loading
close
SON DAKİKALAR

Şirketleri, binaları, limanları anladık da bu kadar toprak satışı neden?

Can Ataklı
Tarih: 07.12.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ün bir mesajından öğrendim ben de. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sadece 1 Ocak 2022’den 19 Temmuz 2023’e kadar 28 milyon 320 bin metrekare toprağın yabancılara satıldığını açıklamış.

BUNU YAZMAK GEREK

Filistin’e dua, İsrail’e silah malzemesi

Gazze’de büyük dramın başladığı 7 Ekim’den bu yana dünya ayakta.

İsrail’in orantısız güç kullanarak Gazze’yi bombalaması, çocuk, yaşlı, kadın dinlemeden ölümlere yol açması tüm dünyada tepkiye neden oluyor.

Ancak iş yaptırıma gelince nedense tüm dünya sus pus durumda.

Türkiye’de de durum farklı değil.

Sadece laf üretiliyor.

Halkın hassas noktasından yola çıkarak “şehit edebiyatı” yapıyor iktidar.

Yaptırım konusu hiç dile getirilmediği gibi bir de üstüne İsrail’e “yardım” olarak nitelenecek ticaret tüm hızıyla sürüyor.

Günlerdir bu köşede, Flashhaber ekranlarında ve YouTube konuşmalarımda bu durumu dile getiriyorum.

Ama Filistin halkına desteği yollara Coca Cola dökmekten öteye götüremeyenler ya bu ticaretin devam ettiğine inanmıyorlar ya da “Ama ticaret başka, devlet ne yapsın” saçmalığı ile savunmaya kalkıyorlar.

Bir de “Yalan söylüyorsun, kanıt göstersene” diyen kafasızlar var.

Oysa yazılan anlatılan her şey “açık istihbarat” dediğimiz okuması yazması olan herkesin ulaşabileceği bilgilerden oluşuyor.

Bu konuda en titiz çalışmayı gazeteci Metin Cihan yapıyor.

Hiç bıkmadan usanmadan günlerdir Türkiye’den yüklenen ve İsrail limanlarına giden gemileri “açık istihbarattan” yararlanarak izliyor.

Metin Cihan geçen hafta gözaltına alındı, halkı yanıltan bilgi verdiği iddiası ile sorgulandı, serbest bırakıldı.

Çünkü ortada bir suç yok, halkı yanıltmak yok, sadece gerçek var.

İlk günlerde İsrail’e giden gemilerdeki yüklerin tam listesini bulamıyorduk.

Artık mal listesine ulaşmak da mümkün.

Ve ne tuhaftır ve ayıptır ki İsrail’e giden gemilerde silah yapımında kullanılan bazı mallar da var.

Gazeteci Metin Cihan dün 7 ekimden bu yana süren ticaretin bir dökümünü ve çıkardığı sonuçları yazmış.

Şimdi gelin bu çeteleyi birlikte okuyalım.

Son 3 haftada, hepinizin gözleri önünde, İsrail’e sevkiyatı araştırdım ve sırasıyla şunları öğrendik:

Ticaret hiç aksamadan devam ediyor

- Yüzlerce gemi yüzbinlerce ton sevkiyat yapıyor

Havayolu sevkiyatı da günlük devam ediyor

- Hüdapar yöneticileri İsrail’e düzenli sevkiyat yapan holdingi parlatıyor

Akparti il başkanı gemileriyle sevkiyat yapıyor

- BBP kurucu yöneticisi düzenli sevkiyat yapıyor

Burak Erdoğan İsrail’e sevkiyat yapıyor

- Erkam Yıldırım İsrail’e sevkiyat yapıyor

Akparti milletvekili hem sevkiyat yapıyor hem tersanesinde İsrail devlet tankerine hizmet veriyor

- Bütün bunlar İsrail Gazze’yi bombalarken oluyor

Boykot çağrısı yapan Akpartililer bu ticaretleri normal karşılıyor

- İsrail askerine termal içlik gönderiyoruz

- İsrail’in çelik ihtiyacını Müsiad üyesi İçdaş karşılıyor

Kısacası Filistin için dua ederken İsrail’in ayakta kalmasını sağlayan desteği sağlayan ülke durumuna düşüyoruz.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Maaşlar artmış, benim neyime

İktidar sürekli işçi ve memuru enflasyon altında ezdirmediğini söylüyor.

Bunu kanıtlamak için de hep yapılan maaş ve ücret zamlarını anlatıyor.

Asgari ücret 1200 liraymış ama AKP iktidarı sayesinde 11 bin 440 lira olmuş.

Öğrenci kredileri 45 liracıkmış şimdi 2 bin lira olmuş.

En düşük memur maaşı 22 bin liraya çıkarılmış.

Rakamsal olarak bakınca ortada bir şey varmış gibi görünüyor.

Oysa paranın miktarı değil satın alma gücü önemlidir.

Eğer zamanında 1200 liraya alabildiklerimi şimdi 11 bin 440 liraya alamıyorsak fakirleşmişiz demektir.

İşte AKP iktidarı tüm ülkeyi fakirleştirdi.

Yazıda bir görsel görüyorsunuz. Kıyaslama hep bu örnekten yapıldı bugüne kadar ama bir kere daha tekrarlamak istiyorum.

Hatta diyorum ki, “Yazıdaki bu görseli kesip cüzdanınıza koyun her ay kendi hesabınızı kendiniz yapın ve ne kadar fakirleştiğimizi görün.”

2009 yılında en büyük kupürlü paramız olan 200 liralar piyasaya sürüldü.

Hala bu 200 liraları kullanıyoruz, henüz daha büyük kupürlüsü basılmadı.

Bu paranın çıktığı 2009’da asgari ücret net 527 liraydı.

Bugün ise 11 bin 440 lira.

2009’da en büyük kupürlü para olan 200 lira ile 4.83 gram altın alabiliyorduk.

Bugün sadece 0.11 gram altın alınabiliyor.

200 lira 129 dolara karşı geliyordu, şimdi 6.8 Dolar alabiliyoruz.

500 ekmek alıyorduk 200 lira ile 2009’da, şimdi 20 ekmeğe düştük.

Rakamları istediğiniz ürünle karşılaştırın, hepsinde benzer sonucu göreceksiniz.

Evet, asgari ücrette 527 lira neredeeee 11 bin 440 lira nerede?

Ya satın alma gücü?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Sırbistan daha duyarlı

Her ne kadar postayla mektup göndermek artık neredeyse tarihe karıştıysa da “pul” merakı yine sürüyor.

Eskiden, ilkokul, ortaokul sıralarındayken hepimizin “pul koleksiyonu” vardı.

Hiç bulunmayan yerli pulları ve yabancı pulları biriktirirdik.

Pul artık çok kullanılmasa da devletler elbette pul basımını sürdürüyor.

Hemen her ülke hem kendi ülkesi hem de bazı yabancı ülkelerin özel günleri için “hatıra pulları” basarlar.

Bizim PTT de 100’üncü yıl nedeniyle bir hatıra pulu bastırmış.

Ama ne pul.

Cumhuriyetin 100’üncü yılı değil de AKP’nin sloganı olan Türkiye Yüzyılı sloganı kullanılmış.

Buna karşı Sırbistan da Türkiye’de Cumhuriyetin 100’üncü yılı hatırasına bir pul bastırmış.

Sırpların pulunda ise Atatürk var.

Başka bir yorum yazmak istemiyorum.

Kendimi tutamayabilirim çünkü.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Şirketleri, binaları, limanları anladık da bu kadar toprak satışı neden?

İktidar para bulmak için aklına geleni satıyor.

Limanlar satıldı

Fabrikalar satıldı

Devletin tüm tesisleri, fabrikaları, binaları satıldı.

Özel şirketler birer birer satılıyor.

Vatandaşlık vaadiyle apartman daireleri, villalar, köşkler, çiftlikler satıldı.

Satılmayan hiçbir şey kalmadı.

Artık topraklar da satılıyor.

Yabancılar parayı bastırıp binlerce dönüm arazi alıyorlar.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ün bir mesajından öğrendim ben de. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sadece 1 Ocak 2022’den 19 Temmuz 2023’e kadar 28 milyon 320 bin metrekare toprağın yabancılara satıldığını açıklamış.

Bu nedir böyle?

Vatan toprağı bu kadar fütursuzca satılır mı?

O satılan toprakları alan yabancılar bunları herhalde babalarının hayrına almıyorlar.

Zamanında topraklarını üç kuruşluk kazanç için satanların bugün düştüğü hali görmüyor muyuz?

İş halkı kandırmaya gelince anında “çakıl taşı” edebiyatı başlıyor ama.

ÇOK GÜLDÜM

Sıcak suyla abdest alıyorlarmış

Bir tanıdığımın sosyal medya hesabında gördüğüm fıkra “din ticareti” yapanların gerçek yüzünü göstermesi açısından ibretlikti.

Fıkra şöyle:

Küçük bir kasabaya tayini çıkan memur kiralık ev aramaya çıkmış.

Camında “kiralık” tabelası olan bir evin sahibini bulmuş birlikte evi gezmeye başlamışlar.

Ev sahibi “Bundan ucuzunu bulamazsınız” demiş.
sonra nedenini anlatmış;

“Aydınlatma, klima, buzdolabı, çamaşır makinası, televizyona giden hatlar kaçak elektriğe bağlı, beş kuruş bile ödemeyeceksiniz, sadece şofbene giden elektrik saate bağlı.”

Kiralık arayan memur şaşırarak “İyi de şofben neden saate bağlı” diye sormuş.

Ev sahibi pişkince cevap vermiş;

“Oradan gelen sıcak su ile abdest alıyoruz, haram olmasın diye saate bağladık.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları