Alamos Gold: Kirazlı’ya 600 bin dolar daha harcadık
Çiğdem Toker: Belli ki; Dardanel patronu, kent ekonomisindeki önemli aktör konumunu, güce tahvil etmiş. Ama bu güç kanunsuz.
Alamos Gold, Kaz Dağları'na yakın Kirazlı'daki eşsiz doğa alanında, altın çıkarmak için yaptığı ağaç katliamıyla adını duyurdu. Kanadalı şirketin Türkiye'de madencilik yapmak için kurduğu şirketin adı, Doğu Biga.
Enerji Bakanlığı, imtiyaz süresi 13 Ekim 2019'da sona eren şirketin süresini uzatmamış ama iptal de etmemişti.
Durum, o tarihten bu yana askıda. Ama şirket, ruhsatın yenileneceğinden ve inşaata başlayacağından gayet emin biçimde yüksek tutarlı harcamalarını sürdürüyor.
★★★
1 Mayıs'ta yazmıştım. Hisseleri Kanada borsasında işlem gören şirket, ilk çeyrek mali sonuçlarına göre, Kirazlı için 3 milyon dolar harcama yapmıştı. 1.4 milyon dolarlık kısmı işletme sermayesine ayrılan bu tutardan kalan 1.6 milyon doların nereye harcandığı ise açıklanmamıştı.
1 Mayıs tarihli o yazıda şirketin “yerel destekler sürüyor” dediğini de not düştüm.
Kaz Dağları'na yakın Kirazlı'daki eşsiz doğa alanında altın arayan Alamos Gold'un yaptığı doğa tahribatı büyük tepki toplamıştı.
Alamos Gold, birkaç gün önce Kirazlı'da -doğa katliamının süreceği anlamına gelen- ruhsat yenilenmesi umudunu güncelledi.
30 Temmuz tarihli “ikinci çeyrek” mali sonuçları, kapsamlı bir duyuruyla açıklandı.
Şirket gelirleri, Covid-19 bağlantılı olarak düşmüş. Yılın ikinci çeyreği için 37.7 milyon dolar olarak açıklanan gelirin, 2019'un aynı dönemine göre yüzde 36 düştüğü belirtiliyor.
SON ÜÇ AYDA 4.2 MİLYON TL
Şirket raporunda Türkiye'ye ayrılan kısım, paranın izinin sürülmesini gerektiriyor. Aslında Kirazlı konusundaki ifadeler, ilk çeyrek raporuna çok benziyor. İmtiyazın yenilenmesi için bütün koşulları yerine getirdiklerini, makul biçimde beklemeyi sürdürdüklerini, yerel toplulukların desteğinin devam ettiğini…
Aradaki fark ise şu: Alamos Gold, son üç ayda Kirazlı için 600 bin dolar daha harcama yapmış. Bu bilgiyi hissedarlarına duyuruyor.
Ama son aylarda harcanan 4.2 milyon TL'nin (eski parayla trilyon) nerelere, hangi amaçlarla gittiği konusunda yine bilgi yok.
İlaveten şirket, “imtiyaz yenileme ve inşaat faaliyetlerinin yeniden başlamasının ardından” Kirazlı için inşaat programı ve bütçesini güncelleyeceğini de paylaşmış. Açıklanmayan bu harcamalar arasında “sosyal sorumluluk projeleri” olup olmadığını ve başka hangi kalemlerin yer aldığını öğrendiğimde sizlerle paylaşacağım.
Dardanel kararından imza çekilecek mi?
“Kapalı sistem çalışma” diye bir usul yasalarımızda yer almıyor. Otoriter resimlere özgü çalışma kampı koşullarını “kapalı sistem çalışma” diye pazarlamak, üretim bandında aksama olmasın diye işçileri “de facto” rehin alıp fabrikalara kapatmak yetmezmiş gibi hassas kalpli yatırımcılar endişe etmesin diye durumu Kamuyu Aydınlatma Platformu'na açıklamak gibi bir yol açıldı…
(Aynı zamanda Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyesi olan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un bu konudaki düşüncesini merak ediyorum.)
Konserve ton balığı üreten Dardanel firmasının, işçileri kapalı devre çalışmaya zorlamasına dayanak oluşturan İl Hıfzısıhha Kurulu kararının kanunsuz olduğunu yazdım. CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın, kararda imzasının oluşunu yazımda eleştirmiştim.
Başkan Gökhan, adına açılmakla birlikte, imzayı başkan yardımcısı İrfan Mutluay'ın attığını öğrendik. Mutluay, Evrensel Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, “Çok düşünemeden, yoğunluk içerisinde bir karar almak zorunda kaldık. Gelen itirazları değerlendirip revize edebiliriz” dedi.
Bir tarafta halk sağlığı, bir tarafta bayram öncesi işsiz kalacak insanların olduğunu belirten Mutluay, karara itiraz edilebileceğini ve bu durumda kurulun yeniden toplanıp değerlendireceğini söylemiş.
Bugün ayın 3'ü. Bayramın da 4'üncü günü. İl Hıfzıssıhha Kurulu kararının 14 günlük olduğunu hatırlatalım.
Belli ki; Dardanel patronu, kent ekonomisindeki önemli aktör konumunu, güce tahvil etmiş. Ama bu güç kanunsuz.
“Kapalı sistem çalışma” kanunsuzluğunun görülmesi için, itiraz beklemeye gerek olmamalı. Bu karar geri alınmazsa, gücü yeten her patron, pandemiyi bahane edip işçileri rehin alma uygulamasını denemek isteyecektir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları