19 Mayıs, ekonomi ve ikinci tur
Çiğdem Toker; 22 Mayıs Pazartesi haftası, sadece siyaset ve seçimler değil, ekonomi açısından da kritik bir süre aralığa dönüşmüş durumda.
Ekonomide acı faturanın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası çıkması bekleniyordu. Ne var ki, bankacılık sektöründe hafta başından bu yana seyreden gelişmeler, ikinci tur tarihi 28 Mayıs'a kadar bile "dayanmanın" güçleştiğini, dövizi tutma ihtiyacının had safhaya ulaştığını gösteriyor.
Günlük döviz alım limitleri düşürülen bankalar, Merkez Bankası'nın ihtiyaç kredileri "menkul kıymet tesisi" kararından sonra dün de kredi kartlarını nakit avansa kapattı. Uzun süre düşük faizli bir borçlanma kanalı olarak görüldüğü için tercih edilen nakit avans, enflasyona karşı korunmaya çalışan ve borcu borçla kapatan tüketiciler için epeyce sarsıcı olmuşa benziyor.
Dünkü kararlar üzerine konuştuğum bir teknokrat, son kararların makul bir davranış tarzı olmadığını ve önleneceği düşünülenden daha büyük bir hasara yol açacağını söyledi.
Çizgi: Tan Oral
Üç günlük soluklanma
Bu işlemin, kuru tutmaya yönelik süreci 28 Mayıs'a kadar yönetebilmek için bir önlem aracı olduğu belirtiliyor. Bugün kutladığımız 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı da resmi tatil niteliği ile karar vericilerin imdadına yetişti. Böylelikle hafta sonuyla birleşecek resmi tatilin üç günlük bir "soluklanma" imkanı sağladığı konuşuluyor.
Seçimden günler önce Millet İttifakı ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanacağı beklentisiyle düşen risk priminin 14 Mayıs'tan sonra yeniden yükselişe geçmesi döviz ihtiyacının artması, bankalar arası piyasa ile serbest piyasa arasında oluşan uçurum, ekonomik havayı ve bekleyişleri bozdu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Faiz sebep enflasyon sonuç" diye diye ve ihracatı arttıracağı iddiasıyla bir propaganda aracına dönüştürüp Merkez Bankası'na dayattığı faiz inadı, kuru da yükseltti enflasyonu da. Bu tablonun sonuçlarından biri olan krediye erişimin zorlaşması, üretim ve ihracatı olumsuz etkilemeye başladığını giderek yükselen seslerden anlayabiliyoruz.
Dahası, Erdoğan'ı kızdırmamak için büyük bir riyakarlıkla faize faiz dememenin yolu olarak icat edilen Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) bütçeye verdiği hasar da artıyor. TL aleyhine oluşan farkın bütçeden ödetildiği KKM hesaplarının 2 trilyon 346,76 milyar TL'ye ulaştığı açıklandı.
Bu tablo nedeniyle 22 Mayıs Pazartesi haftası, sadece siyaset ve seçimler değil, ekonomi açısından da kritik bir süre aralığa dönüşmüş durumda.
104 yıl sonra inanç
Bugün 19 Mayıs. Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüm noktası bir tarih. Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık ateşini yakmak üzere başlattığı yolculuğun yıldönümü.
104 yıl sonra da bizler bugün yine bir var oluş yolculuğunun eşiğindeyiz.
28 Mayıs 2023'te yapılacak ikinci turun sonucu tasavvur ötesi önemde.
İkinci tura sadece kendisini saat saat hissettiren bir ekonomik kriz içinde değil sadece; kadın düşmanlığı korkunç cinayetlerle tescilli bir siyasal akımın, Gazi Mustafa Kemal'in açtığı TBMM'de temsil edildiği günlerde gidiyoruz.
28 Mayıs'ın sonucu, bu zihniyetin cüretinin sınırlarını da belirleyecek.
Atatürk'ün Samsun'a giderken taşıdığı umudun ve inancın aynısından lazım bize.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları