Yapma Ebubekir Bey

Can Ataklı; Bu açıklamayı okuyunca ağzımdan “Yapma Ebubekir Bey” sözleri çıktı. RTÜK Başkanı siyasi görüş olarak Ayşenur Arslan’la asla uyuşmayabilir. Ama bulunduğu makam böyle bir açıklama yapmasına izin vermez.

ANALİZ

Değişen bir şey yok “düşüreceğiz” dedikçe enflasyon yükseliyor yine

Eylül ayının enflasyon rakamları açıklandı.

Biliyorsunuz saraya bağlı TÜİK açıklama yaparken bağımsız çalışan ENAG da aynı sırada enflasyon oranlarını duyuruyor.

Değişen bir şey yok.

Son yıllarda hep gördüğümüz gibi devletin resmi rakamları ile bağımsız kuruluşun rakamları arasında iki kat fark var.

Eylül ayı enflasyon verileri şöyle açıklandı: 

TÜİK: Aylık yüzde 4.75 yıllık yüzde 61.53

ENAG: Aylık yüzde 6.24 yıllık yüzde 130.13

İki kat fark çok açık biçimde görülüyor.

Yandaş medya her zaman olduğu gibi yine ENAG rakamlarını asla yayınlamadığı gibi TÜİK rakamlarını da sanki “olağan bir durum” gibi sundu.

Sanki bu ülkede ekonomi çok iyi gidiyor.

Sanki hiçbir sorun yok.

Sanki enflasyon halkın belini bükmüyor.

Yandaş medyanın umurunda bile değil.

Onlar haberi gazetecilikte “düz” diye tanımlanan biçimde “TÜİK enflasyon verilerini açıkladı” başlığı ile sunuyor okurlarına.

Anlamak için yazıyı okumanız gerek.

Ama okusanız bile kıyaslama yapamıyorsunuz, çünkü haber TÜİK’in verdiği teknik cümlelerle yayınlanıyor.

Bir şey fark eder mi?

Etmez etmesine, ama önemli olan algı yaratmak.

Nedir bu algı?

Son yıllarda AKP’ye gönül veren ama pahalılığı ve sıkıntıları en çok hisseden kesimlerde garip bir tutum gözlüyorum.

Bu kesim herkesten fazla şikâyet ediyor.

“Et yiyemiyoruz” diyor.

“Çocuğuma bir dondurma alamıyorum” diyor.

“Bebek maması için mecburen fazla mesai yapıyorum” diyor.

“Kiralarla başa çıkamıyorum” diyor.

“Doğalgazı ödeyemiyorum” diyor.

“Nedir bu pahalılık canımızdan bezdik” diyor.

“Yetti artık, bu rezalet sona ersin” diyor.

Ama “Peki kime oy verirsiniz?” diye sorulunca “Tabii ki AKP, başkası mı var?” diyor.

Sosyal medyada bu tür videolar paylaşılıyor, altına da bin bir hakaret, alay cümleleri yazılıyor.

Ama işte AKP iktidarının 20 yılda başardığı algı da bu.

AKP’ye oy verenlerin beyni öyle bir yıkandı ki tüm bu olumsuzluklardan iktidarı sorumlu tutmuyor.

Her şeyden şikâyet ediyor, buna karşı başına gelenlerin iktidarın yanlış tutumundan kaynaklandığını kabullenmiyor.

Çünkü başta Erdoğan olmak üzere iktidar yetkilileri teflon tava gibi.

Üzerlerine bir şey yapıştırtmıyorlar.

“Pahalılığı biliyoruz, enflasyonu düşüreceğiz” diyorlar.

Hiçbir yanlışlarını kabul etmedikleri gibi sanki bu yanlışlar hiç olmamış gibi davranıp “reform yapıyoruz” diyerek üste çıkıyorlar.

Bu tavır yıllardır hemen her gün o kadar çok tekrarlanıyor ki, vatandaşın bir bölümü bütün bu olanları hayatın doğal akışı gibi algılayıp iktidara daha da yapışıyor ve sorumlu olarak da muhalefeti görüyor.

İşte muhalefetin bunu görüp, iç çekişmeleri bir kenara bırakarak halkı aydınlatması gerekiyor.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Ayşenur Arslan’a yapılan büyük haksızlıktır

Halk TV’nin sevilen programcısı, mahallenin ablası Ayşenur Arslan çok zorda.

Müthiş bir linç kampanyası başlatıldı hakkında.

Sosyal medya trolleri “Ayşenur Arslan tutuklansın” kampanyası yapıyor.

Savcılık soruşturma açtı.

RTÜK Başkanı inanılmaz bir mesaj paylaştı.

Kanalın sahibi Cafer Mahiroğlu panik halinde Ayşenur Arslan’ı kapı önüne koydu.

Peki suçu ne Ayşenur Arslan’ın?

Terörü ve teröristleri övmüş.

Neredeyse 40 yıldır tanıdığım Ayşenur Arslan’la terörü ve terör propagandasını yanyana koymak akıl dışı bir anlayıştır.

Ayşenur Arslan Halk TV’deki programında aslında herkesin aklında olan bir kuşkuyu dile getirdi.

Kelime seçimi bazı kişileri rahatsız edebilir ama bu sözlerden “terör yandaşlığı” çıkarmak mümkün değildir.

Arslan alçak terör saldırısını “hedefi olmayan bir eylem” olarak niteledi, hepsi bu.

Buradan bazı cümleleri cımbızlayarak “Ayşenur Arslan çok sayıda kişinin ölmemesine üzüldü, teröristleri korudu, PKK’ya destek verdi” çıkarımı yapmak bana çok ayıp geliyor.

Nitekim açılan linç kampanyasından sonra üzüntü içinde “Çok üzgünüm yanlış anlaşıldım, yanlış anlaşıldığım için üzgünüm, teröre sonuna kadar karşı olduğumu, meslek hayatım boyunca terörün hep karşısında olduğum bilinir. Adımın terörle ve teröristle anılmasının büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle çok üzgünüm. Terör eylemiyle ilgili gündemde olan soru işaretlerini tekrarlamaktan ibaret benim yaptığım. Beni tanıyan hiç kimse benim teröre ve teröristlere destek olmayacağımı bilir. Beni tanıyan ve birlikte çalıştığım bütün gazeteciler meslek hayatım boyunca terörün karşısında bir adım geri atmadığımın tanığıdır” açıklaması yaptı.

Kendisine “geçmiş olsun” diyorum.

Umarım yine bir akıl tutulması yaşanmaz ve dün öğle saatlerinde gözaltına alınan Ayşenur Arslan tutuklanmaz, çok şükür ki tutuklanmadı.

BUNU YAZMAK GEREK

Yapma Ebubekir Bey

Ayşenur Arslan’a açılan linç kampanyasının fitilini RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ateşledi.

Şahin bakın Twitter mesajında ne dedi; 

“Bu ahlaksız terör sevici zihniyete ve ekranlardaki bu ucube yorumlara tahammül etmemiz mümkün değildir. Kahraman polisimizin refleksleri ve erken müdahalesi ile olası bir katliamın engellenmesine adeta üzülen bu sapkın zihniyete tüm milletimiz gibi biz de karşıyız. Bu hastalıklı sözlerin yayınlandığı Halk TV ve ilgili kişi hakkında gerekli inceleme derhal başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Bu açıklamayı okuyunca ağzımdan “Yapma Ebubekir Bey” sözleri çıktı.

RTÜK Başkanı siyasi görüş olarak Ayşenur Arslan’la asla uyuşmayabilir.

Ama bulunduğu makam böyle bir açıklama yapmasına izin vermez.

RTÜK gücünü Anayasa’dan alan kanunlara ve RTÜK kanununa göre hareket etmek zorundadır.

Bu kanunları uygularken hukuk yolundan ayrılamaz.

RTÜK’ün başkanı da hukuk çerçevesinde işlem başlatır.

Ama bir soruşturmayı kendi kişisel duygu ve düşüncelerini ön plana çıkararak ve bunu da kamuoyu ile paylaşarak başlatırsa kendi kurumuna da zarar verir.

Ebubekir Şahin Bey’in daha sakin olması ve makamının ağırlığını koruması gerekir.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Sanki “Hiç çekinme Ali Bey arkandayız” fotoğrafı

Bu fotoğraf 1 Ekim günü Meclis’in açılış töreninden sonra çekildi.

Yer Meclis Başkanının odası.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş törene katılanlardan bir grup ile odasında oturuyor ve bu fotoğrafı çektiriyor sonra da meclis basın bürosu aracılığı ile servis ettiriyor.

Numan Kurtulmuş ile Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz başta otururken hemen yanlarında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya var.

Diğerleri ise Milli Savunma Bakanı ile tüm kuvvet komutanları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı. AKP genel Başkan Yardımcısı, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala ve bazı AKP yöneticileri.

Normalde “sıradan” bir fotoğraf olabilirdi ama aynı gün İçişleri Bakanlığı’na hain bir terör saldırısı yapıldı.

Ardından Soylu’nun adamı olduğu bilinen bazı trol hesaplardan Ali Yerlikaya’ya yönelik suçlamalar başladı.

İşte bu fotoğraf bu yüzden önem kazanıyor.

Cumhurbaşkanlığından başlayarak güvenlikle ilgili birimlerin en tepe yöneticileri sanki Ali Yerlikaya’ya “Hiç canını sıkma, bütün gücümüzle arkandayız” mesajı veriyor.