loading
close
SON DAKİKALAR

Suriye’de sanki yanıltılıyoruz

Can Ataklı
Tarih: 14.06.2012
Köşe: Günlük Yazılar

Devletin verdiği yetkiler kişisel, sadist zevkler için kullanıldığında devlet bundan hesap sormazsa vay halimize!...

Bu kuşkum yeni değil. Daha önce de dile getirmiştim.

Suriye’de neler olup bittiğini tam olarak bilmiyoruz.

Orada gazetecimiz yok. Gidenlerin de bir kısmının “sanki Suriye’de yaşananları çarpıtmaları için” gönderildikleri izlenimi doğmuştu bende.

Çünkü bazı gazeteciler “vahşeti” çok güzel anlatıyorlardı da, nedense tek fotoğrafını bile çekmemişlerdi.

15-20 yıl önce olsa anlarım. O zamanlar elimizde koca fotoğraf makineleri vardı. Gözle görünüyordu, saklaması pek mümkün değildi, şimdi fotoğraf çekmek çok kolaylaştı. Üstelik banyo ettirme derdi olmadığı gibi cep telefonlarıyla anında gönderebiliyorsunuz.

Batı medyası ve bizdeki iktidar yanlısı medya hemen her gün Suriye’den yeni bir katliam haberi yayınlıyor.

Oysa bizim hemen inandığımız bu katliam haberleri için Suriye yönetimi “bizimle ilgisi yok; bunu yapanlar ülkemizi yıkmak isteyenlerin ajanları” diye açıklamalar yapıyorlar. Gariptir, bu tür açıklamalar bizde pek yayınlanmıyor.

Örneğin Hule’de 50 çocuğun öldürüldüğü katliamı yapan Esad’ın askerlerinin ayaklarında postal yerine spor ayakkabıları olduğu söyleniyor. Esad askerleri neden postal yerine spor ayakkabı giysin ki? Kim bilir belki üniforma bulmak kolaydır da postal bulmak zordur.

Elbette eğer bazı katliamları muhalif gruplar yapıyorsa bu Suriye yönetiminin masum olduğunu göstermez.

Esad rejiminin ülkesinde baskı politikaları uyguladığı, muhaliflere pek göz açtırmadığı bilinen bir gerçek.

Ancak bölge coğrafyasındaki birçok ülkenin durumu aynı.

Buna rağmen çoğu ayakta dururken sanki sadece “seçilen” bazı ülkeler ve liderleri ülkede karışıklık yaratılarak gönderilmek isteniyor.

Örneğin Libya ve Kaddafi’nin durumunu henüz unutmadık.

Kaddafi dünya gözüyle bakıldığında bir “deli” gibi görünüyordu. Ama ülkesinde kendisine karşı olan herkesi öldüren bir cani değildi.

Batılı güçler önce ülkede iç karışıklık çıkardılar, sonra jetleriyle, gemileriyle ülkeyi abluka altına aldılar. Kaddafi’yi bulup bir grup azgının önüne atıp linç ettirdiler.

Herhalde petrol yataklarına el konunca vicdanlar bir parça rahat ettirilmiştir.

Şimdi benzer oyun sanki Suriye’de oynanıyor.

Bütün bunların ötesinde Suriye olaylarında Türkiye’nin rolü olup olmadığı da bir muamma. Suriye sınırımızda pek çok kamp var, Esad’tan kaçanlar burada kalıyor.

Ancak pek yazılmayan söylentiler de dolaşıyor. Bu kamplardaki bazı silahlı unsurların Suriye’ye gittiği,çeşitli eylemler yapıldıktan sonra döndüğü iddiaları acaba doğru olabilir mi?

Son olarak İngiliz Independent gazetesi Suriyeli muhaliflere Türkiye üzerinden silah yardımı yapıldığını yazdı. Türkiye üzerinden yapılan bu yardımın iktidar tarafından bilinmemesi mümkün mü?

Bir taraftan muhaliflere yardım edecek ve kan akmasına göz yumacaksınız öte taraftan Esad’a esip gürleyeceksiniz, bu siyaset bir gün başımıza iş açar.

Suriye’deki olaylara daha serinkanlı bakmak durumundayız.

*****


Nail Keçili’nin feryadı

Türkiye’nin reklam sektöründeki en önemli isimlerden biri hiç kuşkusuz Nail Keçili’dir.

28 Şubat döneminden sonraki ekonominin çalkantılı olduğu, bankalara bol bol el konulduğu dönemde başı hayli derde giren ve bu nedenle neredeyse varını yoğunu kaybeden Nail Keçili son dönemlerde toparlanmaya başladı.

Nail Keçili’den 5 Haziran’da kaleme aldığı bir mektup geldi.

Etibank ve Egebank davaları nedeniyle tutuklanan, 1.5 yıl da hapis yatan Nail Keçili’nin tüm mal varlığına ve parasına TMSF tarafından el konulmuştu.

Ancak Keçili açılan davaların hepsinden birer birer beraat etti.

Şimdi bu beraat kararları Yargıtay tarafından da onaylanmış. Yani Nail Keçili artık tamamen özgür bir vatandaş. Şimdi haksız olarak elinden alınan malların ve paraların peşinde.

Keçili’nin feryadı medya konusunda. Çünkü Keçili tutuklanıp cezaevine atıldığı dönemde medyada hakkında yayınlananlardan dolayı çok kırgın ve hatta öfkeli.

Mektubunda aynen şunu söylüyor:

Ey medyanın çok değerli mensupları, çoğunuz beni ve şirketlerimi hırsız, uğursuz, dolandırıcı, hortumcu olarak yazdınız ve bahsettiniz. Bakın evvelki gün ne oldu biliyor musunuz?

Nail Keçili ve Cenajans, Ankara’dan Yargıtay’dan da beraatleri onanarak; şereflerini, şanlarını, itibarlarını aslan gibi geri aldılar. Şimdi adil şekilde tutuklandığım zaman manşet yaptığınız haberleri ve fotoğrafları hatırlayarak, Yargıtay tarafından onanan beraatimi ve bunu bana yapan insanların sorgulanmalarını sağlayacak mısınız?

Meslektaşlarınız için idealistler için, içeride yatan insanlar için sayfalarınızı açıp özgürlüğe konuşmalarını sağlamaya çalışıyorsunuz. Bu kuruluş 1970 ile 2000 yılları arası Türk medyasını en çok destekleyen grup olarak her yıl sizlerden ödül alırdı. Duvarlarımız altın vergi levhaları ile dolu. Şimdi görüntülerinizde, sütunlarınızda bu kuruluşa yani Cenajans grubuna Yargıtay tasdikli aklandığının haberini kullanarak yer verecek misiniz?

Ben sizden rica ediyorum, istirham ediyorum. Kullanın bu haberi. Kayıpların geri gelmesinin çok zor olduğunu biliyorum. Ama şerefsizlerin verdikleri zararın ülke için, insanlar için, dürüstler için ne denli kötülüklerle dolu olduğu bilinmesi lazım.

Devletin verdiği yetkiler kişisel, sadist zevkler için kullanıldığında devlet bundan hesap sormazsa vay halimize!..

*****


O milletvekili THY’den komisyon da alacak mı?

Sivil havacılıkta grev yasağı getirten AKP’li milletvekili Metin Külünk adlı kişi, aynı zamanda bir iş bulma simsarı biliyorsunuz.

Kendi internet sitesinde isteklilerden CV yani özgeçmiş topluyor.

Açıkça yazmıyor ama buraya başvuranların çoğu “uçuş görevlisi” olmak için özgeçmişlerini bırakıyorlar.

Birine iş bulmak için simsarlık yapmak günümüzde geçerli mesleklerden biri.

İş bulan kişi, iş bulduğu kişinin bir aylık maaşını komisyon olarak alıyor.

Bazı iş bulma şirketleri bunun yarısını iş buldukları kişiden yarısını da işe alan şirketten alıyor.

Anlaşmaya göre bazen bütün komisyonu şirket ödüyor.

İnternet sitesinin renkleri ve amblemi THY’ninkini andıran Metin Külünk adlı milletvekili-işçi simsarı acaba THY’ye gönderdiği özgeçmiş sahiplerinden işe alınan olursa bunlardan komisyon alacak mı? Ne kadar alacak?

THY toplam 305 kişiyi işten attı. Hostes maaşları ortalama 3 bin lira. 100 kişi Metin Külünk adlı milletvekili işçi simsarının gönderdiği kişilerden seçilse komisyonu ne kadar tutar bir hesap edin.

*****


RTÜK’ün “izlediği” Behzat Ç. dizisine “alkol içilen sahneler” yüzünden ceza kesilmiş. “Böylesi ancak dizilerde olur” diyeceğiz, komik olacak. Zira gerçek hayatta alkol içen de cezalandırılır hale geldi! (Gani Yıldız)

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları