Can Ataklı; Tunç Soyer bir talepte bulunmamış ama acaba Özgür Özel “Hata yaptık, sizi tekrar aday göstermek istiyoruz” dedi mi acaba? Sonuç “evet” çıkarsa şaşırmam.
ŞAŞIRDIM
İktidar nihayet rahat bir nefes aldı.
Yıllardır peşinde koştukları, Beyaz Saray’a adeta yalvar yakar oldukları F-16 krizi galiba çözülüyor artık.
Çünkü Erdoğan’ın İsveç’e NATO’ya girme onayı vermesi karşılığında vadedilen F-16 satışı için en kritik viraj dönüldü.
Beyaz Saray yönetiminin 26 Ocak’ta Türkiye’ye F-16 satışına ilişkin Kongreye gönderdiği resmi bildirimin ardından yasal olarak belirlenen 15 günlük inceleme süreci, satışı durduracak engelleme olmadan tamamlandı.
Böylelikle itiraz süreci aşılmış oldu.
Bunun sonucunda Kongre’nin F-16 satışı, F-16’ların modernizasyonu ve bazı silah ve mühimmat satışı için onay vermesi gerçekleşecek.
Aslında Türkiye’nin hedefi yeni F-16’lar almak değil, ondan çok daha gelişmiş olan F-35’lerden edinmekti.
Bu uğurda F-35’in yapımına “tedarikçi” sıfatıyla ortak olunmuş ve 1.5 milyar Dolar da para ödenmişti.
Bu proje kapsamında 40 F-35 uçağı alacaktık, fabrikadan çıkan iki F-35 Türkiye’ye teslim edilmek için hazırlanmış, Türk pilotların eğitimi de tamamlanmıştı.
Ancak tam bu sırada Erdoğan Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın aldı.
Başta Amerika olmak üzere NATO ülkeleri ayağa kalktı.
İlk tepki olarak da Türkiye F-35 programından çıkarıldı, pilotların test eğitimlerini tamamladıkları F-35’lerin verilmesinden de vazgeçildi.
Erdoğan iktidarı bu gelişme üzerine “1.5 milyar Dolar verdik, ya bunu geri verin ya da yerine F-16’lardan alalım” dedi.
Uzun uğraşlardan sonra Amerikan yönetimi İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması şartıyla ve parasıyla 40 F-16 ile birlikte bazı füzelerin de içinde olduğu silah ve mühimmat satışına onay vereceğini bildirdi.
Sonuçta anlaşmaya hazırlandı ve 23 milyar Dolar ödememiz kararlaştırıldı.
Ancak işe bakın ki aynı süreçte Amerika Yunanistan’la yaptığı anlaşma ile bu ülkeye 8.5 milyar Dolar karşılığında 40 F-35 satmaya karar verdi.
Görüldüğü gibi Yunanistan 40 F-35’e 8.5 milyar Dolar öderken Erdoğan iktidarı 40 F-16’ya bunun 3 katı fiyat ödüyor?
Böylelikle Yunanistan tarihinde ilk kez hava savunma sisteminde Türkiye’nin önüne geçti.
Erdoğan çaresiz bunu da kabullendi, ancak Türkiye’ye F-16 satışına karşı çıkan bir senatörün açıklaması ortalığı karıştırdı.
Maryland Senatörü Chris Van “PYD için Biden’dan güvence aldım. Biden Türkiye’nin Yunanistan’a yönelik tutumu ve Kürtlere desteğin devamı konusunda söz verdi, bu sebeple Türkiye’ye F-16 satışını engellemeyeceğim” dedi.
Bu açıkça şu anlama geliyor; Türk Silahlı Kuvvetleri terörle mücadele kapsamında Amerika’dan alınacak F-16’ları sınır ötesi operasyonlarda kullanamayacak.
Erdoğan iktidarı bu şartı kabul edecek mi?
Henüz bir açıklama yok, muhtemelen kararın senatodan geçmesi ve sözleşmenin imzalanması bekleniyor.
Yapılacak anlaşma böyle şartlar içerirse, bunun ne anlama geldiğini sizin takdirinize bırakıyorum.
ANALİZ
Bir konuda yanıldığımı söylemeliyim.
Birkaç gün önce yazdığım yazıda Erdoğan’ın artık halka vadedebileceği bir şey kalmadığını bu nedenle seçim propagandasını CHP’nin terörle işbirliği yaptığı ekseninde sürdüreceğini söylemiştim.
Yazımın bir yerinde bu seçimde artık petrol ve doğal müjdesinin de tutmayacağını bu nedenle iktidarın bu söyleme pek sarılmayacağını tahmin ettiğimi belirtmiştim.
Evet yanıldım.
Her seçimde olduğu gibi bu seçimden önce de Erdoğan halka “petrol müjdesi” vermekten geri kalmadı.
Zonguldak’ta aday tanıtım toplantısına katılan Erdoğan “Bu müjdeye dikkat” diyerek Gabar’daki günlük petrol üretiminin 35 bin varili geçtiğini, 2024 sonunda 100 bin varile ulaşacağını söyledi.
Gabar’da petrol çıkması elbette hepimizi mutlu ediyor ama bununla ilgili müjdenin her seferinde seçime doğru verilmesi umutları kırıyor.
Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum;
Türkiye’nin yıllık petrol ihtiyacı 4 milyon tonun üzerinde.
Türkiye’den çıkan petrol toplam ihtiyacın yüzde 8’ini karşılıyor.
Türkiye günde 100 bin varil ham petrol üretirken Suudi Arabistan günde 9 milyon Amerika ise günde 12 milyon varil petrol çıkarıyor.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Bir süre öncesine kadar CHP’de hayli etkin olan bir dostum aradı dün.
“CHP bu aday sürecini iyi yönetemiyor” dedi sonra düzeltti “yönetemedi” diye ekledi.
Hala birçok ilçede aday yok.
Bazı kentlerdeki adaylar ise yoğun tepki alıyor.
Bunların başında Hatay geliyor.
Özgür Özel “Hatay’da halkın tepkisini gördük, şimdi araştırma sonucunu bekliyoruz” diyerek Lütfü Savaş’ın adaylığının geri çekilme olasılığının işaretini verdi.
Bir diğer aday değiştirme olasılığı sinyali ise İzmir için geldi.
Bu kez aday yapılmayan Tunç Soyer önceki gün Ankara’ya genel merkeze çağrıldı.
Bu davet doğal olarak “Tunç Soyer yeniden aday mı yapılacak” sorusunu doğurdu.
Özgür Özel Tunç Soyer görüşmesinden sonra resmi bir açıklama yapılmadı ama Soyer bir twit paylaşarak şunu yazdı;
“Sayın Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in davetiyle Ankara’da görüştük. İzmir ve İzmir’deki yerel seçim ile ilgili endişelerimi, görüş ve önerilerimi ilettim. Kendisinin gelecekte farklı alanlarda birlikte çalışmamız ile ilgili teklifleri için teşekkür ettiğimi, ancak şu an böyle bir talebim olmadığını dile getirdim. İzmir’in ve Türkiye’nin aydınlık geleceği için doğru olanı söylemeye, bu memleket için canla, başla, aşkla çalışmaya devam edeceğim.”
Tunç Soyer bir talepte bulunmamış ama acaba Özgür Özel “Hata yaptık, sizi tekrar aday göstermek istiyoruz” dedi mi acaba?
Sonuç “evet” çıkarsa şaşırmam.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Her yıl trafik kazalarında ne kadar çok can kaybı verdiğimizi biliyoruz.
Ancak bunların yıllık istatistiklerini görünce insan dehşete düşüyor.
Sanki deprem olmuş da bu kadar insan ölmüş gibi karşımıza çıkan rakamlar.
İstatistik rakamlarını Hürriyet’te Fulya Soybaş’ın köşesinde gördüm.
- 2023 yılında 2 bin 424’ü ölümlü, 232 bin 568’i yaralanmalı olmak üzere toplam kaza sayısı 555 bin 668 olmuş.
- Bu kazaların 249 bin 776’sı sürücü, 25 bin 340’ı yaya, 3 bin 148’i araç, bin 754’ü yolculardan kaynaklıymış.
- 188 bin 445 otomobil, 74 bin 094 motosiklet ve 18 bin 433 motorlu bisiklet ise ölümlü ve yaralanmalı kazaya karışmış. Görüldüğü gibi motosikletler çok ciddi tehlike yaratıyor.
- 2021’de 3.74 milyon olan trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 2022’de 4.14 milyon, 2023 Aralık ayı sonunda 5.1 milyona ulaşmış.
Motosikletlere asla karşı değilim, ancak özellikle “çok acele” sipariş yetiştirmek için çaba harcayan kuryeler ne yazık ki çok sayıda kazaya karışıyor.
Bu nedenle trafikte sadece kuryeler için bir yasa çıkarılmalı.
Motosikleti kuryelik amacıyla kullanmayanların da ayrı bir yasası olmalı.
Sağlıkta bir ara işler iyi gidiyordu.
Yeni hastanelerin yapılması, randevu sisteminin kurulması, hastanelerdeki tavır ve davranışların daha medeni hale gelmesi vatandaşı da memnun ediyordu.
Hatta öyle ki 2010’dan sonraki seçimlerde bu durum AKP’ye hayli avantaj sağlamıştı.
Ancak artık işler eskisi gibi değil.
Çok güzel sanılan randevu sistemi hastaların kâbusu oldu, günler hatta aylar sonrasına bile randevu veriliyor artık.
Bir de ilaç sıkıntısı var.
Hastalar pek çok ilaca ulaşmakta zorluk çekiyor.
Bugün size göz hastası olan bir okurumdan gelen mesajı sunmak istiyorum.
Emekli memur olduğunu belirten okurum şöyle demiş;
Sayın Can Bey sizden benim ve binlerce kişinin ricası olan eczanede bulunamayan ilaçlarla ilgili hükümete baskı yapmanızdır.
Ben ve binlerce kişi glokom yani göz tansiyonu hastasıyız. Kullanmakta olduğum DUOTRAV adlı göz damlasının SGK ile anlaşması iptal edildi bu ilaç raporlu ilacımızdı ama bulamıyoruz.
Bu ilaç hayati önemi haizdir kullanmazsak Allah korusun kör olma durumumuz olabilir.
Bizler mağduruz. Bizler bu ilacı paramızla almak istiyoruz ama SGK anlaşması olmadığından piyasada da bulamıyoruz.
İlgili ilaç şirketi olan Novartis firmasını arıyoruz ama bir bilgi vermiyorlar.
Sizden ricamız bizim bu durumumuzu yazılarınızda ve haberlerde hükümete duyurmanız. Birçok hayır duası alacaksınız. İlginize şimdiden teşekkürler
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
