’daki konumlarının ne olacağı hususunda doğrusu bana böyle bir bilgi gelmedi. Fakat Katar Emiri Sayın Şeyh Tamim’in, bu kardeşlerimizle ilgili, onların Katar’daki pozisyonunu yok farz edecek bir adımı atacağına dair bir şey duymadım. Böyle bir adım atacağını da düşünmüyorum.”

ÖZEL’E ANAYASA GÜNDEMİ

AKP Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı Özel’le görüşebileceğini söylerken ana konunun yeni anayasa olduğunu belirtti.

Bu durumda Özel görüşmesi anayasaya özelinde yapılacak.

Erdoğan bunu şu şekilde ifade etti;

“Şu an itibariyle henüz böyle bir randevu talebi gelmiş değil. Fakat olabileceğini düşünüyoruz. Dünyada birçok alanda değişimden söz ediliyor. Sosyolojiler, teknolojiler, iklimler ve daha birçok zemin çok hızlı değişiyor. Bunu ayak uydurmak için de Türkiye’nin eskinin darbe ruhunu özünde barındıran anayasa metninden kurtulup yenilikçi ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşma zamanı gelmiştir. Yani bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi’nin de böyle bir değişime destek verebileceği düşüncesinde ve inancındayım. Bu görüşme sağlandığında tabii ki anayasa konusu da bizim görüşme başlıklarımızın arasında yer alacaktır.”

DEM’E OPERASYON SİNYALİ

Geçen yerel seçimden sonra HDP’li bütün belediye başkanları görevden alınmış ve yerlerine kayyum atanmıştı.

Bu kez de öyle olacak gibi görünüyor.

Erdoğan Bahçeli’nin çıkışını destekleyerek DEM Parti’ye bir operasyon yapılacağının sinyalini şu cümlelerle verdi;

“Sayın Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar Anayasa hükmünün icrasından başka bir şey değildir. Aynı durum şu anda benim için de geçerlidir. Anayasa’nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır.”

Bİ SORALIM BAKALIM

Gazeteciler soru sormuşmuşlar

Erdoğan’ın her dış gezisindeki tiyatro yine oynandı, gazeteciler soru sormuş gibi yapıldı, Fahrettin Altun’un hazırladığı sorular ve verilen hazır cevaplar, yolculuk sonunda gazetecilere verildi.

Soru ve cevapları her zamanki gibi dikkatle okudum.

Sorular çok profesyonel sorulardı bu kez, çanak tuttuğu belli olmasın diye özenle hazırlanmıştı.

Cevaplar ise karşılıklı konuşmada asla olmayacak kadar düzgündü.

Ne yapalım, saray yönetimi böyle çalışıyor, sonuçta önemli olan Erdoğan’ın bazı konularda kayda geçen sözleridir.

Ne yazık ki yandaş bile olsa artık kimse Erdoğan’a soru soramıyor, böyle olunca sadece tek taraflı bir propaganda ve algı oluşturma çabasına tanık oluyoruz.

Türkiye’de gerçekten gazetecilik yapılmış olsa, gazeteci kimliği ile uçağa binenler ne yapar ne eder çok önemli iki konuyu mutlaka sorarlardı.

BİRİNCİSİ: Seçimden önce Amerikan başkanının Erdoğan’ı Amerika’ya davet ettiği açıklanmıştı. Ancak 4 gün önce bu gezinin iptal edildiği ileri sürüldü. Ne doğrulama ne yalanlama yapılmadı. Uçakta bir gazeteci olsa bunu mutlaka sorardı.

İKİNCİSİ: Bahçeli, Mehmet Şimşek’i hedef alarak yerel halk sözünü çok ağır biçimde eleştirdi. Uçakta gazeteci olmadığı için Erdoğan’ın bu konuda ne düşündüğü de öğrenilemedi.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Artık 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasını yasaklamak yasak ama...

İşçinin emekçinin gurur günü 1 Mayıs’a çok az zaman kaldı.

İşçiler yine Taksim’e çıkmak için hazırlık yapıyor.

“Ne yaparlarsa yapsınlar, bu iktidar işçiyi Taksim’e sokmaz her zamanki gibi” diyorsunuzdur mutlaka.

Ama bu yıl farklı.

Artık “Taksim’i 1 Mayıs’ta yasaklamak yasak” çünkü.

Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs’ların Taksim’de kutlanmasının yasaklanmasını “hak ihlali” olarak gördü.

Bu durumda Anayasa Mahkemesi kararına uyulması gerek.

Erdoğan henüz bu konuda konuşmadığı için diğer yetkililer de ağızlarını açamıyorlar.

Buna karşı Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan üstü kapalı Taksim’in emekçilere açılmayacağının sinyalini verdi.

Işıkhan 1 Mayıs bayramı ile ilgili konuşurken “Böyle önemli bir konunun tek bir alan ya da meydanla, Taksim Meydanı ile sınırlandırılması, konunun bu kadar kısır bir döngüye hapsedilmesi bizim insana ve emeğe verdiğimiz değere sığmamaktadır” dedi.

Yanisi şu; Taksim bu yıl da kapalı olacak.

Anayasa Mahkemesi zaten kimin umurunda?

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Madem Türkiye’ye ilgi çok büyük...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Amerika gezisi izlenimlerini anlatırken “Dünyanın ilgi odağı olduğumuzu” söylemiş.

Cümleleri aynen şöyle; “Türkiye’ye ilgi çok büyük. Sabah 7’den akşam 11-12’lere kadar toplantılara katıldığımız günler oldu. Cuma günü Washington’da 18 program yaptık. Dolayısıyla Türkiye’ye çok güçlü bir ilgi var. Çünkü hikayesi olan ve kredibilitesi olan nadir ülke programlarından bir tanesiyiz. Türkiye’nin hikayesi zaten güçlü, büyük, gelişen bir ekonomi. Dezenflasyonla, yapısal reformlarla, mali disiplinle makroekonomik temelleri güçlendiriyoruz ve bu çok ilgi çekiyor. Onun için yatırımcı ilgisi tek kelimeyle mükemmeldi.”

İyi güzel de bu ilginin sonuçlarını ne zaman alacağız?

“Hikayemizin ve kredibilitemizin” olması gerçek anlamda yatırımcıyı Türkiye’ye çekebilecek mi, bu konuda atılan adımlar var mı?

Bunları bilemiyoruz.

Şimdilik sadece kendimizi avutuyoruz, “yabancı yatırımcı gelecek” diye.

Bir de Şimşek’in “Enflasyon bu yıl kalıcı biçimde sert düşecek” sözleri var.

O nasıl olacak sahi?

Enflasyon sert düşerken bu millet ayakta kalabilecek mi?

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Dünyanın en tehlikeli ülkeleri ve Türkiye

Dünya genelinde seyahate çıkmak isteyenleri uyaran, daha doğrusu bütün dünyayı uyaran, bunun için de gezilmesi en riskli, en tehlikeli ülkeler raporu yayımlayan dünyaca ünlü SOS şirketi var.

Şirket yine uyarı amaçlı bir rapor yayımlamış en riskli ülkeleri listelemiş, rapora göre dünya genelinde seyahat edilmesi en riskli 5 ülke şunlarmış:

1-Güney Sudan

2-Afganistan

3-Suriye

4-Libya

5-Somali

Buraya kadar tamam, bu gerçeği zaten dünya kamuoyunun büyük bölümü de biliyor.

Ancak bu ülkelerin bir ortak özelliği var.

Dünyanın en tehlikeli ülkelerinin en rahat ilişki kurabildiği ülke Türkiye.

AKP iktidarı hepsinde “radikal İslam” zihniyetinin hakim olduğu bu ülkelerle çok yakın ilişki içinde.

Bu hiç de iyi bir şey değil.

Mehmet Şimşek “bize güveniyorlar” diyor da bu ülkelerle çok sıkı fıkı olanlara güvenen çıkar mı acaba?