Son 22 günde İsrail’e 1 milyon ton petrol göndermişiz
Can Ataklı; Azerbaycan petrolü için de yine bu yol kullanılıyor. Kulağıma gelenlerle göre krizin başladığı 22 günden bu yana İsrail’e Türkiye üzerinden 1 milyon ton petrol gitmiş. Perhiz ve lahana turşusu durumu yani.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Cumhuriyeti Vahdettin’le kutlamak
Cumhuriyet bütün Türkiye’de inanılmaz bir coşkuyla kutlandı.
Yer gök Türk bayraklarıyla donanmıştı.
Halk bu iktidara rağmen cumhuriyeti sahiplendi.
29 Ekim günü yaşananlar aslında bir devrim niteliğindeydi.
Halk Atatürk ve cumhuriyetle olan sevgi bağını net biçimde gösterdi.
AKP iktidarı ise ne yaptı?
Cumhuriyeti, koca imparatorluğun anahtarını İngilizlere verip yine bir İngiliz gemisiyle ülkeyi terk eden son padişahın köşkünden katıldı kutlamalara.
Böylelikle Atatürk ve cumhuriyete dört elle sarılan milyonlara, “Artık 100 yıl bitti, tekrar başlanılan noktaya dönüyoruz” mesajı verildi.
İktidarın düzenlediği bütün kutlama gösterileri şatafattan, gösterişten ibaretti.
100’üncü yılda 100 geminin resmi geçidi elbette herkesi çok duygulandırdı, herkesin gözlerini yaşattı, herkesi büyük coşkuya itti ama iktidarın başı bu töreni Vahdettin’in Köşkü’nden izledi.
Ya yanındaki ordu mensuplarına ne demeli?
Erdoğan’ın yanında güleç çehreleriyle donanmanın resmi geçidini izlerken akıllarına hiç “Biz neredeyiz, neden ülkeden kaçan son padişahın mekanında kutluyoruz 100’üncü yılı?” demek gelmedi mi?
Belli ki gelmedi.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılını son padişahın mekanından kutlamak cumhuriyeti coşkuyla kutlayan milyonlarca insana hakarettir.
Ama o milyonlar bu ağır hakarete en güzel cevabı vermesini bildi.
Anıtkabir görülmemiş bir kalabalık tarafından ziyaret edildi.
Türkiye’nin 81 ilinde 900’e yakın ilçesinde yüzbinlerce insan ellerinde bayraklarla cumhuriyetin 100’üncü yılını kutladı.
Bu iktidara atılmış bir tokat gibiydi.
Hatta muhalefete de.
Bu millet en kötü anında bile çaresiz olmadığını, gerektiğinde şahlanacağını bir kez daha gösterdi.
Sanıyorum Erdoğan ve çevresi de bu muhteşem “sessiz kalkışmayı” gördüler.
Artık onlar da biliyorlar ki bu ülkeyi padişah gibi diledikleri gibi yönetme yetisini kaybettiler.
Cumhuriyetin 100’üncü yılı kutlamaları bu ülkede “bir şeylerin değiştiğini” ve “değişmeye devam edeceğinin” bir umut ışığıdır.
29 Ekim 2023’te gördüklerim geleceğe olan umut ve inancımızı daha da pekiştirdi.
Bİ SORALIM BAKALIM
Son 22 günde İsrail’e 1 milyon ton petrol göndermişiz
Hesapta bu iktidar İsrail’in Gazze’de uyguladığı kıyıma çok karşı.
Mitingler yapılıyor, Hamas’ın bir terör örgütü olmadığı ama İsrail’in bir terör örgütü gibi davrandığı anlatılıyor günlerdir.
Peki bu süreçte İsrail’e karşı bir yaptırım uygulandı mı?
Bildiğimiz sadece henüz proje aşamasında bile olmayan Doğu Akdeniz’de ortak doğalgaz arama kararı askıya alındı.
Ya diğerleri?
Ticaret, karşılıklı seferler aynen devam ediyor.
Ama bana göre en önemlisi petrol sevkiyatının sürdüğünü öğrendim.
İsrail ihtiyacı olan petrolün önemli bölümünü Azerbaycan ve Kürt bölgesinden temin ediyor.
Kürt bölgesinden ise IŞİD’in kontrol ettiği bölgelerden çıkan petrol Türkiye üzerinden tankerlerle İsrail’e gidiyor.
Azerbaycan petrolü için de yine bu yol kullanılıyor.
Kulağıma gelenlerle göre krizin başladığı 22 günden bu yana İsrail’e Türkiye üzerinden 1 milyon ton petrol gitmiş.
Perhiz ve lahana turşusu durumu yani.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Ordu komutanları denizdeki resmi geçidi izlerken, Özden Örnek Amiral’i anmışlar mıdır?
İstanbul Boğazı’ndaki donanmanın resmi geçidi muhteşemdi.
Boğaz’ın iki kıyısında toplanan milyonlarca insan deniz kuvvetlerinin gücünü göz yaşları içinde izledi, alkışladı.
Bu törenden sonra arayan bir emekli amiral, “Can Bey” dedi; “Töreni izleyen şimdiki komutanlar ve Erdoğan acaba Özden Örnek Amiral’i anmışlar ve utanmışlar mıdır?”
Ben de “Neden böyle söylüyorsunuz?” diye sordum merakla.
Emekli amiral anlattı:
“Özden Örnek, Deniz Kuvvetleri’ne çok büyük katkılar sağlamıştı. Bugün geçen korvetlerin birçoğu donanmaya Özden Örnek Amiral döneminde katılmıştı” diye başladı söze.
Sonra devam etti: “ABD, Deniz Kuvvetlerimizin gelişmesine engel oluyordu. Örnek Amiral yılmadı, kendi gemilerimizi yapmamıza hız verdi. Onun döneminde yapıldı pek çok korvet.”
Daha sonra, “Çok üzülüyorum” dedi ve şöyle devam etti;
“Ergenekon davası işte bunun için başlatıldı. ABD sözünü dinlemeyenlerden intikam almak için başlattı bu operasyonu. Örnek Amiral kahroldu. Ama sadece onun kahrolması mı, koskoca bir ordu yerle bir edildi.”
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Efendiler yarını tatil ilan ediyoruz
Bazen “Bu ülke çadır devleti gibi yönetiliyor” diyorum.
Kızanlar var tabii.
Ama öyle değil mi?
İşte Erdoğan’ın neredeyse gece yarısı açıkladığı tatil kararı bile bunun bir örneği değil mi?
Eskiden milli bayramlardan bir gün sonrası okullarda tatil ilan edilirdi.
Bu iktidar “çok çalışmayı sevdiğinden!” bu tatilleri kaldırmıştı.
23 Nisan’dan sonraki gün ilk ve orta dereceli okullar, 19 Mayıs’tan sonraki gün de liseler için tatil olurdu.
Cumhuriyet Bayramı ve Zafer Bayramı’nda ise tatil yoktu.
Ancak bu yıl Erdoğan’ın gece yarısı kararı ile okullar dün tatil edildi.
Gerekçe ne?
Cumhuriyet büyük coşku ile kutlanmış, öğrenciler tatili hak etmişler.
Sanki bu coşku önceden bilinmiyormuş gibi kararı son anda almak ancak çadır devleti anlayışında olabilir.
SOSYAL MEDYADAN
Günün en anlamlı paylaşımı
Cumhuriyet’in 100’üncü yılı kutlamaları halkın egemenliğinde yapıldı
Bir iki gösterişli şov dışında iktidar bu anlamlı güne damga vuramadı.
Ama halk Ata’sına ve cumhuriyetine sahip çıkmayı başardı.
Bu önemli bir dönüm noktasıdır.
Dün sosyal medyada gördüğüm bu mesajı çok anlamlı buldum.
Gerçek bir liderin halkı yanına çekmek için miting yapmasına gerek yok.
Öyle değil mi?
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Cumhuriyetin 100’üncü yılına yabancı liderler katılmadı, Aliyev bile...
Dikkatinizi çekti mi, Cumhuriyetin 100’üncü yıl törenlerine hiçbir ülkeden devlet ya da hükümet başkanı katılmadı.
Belki bir iki Arap ya da Türk Cumhuriyetinden gelen olmuştur ama onlar da pek fark edilmedi sanıyorum.
Örneğin hemen her fırsatta Türkiye’ye gelen, çeşitli törenlere katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de yoktu.
Tabii bütün ülkeler, NATO, Avrupa Birliği yetkilileri 100’üncü yıl için kutlama mesajları gönderdiler, ama o kadar.
Oysa dünyada cumhuriyetinin 100’üncü yılını kutlayan kaç devlet var?
Gönül isterdi ki tıpkı 10’uncu yılda olduğu gibi törenlere birçok devletten katılan olsaydı.
Öyle sanıyorum ki saray danışmanları bu iş için çalışmışlardır.
Ancak belli ki kimse gelmek istememiş.
Bunda elbette Gazze’de yaşananlar etkili olmuştur ama sembolik katılımların bile olmaması Türkiye’nin AKP iktidarı döneminde nasıl yalnızlaştırıldığının bir göstergesidir bu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları