Tarih:
26.08.2015
Avukat Cihan Eren’i hatırlayan?
Çiğdem Toker; Avukat Eren öldürülmeden önce 3. derece sit alanı ilan edilen Fındıklı Aksu Sahili’ne ilişkin karar, Eren öldürüldükten sonra Karayolları Genel Müdürlüğü’nün başvurusuyla Trabzon Bölge Koruma Kurulu’nca kaldırıldı.
Avukat Cihan Eren, bundan 10 yıl önce silahlı bir saldırıda öldürüldü.Karadeniz Sahil Yolu için hukuk mücadelesi veriyordu.
Bütün iyi hukukçular gibi toplumsal yararı gözetiyordu.
Karadeniz sahilini doldura doldura ilerleyen projenin, doğayı tahrip ettiği gerekçesiyle açtığı davayı kazanmıştı.
Rastlantı bu ya, silahlı saldırıdan iki gün sonra Fındıklı Aksu Sahili’yle ilgili yapılacak keşfe katılacaktı.
Tetikçi, duyup bildiğimiz bütün tetikçiler gibi 20’li yaşlardaydı.
Tetikçilerin çoğu gibi hazır bir hikâyesi vardı: “Kurtlar Vadisi dizisindeki Polat Alemdar’a özeniyordum. Ünlü birini vurmam lazımdı. Fındıklı’daki en ünlü kişi de Cihan Eren olduğu için onu vurdum” dedi.
Sonra ne mi oldu?
Avukat Eren öldürülmeden önce 3. derece sit alanı ilan edilen Fındıklı Aksu Sahili’ne ilişkin karar, Eren öldürüldükten sonra Karayolları Genel Müdürlüğü’nün başvurusuyla Trabzon Bölge Koruma Kurulu’nca kaldırıldı.
Trabzon İdare Mahkemesi bu kararı esas alan imar planını iptal etmişti.
AKP’li Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak’ın onayıyla yol inşaatı tekrar başlatıldı.
Aksu Sahili, kayalarla doldurularak yok edildi.
***
ANAP döneminde başlayan Karadeniz Sahil Yolu, AKP döneminde tamamlandı.
4.2 milyar dolara mal oldu.
Projede görev alan müteahhitlik firmaları tanıdıktı:
Cengiz, Limak, Makyol, Nural, MNG, Tekfen, Kolin.
Dünkü sel felaketi nedeniyle ulaşıma kapanan Çayeli-Ardeşen-Hopa kesimini ise Cengiz-Mapa-Makyol ortak girişimince yapılmıştı.
Yol yapılırken Hopa, Arhavi halkının, “Denizle aramıza duvar girmesin” çığlıklarına kulaklar kapatıldı.
Protesto yürüyüşleri polis zoruyla dağıtıldı.
Avukat Eren’in vefatından sonra sayısız dava açıldı.
Projenin Karadeniz’in ekolojik, jeolojik yapısına uygun olmadığına ilişkin raporlar, kararlar görmezlikten gelindi.
Sözler verilmiş, krediler alınmış, ödemeler dağıtılmıştı...
Yolu yapmak için derelerin üzeri kapatılmayacak da ne yapılacaktı.
Kapatılan dere yatakları nedeniyle Eylül 2011’de Rize’de dört dere taştı. Evler yıkıldı, insanlar öldü.
Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan Eren Dağıstanlı’nın dediği gibi “Düne kadar denize yürüyerek erişen insanlar, dört şerit yolları, bariyer ve barikatları aşarak denize kavuşur olmuştu.”
Artvin’de dün sekiz kişi öldü.
Oysa o sahil doldurulmasaydı, suçlu olarak gösterilen “aşırı yağış”, denizle doğal yollardan buluşabilecekti.
Hukuk mücadelesi veren avukatın öldürüldüğü, mahkeme kararlarının tanınmadığı, Cumhurbaşkanı’nın rejimin askıda olduğunu söylediği bir ülkede, cenazeler defnedilirken seçim hükümeti kuruluyordu.
Çiğdem Toker - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları