Can Ataklı; Peki Özlem Zengin’in yalan olarak nitelediği konuşmada Dilruba ne demişti. Ülke tek adam tarafınan yönetiliyor. Bu ülke tek adamın çiftliği ya da ahırı değil. Erdoğan kapattığı instagramdan mesaj yayınlıyor. Elin Arabı için ben neden yas tutayım?
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Malazgirt Zaferi kutlamaları için Ahlat’a giden Erdoğan burada yaptığı konuşmada CHP’yi eleştirdi her zamanki gibi ve bazı CHP’lileri “elitist” olmakla suçladı.
Erdoğan’ın bu konuşmasından sonra bir twit atan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan “Züppe” diye başladığı mesajında “Seni gidi züppe seni! Sarayda otur, tahta kurul, dolarlar, milyarlar oyuncağın olsun, israflık, müsriflik yoldaşın, zenginler senin arkadaşın bize mi diyorsun “gösteriş müptelası” diye? 13 uçak sende. Lüks hayat sende. Konvoylar dolusu otomobil yurt içinde yurt dışında sende. 22 yılda milleti fakir fukara koyup zenginlerin partisi olmak sende. Fakirle fukarayla dalga geçen partili sende. Dolar milyarderleri sende. Zindanlar bizim, saraylar senin, gösterişli olan biz öyle mi? Kıskandın mı? Seni sarayın züppesi seni! Erken Seçim istiyoruz. Hodri meydan!” dedi.
O andan itibaren kıyamet koptu.
Bütün AKP’li bakanlar üst üste mesajlar paylaşarak “Erdoğan’ın bu millet için gece gündüz çalıştığını, halkın yarıdan fazlasının oy verdiği bir lidere böyle bir hakaretin asla kabul edilemeyeceğini, Tuncay Özkan’a haddinin bildirilmesini gerektiği” yazdılar.
Bu da yetmedi, Adalet Bakanı alel acele bir soruşturma açıldığını ve Tuncay Özkan’dan hesap sorulacağını açıkladı.
Erdoğan’a yönelik ağır eleştiri içeren bir mesaj ilk defa paylaşılmıyor ki.
Neden bu kez AKP topyekün ayağa kalktı?
Üstelik tüm bakanlar, AKP’nin ileri gelenleri ve sosyal medya trolleri aynı klişeyi kullanıyor;
“Yetti artık, cumhurbaşkanımıza her gün hakaret ediliyor, siyasette böyle küfürlü eleştiri olmaz, hakaret zavallıların kullandığı bir yöntemdir, kimse hakaret edemez, her hakaret sahibinin aynada kendine bakmasıdır.”
Çok güzel ve doğru saptamalar.
Ancak bunları AKP’liler söyleyince insan bir garip oluyor.
Tuncay Özkan’ın “ağır hakaret” olarak tanımlanan twitinde tüm AKP’lilerin ortak olarak işaret ettiği kelime “züppe” sadece.
Züppe şu demek; giyinişte, konuşma biçiminde, dilde, düşüncede toplumca gülünç ve doğala aykırı bulunan yapmacıklara ve aşırılıklara kaçan kimse.
Mahkemelerde “hakaret kabul edilmeyen” bu kelime için yeri göğü inleten AKP’liler nedense kendi genel başkanlarının ağzından çıkan ve mahkemelerde de hakaret kabul edilen kelimeleri bugüne kadar hiç eleştirmediler.
Erdoğan’ın kullandığı bu hakaret kelimelerinden bazılarını hatırlayalım;
“Alçak, şerefsiz, namussuz, gafil, hain, terörist, aşağılık, rezil, namert, çukur, çürük.”
Ve en son söylediği ve neredeyse milletin dörtte üçünü kapsayan “cibilliyetsizler” sözü de var.
Artık çok belli ki AKP’lilerin tamamı altlarındaki saltanatın kaydığını ve geri gelmemek üzere gideceklerini anlamış durumdalar.
Hal böyle olunca panik halinde kamuoyunda algı yaratmaya ve zamanki gibi yine mağduru oynamaya çalışıyorlar.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Bir yıl önce yapılan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri ile bu yıl yapılan yerel seçim sonuçları çok farklı çıktı biliyorsunuz.
AKP 22 yıl sonra ikinciliğe düşerken iktidar blokunun yüzde 50’yi geçen toplam oy oranı son seçimde yüzde 40’a geriledi.
Daha sonra yapılan kamuoyu anketlerinde bu oranın daha da açıldığı ve Erdoğan iktidarından memnun olmayanların oranının yüzde 70’lere vardığı görülüyor.
Bir gerçek de şu, CHP belki tepki oylarını almayı başardı ama bu oylar sanıldığı gibi seçimden sonra geri gitmedi, büyük oranda CHP’de kaldı, en azından durum şimdilik böyle gözüküyor.
Araştırmalarına çok değer verdiğim Polimetre’nin yöneticisi Günal Ölçer CHP’nin kendisine gelen oylarını koruduğunu belirterek “Ancak son seçim sonuçlarını yanlış oranlarla değerlendirmek partiyi rehavete ve yanlışa iter” görüşünü dile getirdi.
Ölçer bu nedenle son seçim sonuçlarının çeşitli açılardan kesin sonucunun bilinmesinin yararlı olacağını belirterek şu bilgi notunu paylaştı.
Gerçek oy oranları:
Sayın Genel Başkan bugün (24-08-2024) KRT’deki söyleşinde Uğur DÜNDAR ve Zafer ARAPKİRLİ söyleşilerinden sonra tekrar “2024 Yerel Seçimlerinde, CHP’nin oy oranının yüzde 38 olduğunu” söyledi.
CHP’nin Oy Oranı,
Sadece Belediye Meclis sonuçları esas alınırsa yüzde 35.5;
Sadece İlçe Belediye Başkanlığı sonuçları esas alınırsa yüzde 35.8;
Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçları esas alınırsa yüzde 42.0;
Sadece İl Genel Meclisi sonuçları esas alınırsa yüzde 23.2;
Mahallelerde Belediye Meclis, Köylerde İl Genel Meclisi sonuçları esas alınırsa yüzde 34.5’tir.
Partilerin oy oranlarını, belediye başkanının kimliğinden arındırarak gösteren en sağlıklı olarak ölçüt, Belediye Meclisi/İl genel Meclisi sonuçlarını esas alarak yapılan hesaplamadır. Yani bu durumda CHP oy oranı yüzde 34.5’tir. Aynı yöntemle yapılan hesaplamada AKP’nin oy oranı yüzde 32.5; YRP’nin oy oranı yüzde 7.0 MHP’nin oy oranı yüzde 6.5 ve DEM Partinin oy oranı yüzde 5.8’dir.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Paris olimpiyatlarında ülkemize bir gümüş madalya kazandırdığı gibi atış sırasındaki rahat tavrıyla tüm dünyanın ilgisini üzerine çeken Yusuf Dikeç’i kullanarak çok rezil bir paylaşım zinciri oluşturdular.
Yusuf Dikeç hafta sonunda annesiyle birlikte bir fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak “en değerlim” anlamına gelen “My Most Precious...” diye yazdı.
Bunun üzerine “Kürşat Hoca” takma adıyla yayın yapan ve Erdoğan’a bağlılığını da defalarca dile getiren bir kullanıcı bu paylaşımın altına “Maalesef yine rezil olduk dünyaya. Keşke annenizi paylaşmasaydınız. Elbette kendisine saygı duyuyorum, sonuçta o da bir insan. Ancak bu tür kişiler maalesef ülkemiz adına kötü bir algı oluşmasına neden oluyor. Umarım sorumlu davranır ve paylaşımı silersiniz” diye yazdı.
Sonra olanlar oldu.
Aynı yerden çıktığı anlaşılan benzer twitler atıldığı gibi AKP trolleri de harekete geçerek yeni bir türban kavgası yaratmaya çalıştı.
Neyse ki aklı selim sahibi herkes türbandan adeta nefret edenlerin bile böyle bir acemilik ve rezillik yapmayacağını anladığı için bu durum uzun sürmedi.
Kafamı çok bozan bu sosyal karıştırıcılık olayından sonra Adalet bakanı harekete geçti mi, soruşturma açtırdı mı, savcılar resen harekete geçti mi?
Şu ana kadar böyle bir bilgi ulaşmadı bana.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
İktidar yazarları ve trolleri sinekten yağ çıkarırcasına Erdoğan’a yapılan her eleştiriyi hakaret olarak niteleyip mağdur edebiyatı oynarken bir kısım “zavallı muhalif” ise her seferinde “Yine AKP’nin ekmeğine yağ sürülüyor” diye hayıflanan mesajlar paylaşıyorlar.
Neymiş tam AKP dibe vuracakken bu gizli AKP’liler ortaya çıkıp Erdoğan’ı kurtarıyormuş.
Ne yazık ki bu “zavallı muhalifler” aralarında benim de bulunduğum eleştiren herkese bu mantıkla saldırıyor.
Yine bazı “muhalif görünümlü” ünlü isimler de “Tuncay Özkan kurultay öncesi kendine zemin hazırlamak için böyle yapıyor” diye saçmalıyor.
Muhalefetin kendini “bu zavallı muhaliflerden” kurtarması gerek.
Bir yandan “etkili muhalefet nerede?” diye bağırıp çağıranların, AKP trollerinin her linç kampanyasından sonra hemen tırsıp “Tam deviriyorduk ki, bunlar her şeyi bozdu yine” tezviratları artık çok sıktı.
Bİ SORALIM BAKALIM
Sokak röportajında instagramın kapatılmasına tepki gösterirken söylediği sözler nedeniyle tutuklanan ve içinde biraz insanlık olan herkesin vicdanını sızlatan Dilruba Kayserilioğlu için AKP grup başkanvekili Özlem Zengin de konuştu.
Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın konuğu olan Özlem Zengin, Dilruba Kayserilioğlu için “Tahminim ilk duruşmada serbest kalır, kendisinin ciddi üslup sorunu var” dedi.
Bakın ne dedi Özlem Zengin; “Kendisini dinledim, böyle cahil konuşma uzun süredir dinlemedim. Her konuştuğunu tek tek düzeltmemiz lazım. Üst perdeden bir tavrı da var. Tahliye edildikten sonra ararsa her bir maddesini de ben kendisine izah ederim.”
Peki Özlem Zengin’in yalan olarak nitelediği konuşmada Dilruba ne demişti.
Ülke tek adam tarafınan yönetiliyor.
Bu ülke tek adamın çiftliği ya da ahırı değil.
Erdoğan kapattığı instagramdan mesaj yayınlıyor.
Elin Arabı için ben neden yas tutayım?
Bunlarda yanlış olan ne var, Özlem Hanım neyi düzeltecek acaba?
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Son günlerin yine heyecan ve panik yaratan konularından biri Mehmet Şimşek’in istifa etmek istediği ama bunun son anda durdurulduğu yönündeki haberlerdi.
AKP yönetimi ve yandaş medya haberi yalanlamak için çok çırpınırken ekonominin kötü günleri geride bıraktığını her şeyin iyiye gittiğini ama bundan hoşlanmayanların iyi gidişe çelme takmak istediklerini söylemeye başladı.
Oysa bir iyi gidiş falan yok.
Sadece bazı yap işlet devret müteahhitlerinin kurtarılması sağlanıyor, müteahhitlerin dış borçlarını ödemek için döviz açığı kapatılmaya çalışılıyor, hepsi bu.
Hele halkın ekonomisi düzelmek bir yana felakete gidiyor.
Bu durumda yandaşlara düşen bugüne kadar hiç kötüsünü anlatmadıkları ekonominin nasıl düzelmeye başladığını anlatmak kalıyor.
Milletin de bunu yediğini sanıyorlar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
