loading
close
SON DAKİKALAR

Peker öyle bir yapmaz gibi geliyor bana

Can Ataklı
Tarih: 29.08.2021
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı-Korkusuz

Can Ataklı: O zamandan bu yana bu kadar müthiş taklit yapabilen birine rastlamadım

ACAİP YAZILAR

Ya gerçek Sedat Peker seni ararsa

Adı Mehmet Dindar.

YouTube’un fenomen isimlerinden.

En son baktığımda tam bir milyon 80 bin takipçisi vardı.

Müthiş bir yetenek.

Herkesi taklit edebiliyor.

Film yıldızlarından, siyasetçilere, sporculardan çizgi film karakterlerine kadar sesini taklit edemediği kimse yok gibi.

İki yıl önce 120 ses taklidi yaptığı videosu, 8 milyon kişi tarafından izlenmiş.

Mehmet Dindar son günlerde yine çok konuşuluyor.

Çünkü Sedat Peker’in sesini taklit ederek birini işletti.

Video şu ana kadar 800 bin kişi tarafından izlenmiş.

Ancak önemli yerlerini kesip biçip paylaşanları da katarsak sayı birkaç milyonu geçer.

Bilmeyenler için özetini sunayım.

Birkaç genç bir gece içki masasında sohbet ederken laf Sedat Peker’e geliyor.

Gençlerden biri Peker için “Türkiye’de olsa bunları söyleyemezdi” diyor.

Arkadaşlarından biri Duymasın bu sözlerini arar seni sonra” deyince bu genç de “nasıl arayacakmış, arasın bakalım” gibi şeyler söylüyor.

Ancak masadaki biri bu konuşmaları telefonu ile çekiyor.

Peker için ileri geri konuşan gencin arkadaşları ertesi gün muziplik olsun diye bu görüntüleri Tiktok’a koyuyor.

Bununla da yetinmeyip Mehmet Dindar’ı arayarak “Arkadaşımızı arayıp işletin çok eğleniriz” diyorlar.

Mehmet Dindar gece ile ilgili bütün ayrıntıları öğrendikten sonra bu genci arıyor ve komedi başlıyor.

Peker için konuşan genç önce gelen telefonu ciddiye almıyor ve kapatıyor.

Mehmet Dindar bunun üzerine tekrar arıyor, genç bu kez Peker’in sesini tanıyor ve şoka giriyor.

İşte ondan sonrası bu genç için tam bir kâbus oluyor.

Sedat Peker taklidi yapan Mehmet Dindar bastırdıkça genç iyice bocalıyor ve sonunda ağlamaya başlıyor.

Zavallı genç içkili olduğunu, ne konuştuğunu hiç hatırlamadığını söylüyor.

Arkadaşlarını “Şerefsizlikle” suçlayıp “beni mahvettiler” diyor.

Sonra yine ağlayarak defalarca özür diliyor, söylediği sözleri içkili olduğu için hiç hatırlamadığını defalarca tekrarlıyor.

İzlemesi gerçekten çok komik.

Tesadüfen birkaç yerde dinledim, daha doğrusu birçok kişi “gördün mü bunu?” diyerek açtı, her seferinde yine gülerek izledik.

Ancaaaaak, işin bir de öteki yüzü var.

Mehmet Dindar inanılmaz taklitler yapıyor ve haklı olarak büyük beğeni kazanıyor.

50 yıl önce bir Yılmaz San vardı. Taklidini yapamadığı kimse yoktu.

O zamandan bu yana bu kadar müthiş taklit yapabilen birine rastlamadım

Bunlar güzel de ama ya gerçek Sedat Peker, Mehmet Dindar’ı arar da “ne oluyor kardeşim, sen benim taklidimi yaparak niye milleti korkutuyorsun, üstelik beni mafya babası gibi gösteriyorsun, utanmıyor musun?” derseeee.

Mehmet Dindar “Haydi yaaa git işine” diyebilir mi?

Yoksa işlettiği o gençten daha beter hale düşer mi?

Yok yok, takılıyorum ben de, Peker öyle bir yapmaz gibi geliyor bana..

ÇOK GÜLDÜM

Bu pazar üç fıkramız var

Biri yine Afganlı üç fıkra göndermiş Yıldırım Tuna bizler için

Birlikte okuyalım;

Piyango

İki adam restoranda karşılıklı içip sohbet ederken masalarına her zaman olduğu gibi “Beyler çekiliyor.. Çekiliyor..” diye bir piyangocu yanaşmış, keyfi yerinde birinci adam cüzdanına davranıp piyangocuya işareti çakmış..
“Aman..” demiş ikincisi, “Saçmalama.. Hiç piyangoya para kaptırılır mı?”

“Tamam da neden?” diye şaşırmış diğeri..
“Çıkma şansı neredeyse hiç yok.. On milyonda bir mi ne.. Dur kolay anlaman için sana şöyle anlatayım, siyah bir ayı seni takip ediyor ve evinin önünde seni yere yatırıp öpüyor.. Aynı gün bu sefer aynı yerde beyaz kutup ayısı görüyorsun ona koşuyorsun ve o da tam aynı noktada seni yatırıp öpüyor.. Bu olay ne kadar imkansız ve absürt ise piyangonun sana isabet etme olasılığı da aynı..!”
Birincisi “Hayatımda duyduğum en saçma şeyi anlattın..” demiş.

“Neden?”

“Yahu siyah ayıyla aranızda iyi-kötü bir şeyler geçmiş.. Aynı gün beyaz kutup ayısının neden peşinden koşayım ki?..”

Nikah Töreninin Böylesi

Damat nikah öncesi kiliseye gidip rahibin eline 100 dolar sıkıştırmış “Törende bana ritüelde yazılı sözler olan ‘Eşine itaat edeceksin, sadık kalacaksın’ paragrafını okumayıp atlarsan sevinirim” demiş ve memnun bir şekilde ayrılmış oradan..
Daha sonra düğün töreni başlamış, sıra damat için söylenecek sözlere gelmiş, rahip damadın gözlerine bakmış,
“Bu evliliğe hayatını adayacağına, gelinin her arzu ve emrini anında yerine getireceğine, her sabah güzel eşinin yatağına kahvaltı servisi yapacağına, bir başka kadına asla ve asla bakmayacağına Tanrı önünde yemin et..!”

Damat yutkunmuş, etrafına bakınmış ve ince bir sesle “Evet..” dedikten sonra rahibin kulağına
“Sanırım bir anlaşmamız vardı” diye fısıldamış.
Rahip “Eşininki çok daha cömert bir teklifti” diye cevap vermiş aldığı 100 doları damadın avucuna geri sıkıştırırken..

Adaptasyon Sıkıntısı

Taliban Başkanı uzak bir ülkenin başbakanını sabahın köründe telefonla aramış, başbakan yatağından fırlamış, “Efendim?..” demiş uyku sersemliği ile..
“Ülkenizdeki terör saldırısından duyduğum üzüntüyü ifade etmek için aramıştım” demiş telefonun diğer ucundaki Taliban Başkanı,
“Ne saldırısı? Ne oldu ki?” diye şaşkınlıkla sormuş başbakan.. O sırada derinden gelen büyük bir patlama sesi telefona yansımış, Başbakanın şaşkınlığı, konuyu algılama çabası ve dramatik bir sessizlik sonrası “Yahu kusura bakmayın..” demiş Taliban Başkanı, “Daha yeniyiz de.. Ülkeler arası saat farklılıklarına henüz bir türlü adapte olamadık.”

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Haldun Taner 1967’de yazmış

Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu bilir misiniz? Haldun Tanerin öncülüğünde Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar  tarafından 1967’de İstanbul’da kurulmuştu.

Toplumsal ve politik taşlamalar sergiledi topluluk yıllarca.

Türkiye’nin en sevilen tiyatro sanatçıları bu “kabareden” çıktı.

Geçenlerde sıklıkla yaptığımız gibi yine Ahmet Gülhan’la sohbet ederken söz Devekuşu Kabare’ye geldi.

Ahmet Gülhan’ın anılarını dinlemek çok keyiflidir, o kadar çok şey öğrendim ki bu sohbetlerde.

Bu sohbetimizde “Haldun Taner Devekuşu’nun ilk oyunu Vatan Kurtaran Şaban için şiirsel bir metin yazmıştı. Evde notlarımı karıştırırken buldum, yahu 1967’de yazmış ama sanki bugünleri anlatmış” dedi.

Ben de okuduktan sonra “Çok güzel bunu köşeme koyarım” dedim.

Adı “Nisyan ile malüldür hafızayı beşer şansonu”

Yani insanlar unutur şarkısı.

Okuyalım;

Kız peşinde yumuşaktır

Her erkek

Sigara içse nazenin

Kibrit çakar hemen

Başına tüy düşse

Acıdı mı diye eğilip sorar

Ama kızı ram etmeye

Ona sahip

Olmaya görsün

O saat değişir tavrı

Hört zört olur asabı

Dert dinlemez sırtarır

O eğreti nezakete

Balayı çabuk geçer

Nisyan sile malüldür çünkü

Hafızayı beşer

Neydim ne oldum der

Ne hikmetse her zaman

Bizde her başa geçen

Şişinir de şişinir

Artık herkes ona düşman

Kötü dışarıda ajan

Bir kendisi aklı evvel

Gelecekten haber veren

Peygamber

O baştaki alttan alışın

Yerinde şimdi yeller eser

Nisyan ile mülüldür

Çünkü hafızayı beşer

Şefler gelir şefler gider

Her birinin sözü nas

Bildiğini okur hepsi

Başka lafa aldırmaz

Kovuşturma soruşturma

Gelsin baskı önlemler ve terör

Gelsin zecri tedbirler

Gelsin toplu tevkifler

Bu azgınlık gider

Nisyan sile malüldür çünkü

Hafızayı beşer

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları