Can Ataklı; Genel seçimde AKP’ye oy vermese de Erdoğan’a oy veren kitleler yerelde ise adaylara ve partilerin samimiyetine bakacaktır. Özellikle İstanbul ve Ankara’da CHP ile AKP arasında çok büyük fark yok.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Kadın voleybolcularımızın tarih yazdığı geceyi çok güzel anlatan bir yazı dolaşıyor sosyal medyada.
Yazarını aradım, sanıyorum Emre Dölcel yazmış ve Instagram hesabından paylaşmış.
Takım muhteşemdi, doğal olarak en çok sayı kazanan oyuncumuz Melissa Vargas’tan söz edildi.
Oysa takım olarak olağanüstüydüler.
Hele neredeyse atılan her servisi karşılama başarısı gösteren Gizem Örge muhteşemdi.
Emre Dölcel, Gizem’in yakın bir plan fotoğrafı üzerine yazmış yazısını.
İşte “O BAKIŞ” başlıklı yazı;
Dünkü maçtan beri Gizem Örge’nin bu spor tarihimize geçecek olan bakışına takılı kaldım…
Herkes, hepimiz Vargas ve Ebrar’ı konuşuyoruz günlerdir.
Ancak dünkü maçı bize getiren kırılma anlarının tamamında Gizem ve hala aklımın almadığı savunması vardı.
Bir ara ekranda Gizem’in yüzüne zoom yaptı kameraman… Ve bu bakışları gösterdi…
İlk kez o an “Şampiyon olacağız” dedim içimden.
Böylesine inanan birini yenemezsiniz.
Maçtan önce ve sonra sosyal medyada yazılanları düşünüyorum. Ebrar için “Doğan görünümlü Şahin” diyen ciğersizleri, “Ben lezbiyenlerin getirdiği bu kupayı kabul etmiyorum” diyen karaktersizleri, “Bu gece Filenin Sultanları’na sahayı dar edecek Sırbistan” diye yazan sözde Türkleri…
Ne kadar zor bu ülkede kadın olmak…
Sokakta yürümek zor, gezmek zor, eğlenmek zor, sevmek zor, eş olmak zor, anne olmak zor, sevgili olmak, çalışmak zor, kariyer zor, giyinmek zor, “kendin olmak” zor…
Yaşamak zor…
Bu kızlar tarifeli seferle döndü yurda.
Sayın reisicumhurumuz, kaptan Eda ile telefon ile konuşup tebrik etti, zorla da olsa.
Lakin filosundaki uçaklardan birini tahsis etmek gelmedi aklına. “Bu kızlar başımızın tacı, hak ettikleri gibi karşılayın onları! F-16’lar eşlik etsin kızlarımıza” diyemedi.
Doğaldı. “Kadın-erkek eşit değil” diyen biri niye göndersin ki o uçağı?
Kızlarımıza laf eden insanımsılara tek laf etmedi “80 milyonun cumhurbaşkanı”.
Ya Emine Erdoğan?
O bir şey söyledi mi hemcinsleri için?
Küresel ısınma için konuşan first lady, ay-yıldız kuşanan kızlarımıza kol kanat gerdi mi? (Emine Erdoğan daha sonra şampiyonlarımızı kutlayan bir mesaj yayınladı. CA)
Ne güzel söylerdi Leonard Cohen;
“Herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu
fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir
hep böyle gider
herkes biliyor…”
Neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Dün geceden beri Gizem’in bu bakışlarında kaldım ben.
Böylesine bakan birini yenemezsiniz.
Bu kadınları yenemezsiniz.
Belki gün gelir, maçı kaybederler.
Ancak,
Asla yenilmezler…
BUNU YAZMAK GEREK
Her seçim öncesinin olmazsa olmazı “Petrol bulduk, doğalgaz bulduk” müjdesi bu kez biraz daha erken sürüldü piyasaya.
Üstelik tıpkı çocuk oyunlarındaki “level atlama” gibi müjdenin boyutu “milyar dolar”dan “trilyon dolar”a çıktı.
Dünyanın en gelişmiş araştırma gemilerinden biri olan Abdülhamit Han, Akseki’de yaptığı araştırmalarda muazzam bir petrol rezervi bulmuş.
Denizin 3 bin metre altında bulunan rezervin bugünkü piyasa değeri trilyonlarca dolar ediyormuş.
Son seçimden önce Karadeniz doğalgazı ve Gabar petrolü müjdesi verilmişti.
Buralarda elbette söylendiği gibi doğalgaz ve petrol var, bunu inkar etmek mümkün değil ancak nedense seçimden sonra bunlar ya unutuluyor ya da muhtemelen söylendiği kadar verimli olmadığı için tekrar tekrar reklamı yapılmıyor.
Şimdi yerel seçimlerde millete “Trilyon dolarlar geliyor, artık sadece bedava doğalgaz değil bedava benzin de alacağız” denilecek.
Bakalım bu millet bu kez de yiyecek mi bu müjde masalını?
OKURDAN MESAJ
Sürekli okurlarımdan Abdullah Cenkçiler her gün mesaj atar, ince noktalara dikkat çeker, çoğu kez haber niteliği olan bilgiler gönderir.
Yaz tatili başında Bodrum’daki evinin internet hattında arıza olduğunu ancak Telekom’un bir türlü gideremediğini durumu CİMER’e bile yazdığı halde sonuç alamadığını bildirmişti Cenkçiler.
Sonuçta dışarıdan kablo çekilerek durum biraz olsun düzeltilmişti.
Ancak Cenkçiler son 10 gündür yine internet kullanamadığını belirterek “Başta siz olmak üzere dostlarıma ulaşamıyorum. Nedeni tamamıyla Telekom Şirketi” dedikten sonra eklemiş.
“Telefon ve internet tekrar bozulunca, 121’e ‘arıza’ yazdırdık. Günler geçti, ‘Arıza ekibimiz çalışıyor, 48 saat içinde arızanız giderilecek, arıza ekibi yarın 8:30- 13:30 arası gelecek’ gibi sözlerle oyaladılar. Sonunda cep telefonuma şu mesaj geldi; “Değerli müşterimiz, teknik ekiplerimizce arızanızın bina/daire içinde olduğu tespit edilmiştir. Arızanızın çözümü için farklı bir teknik servisten destek alabilirsiniz.”
Şimdi Cenkçiler haklı olarak soruyor; “Telekom gibi çok gelişmiş bir teknolojiye sahip şirket arızanın bina içinde olduğunu aylarca nasıl saptayamaz?”
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Seçimlere kadar daha kararlar değişebilir elbette ama İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in son açıklaması siyaset kulislerine bomba gibi düştü.
Akşener Fatih Altaylı’ya yaptığı açıklamada “İstanbul ve Ankara dahil, her yerde seçimlere kendi adaylarımızla katılacağız” dedi.
Bu ilk anda “AKP her yerde kazanır” düşüncesi yaratabilir.
Ancak ben aynı kanıda değilim.
Belki de Akşener’in bu kararı daha hayırlı olur.
Çünkü AKP ciddi bir erime sürecine girdi.
Genel seçimde AKP’ye oy vermese de Erdoğan’a oy veren kitleler yerelde ise adaylara ve partilerin samimiyetine bakacaktır.
Özellikle İstanbul ve Ankara’da CHP ile AKP arasında çok büyük fark yok.
AKP’deki erime dengeyi değiştirecektir.
Ayrıca başta İYİ Parti olmak üzere diğer partiler seçim tartısına çıkma şansı da bulacaktır.
Böylelikle daha sonraki seçimlerde partiler sanal güçleri ile değil gerçek güçleri ile iş birliği yapmak durumunda kalacaktır.
Durumu bir süre izlemekte yarar var.
ÖNERİ
Spor kulüpleri reklam ve sponsor desteği ile ayakta duruyor.
Bu çok normal.
Dünyada da böyle.
Formalara alınan reklamlara şirketler milyonlarca lira veriyor.
Ancak milli formaya da reklam alınması ne kadar doğru?
Voleybolcu kızlarımızın kazandığı büyük başarıdan sonraki görüntülere bakarken geldi aklıma bu.
Milli formanın üzerindeki reklamlar nedeniyle ay yıldızımız görünmüyor bile.
Tamam, milli takım da olsa maddi bir desteğe ihtiyaç duyulabilir, ancak milli forma bu kadar hunharca kullanılmamalı.
Şirket destekleri biraz daha az görünür olmalı örneğin.
Ayrıca milli takım dediğimiz aynı zamanda devleti de temsil ediyor.
Böyle olunca devletin ülkesini tüm dünyada temsil eden ve büyük başarılar kazanan sporcularımıza sanki kaynak ayıramıyormuş havası da doğuyor.
Başka ülkelerin milli takım formalarına baktım.
Çoğunda reklam var, bazılarında ise yok.
Olan reklamlar da bizdeki kadar gözün içine sokulacak büyüklükte değil.
Bundan sonra yapılacak reklam anlaşmalarında biraz daha özenli davranılması gerektiğini düşünüyorum.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
