loading
close
SON DAKİKALAR

TRT kafasına bakın, 'Ümmet olmaktan çıktık, birey olduk' demek suç

Can Ataklı
Tarih: 31.10.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Görmemişin otomobili olmuş.

ANALİZ

Görmemişin otomobili olmuş

Televizyonda TOGG’un açılışını izleyen AKP’li tanıdığım, “Buna sevinmedin mi?” diye sordu.

“Neden sevinmeyeyim ki, bu ülkeye çakılan her çivi beni de mutlu eder” dedim.

Güldü, “Bugün Twitter’da hakkında yazılanları görmüşsündür” dedi.

Görmez miyim?

Biri sürü zavallı benimle dalga geçmiş.

Neymiş bundan üç yıl önce “TOGG’un fabrikası nerede?” diye sormuştum, ona sarmışlar.

“İşte gördün mü, yaptık arabayı, özür dileyecek misin, bu bir tek biz başarırdık, artık dünya bizi konuşuyor” falan gibi kendinden komik sözlerle saldırmışlar.

Her seferinde yazdım ve söyledim, bir otomobil markası yaratmak iyidir, buna kimse karşı çıkmaz, çıkamaz.

TOGG konusunda söylediklerim çok açık ve net;

TOGG sanki özel ticari bir kuruluş değil.

Otomobillerin fiyatını AKP Genel Başkanı açıklayacak.

Oysa bu otomobil fabrikasının hesapta özel sektör temsilcisi sahipleri var.

Onlar fiyata bile karışmıyorlar belli ki.

Bir ticari firmanın sahipleri ürettikleri ürünün fiyatını bile kendileri belirleyemiyorsa ya o işin gerçek sahibi değillerdir ya da bu fabrika ticari bir kuruluş değildir.

Peki nedir?

Bir siyasi liderin propaganda amacıyla yaptığı bir operasyonun konu mankenleridir.

Bu konunun bir yüzü.

Diğer yüzü ise şu:

Öncelikle tam doğru olmayan bir söylem var.

TOGG Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobil fabrikası değil.

Tamamı elektrikli otomobil olarak belki bu unvanı alır ama “yerlilik ve millilik” konusunda daha baştan sınıfta kaldığı ortada.

Çünkü yabancı marka olarak Türkiye’de üretilen otomobillerin tamamı TOGG’un “yerli ve millilik” oranından daha fazla yerli ve milli.

TOGG’un yüzde 51’i yerli üretim, diğer otomobillerin en düşük yerli üretime sahip olanı bile yüzde 55, bazı markalarda yerlilik oranı yüzde 75’in üzerinde.

TOGG bu iktidarın malı gibi pazarlanıyor.

Sahipleri ortada yok, çok kısa süre içinde fabrika alanı tahsis ediliyor, ruhsat bile açılış gününe yetiştiriliyor, inşaat için her türlü destek sağlanıyor, özel şirket reklam için bile para harcamıyor, açılış gününün tüm organizasyonu saray tarafından karşılanıyor, tanıtım için inanılmaz paralar harcanıyor.

Amaç belli ki bir otomobil fabrikası sahibi olmak adı altında seçime yönelik olağanüstü bir propaganda ve algı yaratmak.

Bütün bunlara rağmen umarım otomobil satış ve diğer hizmetleri beklendiği gibi gider.

Ancak iç piyasada beklenen ilgiyi görmez, ihraç olanağı da yeteri kadar bulunamazsa ve şirket zarar ederse bunu kim karşılayacak?

Seri üretim şubat ayında başlayacak, bu durumda mart ayından itibaren yollarda TOGG görmek mümkün.

İlk etapta sarayın da talimatları ile ve muhtemelen başta kamu kurumları olmak üzere yoğun bir alım yapılacaktır.

Peki, ondan sonra bir zarar söz konusu olursa bunu saray üstlenecek mi, yoksa sadece toplumda “Otomobili de biz yaptık, 99 yıldır bu cumhuriyeti savunanlar yapamadı” algısı yaratmış olup bir kenara mı çekilecekler.

Ve bir önemli soru daha.

Şu anda bu fabrikaya ve otomobil üretimine ne kadar devlet desteği sağlanıyor?

Yarın bir iktidar değişiminde bu destek sürecek mi, sürmesi ülke yararına olacak mı?

Bu konu ile ilgili görüşlerim bu kadar basit.

Ama ne yazık ki milletçe, “Görmemişin otomobili olmuş” psikolojisi yaşatıyorlar bize.

Tesadüfün bu kadar güzeli olur mu?

Görüntüyü bir arkadaşım WhatsApp’tan atmış.

Önce inanmadım.

Buradaki puan cetvelinin sahte olabileceğini düşündüm.

Açtım en son puan cetveline baktım.

Tam da buymuş.

Matematikçi bir arkadaşıma sordum, “böyle bir olasılık kaçta kaçtır?”

Çok şaşırdı ve “Valla inan bana hesaplaması bile belki mümkün olamaz, sonsuz olasılık var çünkü” dedi.

Attığı gol 29, yediği gol 10, averaj 19, puan 23, bunları yan yana getirince ortaya çıkan 29.10.1923 oluyor.

Bunun Fenerbahçe’ye denk gelmesi de benim için ayrıca mutluluk oldu.

Bir şey daha yazayım: Puan cetveline bakıp da bunu gören ilk kişi kimse, muhtemelen o da bir kişidir, onu da kutlarım.

Kimin aklına gelirdi böyle bakmak.

Kaynak: facebook.com/bindokuzyuz7

BUNU YAZMAK GEREK

Bunlara kimse karşı çıkmaz

Büyük tantanalarla “Türkiye’nin ilk yerli milli otomobili” olarak lanse edilen TOGG için kimse, “Bu otomobil fabrikası olmaz, bizim ne işimiz var otomobil yapmakla?” demiyor.

Karşı çıkılan tek şey bu olayın sarayın seçim malzemesi olarak kullanılması.

AKP Genel Başkanı Erdoğan, TOGG’un açılışında yaptığı konuşmanın bir bölümünde aynen şunu söyledi:

“Salgın şartlarına rağmen rekor hızla inşa edilen TOGG Gemlik Tesisi 1.2 milyon metrekare alan üzerinde 230 bin metrekare kapalı alana sahip eser olarak işte burada. Şimdi biraz daha açalım. Bu tesiste araştırma geliştirme merkezi var. Tasarım merkezi, prototip geliştirme, test merkezi, strateji, yönetim merkezi var. Biraz önce bizzat tecrübe ettiğim test pisti de var. Burada otomobil üretmek için ihtiyaç duyulan her şey var. Burası çevreye duyarlı, yeşil bir tesis. Fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 bize ait TOGG’un üretiminde Anadolu’nun dört bir yanındaki tedarikçilerimiz de yer alıyor. Burada her yıl 175 bin araç üretilirken 4 bin 300 kişiye doğrudan 20 bin kişiye dolaylı istihdam sağlanacaktır.”

Buna karşı çıkan yok ki.

Keşke bütün söyledikleri gerçekleşse.

Kazanan biz oluruz.

Ama sırf seçim kazanmak için milletin aklını olağanüstü paralar harcayıp müthiş dijital görsellerle almak bana göre olmaz.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

TRT kafasına bakın, “Ümmet olmaktan çıktık, birey olduk” demek suç

Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta coşku içinde kutlanırken televizyon kanalları da bu coşkuyu ekranlardan yansıtmaya çalıştı.

Tabii kimin samimi kimin zoraki olduğunu herkes biliyor.

Ancak 29 Ekim günü boyunca yayınları ile milliyetçi, vatansever, cumhuriyetçi ve önemlisi Atatürk’ün izinde gibi görünen TRT’nin foyası bir cümle ile ortaya çıktı.

TRT Spikeri Deniz Demir canlı yayın sırasında prompter’da yazanın dışına çıkıp bir cümle sarf etti.

Dedi ki “Büyük Önder Atatürk bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini armağan etti.”

Dinci, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı kesimler, tabii ki belli bir merkezin talimatıyla anında linç kampanyasına girişti.

Ümmeti kutsal bir kavram sayan zihniyet Deniz Demir’i İslam düşmanı ilan etti.

TRT zihniyeti ortada zaten.

Deniz Demir anında ekrandan çekildi.

Bakalım önümüzdeki günlerde görevine dönecek mi yoksa “Bir İslam düşmanı” nitelemesiyle TRT’den tümüyle kovulacak mı?

Ne hale getirdiler şu güzel ülkemizi.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Sıkışınca Atatürk’ü ananları “Geri adım attı” diye aklamayın

İktidar partisinin önde gelenlerinden Mahir Ünal, tam bir cehalet sergileyerek dil ve alfabe devrimine karşı çıkmış Atatürk’e olan kinini ortaya dökmüştü.

Ardından doğal olarak tepkiler geldi.

Mahir Ünal’ın cehaleti kanıtlarıyla ortaya serildi.

Ünal cevap vermedi, sadece birkaç ünlü kişinin daha böyle düşündüğünü ima eden paylaşımlar yaptı.

Derken 29 Ekim geldi.

Mahir Ünal içinde Atatürk de geçen bir tweet attı, bayramı kutladı.

Muhalif çevreler bunu hemen “Geri adım attı” diye değerlendirdi.

Benzer çok olay yaşadık bugüne kadar.

Kim bilir kaç kere Atatürk’e utanmazca saygısızlık edenler sonra bu sözlerini başka şekillerde güya düzelttiler, tepkileri azaltmaya çalıştılar.

Oysa bu tiplere asla “Geri adım attı, yanlışını düzeltti” türü bir anlamda aklama olacak sıfatlar koymamak gerek.

Bu tür, içindeki nefreti kustuktan sonra “Ne olur ne olmaz” diyerek sahtekarca davranır ve ortalığı sakinleştirmeye çalışır.

O kadar.

Buna bana alet olmamak gerek.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları