loading
close
SON DAKİKALAR

Mehmet Şimşek’in 'para akışı başladı' dediği şey budur

Can Ataklı
Tarih: 27.05.2024
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Mehmet Şimşek, yabancılara mevcut faiz oranında kur garantisi vererek, hazine bono ve tahvilleri almaya çağırmaktadır.

YENİ ÖĞRENDİM

Doğru Parti’den yargılanacaklar listesi

Her ne kadar Erdoğan “Önümüzde pırıl pırıl bir 4 yıl var” diyorsa da bu iktidarın Türkiye’yi 4 yıl boyunca yönetmesi çok zor görülüyor.

Öncelikle ekonomi çok kötü, herkes perişan, sosyal denge bozulmuş durumda, dış politikada sefiller oynanıyor, iktidarın yarattığı ayrıştırıcı üslup kutuplaşmayı had safhaya getirdi.

Öyle bir ortamda ülke yönetilemez.

Ayrıca bir yıl öncesine kadar iktidar koalisyonu halkın yüzde 50’sini biraz geçen desteğe sahipti.

Şimdi bu destek yüzde 40’a düştü, toplumsal muhalefet oranı yüzde 60’a çıktı.

En önemli belediyeleri kazanan CHP güçlenirken, merkez sağda da ciddi oluşumlar için hazırlıklar bitmek üzere.

Bu oluşumun önemli üyelerinden Doğru Parti Eş Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu’nun dün paylaştığı yazısı hayli ilgi çekti.

AKP’nin sona yaklaştığını ileri süren Serdaroğlu, iktidar değişikliği olduğunda mutlaka “Devr-i sabık” yaratılacağını” belirterek “muhtemel yargılanacaklar listesi” yayınladı.

Yazısında AKP iktidarının 22 yıllık yanlışlarını ve Türkiye’ye verdiği zararları sıralayan Serdaroğlu, “Aziz Türk Milleti” diye başladığı cümlesinde şunları yazdı;

“Türk devletinin ve Türk milletinin bu pislikten tamamen arınabilmesi için mutlaka “Devr-i Sabık” uygulayıp, “Hukuk Önünde” hesap sorulmasını şart olduğunu biz Doğru Partililer olarak söylüyoruz.

Bu iddia sadece bir söylemden ibaret değildir. Bu iddianın arkasında çok geniş bir çalışma mevcuttur.

Yöneticilerin yaptıkları her yasa ve anayasa dışı eylemin hesabı belgeleriyle sorulacaktır. Biz yıllardır bu çalışmanın içindeyiz.”

Serdaroğlu ardından “muhtemel” yargılanacak makam sahiplerini şöyle sıraladı;

Bağımsız Türk yargısı önünde yargılanıp, kendilerine “AKLANMA” fırsatı verilecek olanları şimdilik kaydıyla sizlerle paylaşalım;

-AKP’nin 22 yıl içinde Genel Başkanlık-Başbakanlık-Bakanlık-Milletvekilliği-Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olanlar.

-29 Temmuz 2011 tarihinden itibaren Genelkurmay Başkanlığı yapanlar.

-2010 yılından itibaren MİT Başkanlığı yapanlar.

-Mayıs 2011 tarihinden itibaren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapanlar.

-27 yıldır MHP Genel Başkanı olan Devlet Bahçeli.

-CHP Genel Başkanları; Kemal Kılıçdaroğlu- Özgür Özel.

-Sami Ofer-Hariri-Türk Telekom-Reza Zarraf-Sezgin Baran Korkmaz- Sedat Peker’in ifşaatlarında adları geçen Mafya Liderleri.

-Hazine garantili işleri maliyetinden 5-10 katı fazlaya yapıp, devleti zarara uğratan müteahhitler.

-Cumhuriyetin temel değerlerine yapılan alçakça saldırıları, susarak, Türk milletinden gizleyerek, irticaya dolaylı destek veren, 2011 yılından sonraki TÜSİAD-TOBB Başkanları- Hukuk Fakülteleri Dekanları-Sendika Başkanları.

-Devlet kurumlarından haksız olarak ilan-reklam geliri altında para alan ve karşı devrime ayakçılık yapan medya organlarının patronları.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

İhbarın anlamı yok, sistemi kendileri yarattılar

Maliye Bakanı, 1970’lerin “sayın muhbir vatandaş” tanımını hortlatarak halkı “Ödemeyi Iban ile isteyen esnafı ihbar etmeye” çağırdı biliyorsunuz.

Kimler sattığı malın karşılığını Iban vererek almak istiyor?

Genellikle küçük esnaf ve hizmet sektörü.

Çünkü kredi kartlarına ciddi bir komisyon uygulanıyor ve esnaf bundan kaçabilmek için bu çareye sığınıyor.

Aslında ciddi bir KDV kaybı oluyor, bu gerçek, ancak bunun sorumlusu bu esnaf değil, iktidarın yanlış ve beceriksiz ekonomi politikaları.

İhbar furyası başlayınca esnaf ve hizmet sektöründeki bazı firmalar yeni çare olarak nakit ödemelerde daha düşük fiyat vermeye başladı.

Burada örneklerden birini görüyorsunuz.

Yenilen yemeğin bedelini kredi kartı ile öderseniz sizden 2 bin 451 lira 60 kuruş alınacak.

Oysa nakit ödemede rakam 2 bin 210 liraya düşüyor.

Üstelik nakit ödemeyi lokantanın sahibi muhtemelen cebe atıyor ve fiş de kesmediği için KDV ödemiyor.

Oysa bankaların kredi kartlarına uyguladıkları komisyon düzenlense kimsenin aklına böyle bir oyun gelmeyecek.

ŞAŞIRDIM

PKK Suriye’de yerel seçime hazırlanıyor

İktidar istediği kadar Suriye’de “kırmızı çizgilerden” söz etsin, hiçbir şey planladığı ya da istediği biçimde gitmiyor.

Hesapta yıllardır Amerika’ya kafa tutulur gibi yapılarak “PKK’nın uzantısı terör örgütü PYD’ye desteği kesin, kesmezseniz….” türü efelenmelerde bulunuyor iktidar ama Amerika tınmıyor bile.

Şunu artık bilelim; hem Amerika’nın hem Batı’nın hatta Rusya’nın desteği ile Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kuruluyor.

Üç beş TIR’la başlayan askeri destek bugün 100 binin üzerinde TIR‘a ulaştığı gibi artık gelen yardımlar sadece silah ve mühimmat olmaktan öte bir devlet için gerekli tüm malzeme akışına dönüştü.

Sayıları 200 bini bulan PYD’li askerlerin yanı sıra çok ciddi bir sivil yapılanma da hızla sürüyor.

Öyle ki PYD önümüzdeki ayın 11’inde bölgede bir yerel seçim yapmayı bile planlıyor.

Bu konuda uyarılarda bulunan emekli General Dr. Naim Babüroğlu bir twit mesajı ile durumu bakın nasıl anlatmış;

-Türkiye, hiçbir sorunu çözmeyecek gündemlerle (YENİ ANAYASA gibi) enerjisini tüketirken;

-PKK/PYD terör örgütünün, Suriye’de 11 Haziran 2024’te sözde yerel seçim yapma planı var. Seçimin Cezire, Deyrizor, Rakka, Tabka, Fırat, Menbiç ve Afrin’in Şehba bölgelerinde yapılması planlanıyor.

-PKK/PYD, ABD’nin isteği ve desteğiyle SARI ALANI işgal etti.

-Böylece PKK, ABD’nin projesi gereği Suriye’de öncelikle özerk bir statü oluşturacak, ardından bağımsız devlet kurma planını yürürlüğe koyacak.

-SARI ALANDA PKK/PYD demografik yapıyı değiştirdi. Arap nüfus Türkiye’ye geldi. Türkiye, Suriyeli sığınmacıları gönderseydi, PKK bu bölgede seçim de yapamaz, işgali de kolaylıkla sürdüremezdi.

-ABD, bir taşla çok sayıda kuş vurdu. Göçmen akınıyla hem Türkiye’de YÜZYILIN PROJESİ’ni! hızlandırdı hem de Atatürk’ün çöpe attığı SEVR’deki devletin Suriye’deki ayağını tamamladı.

BUNU YAZMAK GEREK

Mehmet Şimşek’in “para akışı başladı” dediği şey budur

Bizzat AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Bunlar memleketi dolandırmaya kalktı” dediği ama ekonomiyi teslim etmek zorunda kaldığı Mehmet Şimşek son günlerde iyice coştu.

Şimşek, aldığı kararların çok iyi sonuçlar verdiğini ve yurt dışında bir güven oluştuğunu belirterek, “Bu sayede ülkemize para akışı başladı” dedi.

Şimşek’in ifadesine göre son dönemde Türkiye’ye 30 milyar doların üzerinde para akışı sağlandı.

Peki bu para ne?

Bu para “sıcak para” denilen sadece günü kurtarmaya yarayan, Türkiye ekonomisine katkısı olmayan tam tersine Türkiye’den çok ciddi kaynak kaybına neden olan bir sistem.

Ekonomist Selami Şengül bakın durumu nasıl anlatmış;

Mehmet Şimşek, yabancılara mevcut faiz oranında kur garantisi vererek, hazine bono ve tahvilleri almaya çağırmaktadır.

Böyle bir teklifin Türkiye’ye maliyeti dolar bazında yüzde 50 faiz vermektir.

1000 dolar getiren bir yabancının 32 bin lira üzerinden yüzde 50 faizle bir yıl sonraki toplam bakiyesi 48 milyondur. Kur garantisi verildiğinden kur sabit kalacağına göre, (belli marjda faiz kurun yatay kalması) 48 milyonun 32 bin liradan karşılığı 1500 dolardır.

Uyuşturucu, insan ve tarihi eser kaçakçılığı dışında, bu faizi ödeyecek bir ekonomi yoktur.

Sanayi ve ticaretin yerini bu sektörlerin alması da bu faiz politikasının sonucu olacaktır.

ŞAKA GİBİ

Köpekler öğlen üzeri uyurlar sorun yok dağılabilirsiniz

Son günlerin en çok konuşulan konularından biri başıboş sokak hayvanlarının tehlike yarattığı ve önlem olarak bunların itlaf edilmesi.

İktidar bir kanun hazırlıyormuş, konu burada “uyutma” olarak geçiyor.

Uyutma dediği tüfekle vurma yerine önce ilaç verip uyutma sonra da yok etme tabii ki.

Ama güya kibarca söylüyorlar.

Bu konuda birkaç noktayı yarın yazmayı düşünüyorum ama Bahçeli’in “şaka gibi” sözlerini duyunca “bugünden konuya gireyim” dedim.

Bahçeli’ye sokak hayvanlarını uyutma konusunu sormuşlar o da “Konunun önerilen şeklini tam bilmiyorum. Kim ne maksatla öneriyor. Uyutunca nasıl uyutulacak, ne kadar uyutulacak, kim uyutacak? Bunları bilen yok” demiş.

Ancak ardından söylediklerini şu ana kadar anlayan yok.

Bahçeli’nin sözleri aynen şöyle;

“Televizyonlardaki tartışmaları dinliyoruz. İkiye bölünmüş vaziyetteler. İşte en çok ağırlık kazanan şey, köpekleri uyutma konusu. Köpekler, Türkiye’nin neresine giderseniz gidiniz öğlen sıcaklığında mutlaka uyurlar ve herkes görür onu. Ama bu uyutma nedir, kim yapacak, sınırı ne kadar, kaç saat uyutacaklar? Bunlar tabii belirsiz.”

Tamam sorun çözüldü, köpekler öğle sıcaklarında zaten uyur, telaşa gerek yok, dağılabilirsiniz.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları