Ayranı yok içmeye…
Çiğdem Toker: Sağlık Bakanlığı 7 Temmuz'da kamu hastanelerine dağıtılmak üzere, toplu tıbbi cihaz alımına çıkıyor. Yerli cihaz üreticileri, bu tip toplu alımların yakın geçmişte kendilerini “bitirdiğini” defalarca dile getirdi. Ancak yakınmaların dikkate alınmadığı anlaşılıyor.
Değerli okurlar öncelikle başlık için kusura bakmayın. Tamamını yazmasam da çağrışımın nazik olmadığını biliyorum. Ama paylaşacağım durumu bundan daha güçlü yansıtacak bir atasözü aklıma gelmedi.
Aslında bu başlığı, iki okurumdan gelen iki ayrı mesaj attı. İlk mesajı, bir devlet üniversitesinde görevli bir akademisyen gönderdi. Kendilerine ulaşan bir resmi yazıdan söz ediyor. Yazı, kurum dışından ders verecek kişiler için yapılacak görevlendirmelerle ilgili:
“Kurum dışından 2547 Sayılı Kanun'un 31. maddesi gereğince görevlendirilen serbest, emekli ve çalışan SGK'lıların ek ders ve sınav ücretlerinin ödenmesinde ödenek yetersizliği oluştuğundan, bütçe tertibine başka tertiplerden ödenek eklemesi ve aktarması yapılamadığından ve ödenek üstü harcama da yapılamayacağından 2021-2022 güz yarıyılında bu madde kapsamında ders görevlendirmesi yapılmamasına.”
★★★
Akademisyen okurum “Hazine'nin ne kadar zor durumda olduğunu zaten kırtasiye vb. harcamaları kendi kesemizden yapmamız konusundaki yönlendirmelerden hissediyorduk. Ama bu tür bir ödenek sıkıntısını ilk kez yaşıyoruz” diyor.
Yukarıdaki resmi yazı, “Bütçe kaynakları eğitime yetmiyor” yanılgısı yaratabilir. Ama durum farklı. İktidar bütçeyi eğitime ayırmak istemiyor. Tercihi başka çünkü. İkinci okurun hatırlatmasına geleyim.
GARANTİLİ YENİ OTOYOL
Resmi Gazete'yi izleyenler 7 Mayıs'ta Çeşmeli-Kızkalesi otoyol projesi için yap-işlet-devret (YİD) modeliyle ihale açıldığını anımsayabilir. İhale, 13 Temmuz'da yapılacak.
Tabii ki bütün YİD projeleri gibi bu otoyol da araç geçiş garantili olacak. Garantinin Euro üzerinden verileceğini biliyoruz. Hazine'nin bu ihaleyi kazanacak şirketin finansman borcuna borç üstlenimi yapacağını da. Ben ihale şartnamesini görmedim. Ama mesaj ileten okurum, bu ihaleye katılabilmek için firmaların “daha önce YİD projesi yapmış olması” yönünde bir şart arandığını yazıyor. Daha önce, Karayolları'nın ihale ettiği hiçbir YİD otoyol projesinde aranmayan bu şartın şimdi aranmasının manidar olduğunu vurguluyor.
Bu arada bir bilgi notu. Mersin (Çeşmeli)-Erdemli-Silifke-Taşucu otoyolunun tamamı için 2018'de ihale açılmış ancak ilgi görmemişti. Bu defa proje ikiye bölünmüş. İhaleye çıkarılan kısım 52 kilometre. Belli ki daha Merkez Bankası rezervlerindeki erimenin hesabını veremeyen iktidar, ne yapıp edip döviz üzerinden garantili bir otoyol ihalesi daha açmaya kararlı.
GİZLENECEK SÖZLEŞME HAZIR
Bir yandan üniversitesine “Artık dışarıdan kimse ders vermeye gelmesin. Ek ders ve sınav ücreti veremeyeceğiz” diyen bir devlet var. Diğer yanda aynı devlet, Euro üzerinden günde bilmem kaç bin araç geçiş garantili yeni bir otoyol ihalesi açmaya hazırlanıyor. (Kazanacak şirketin kredi borçlarına ayrıca garanti verecek.)
Bu arada Karayolları, bu ihalenin sözleşmesini çoktan hazırlamış bile. 50 sayfalık sözleşme taslağında sadece araç başına garanti tutarıyla, görevli şirketin adları eksik… Nasılsa onu da öğrenir bilgilendiririz sizi.
Tıbbi cihaz alımında söz mü verildi?
Sağlık Bakanlığı 7 Temmuz'da kamu hastanelerine dağıtılmak üzere, toplu tıbbi cihaz alımına çıkıyor. Yerli cihaz üreticileri, bu tip toplu alımların yakın geçmişte kendilerini “bitirdiğini” defalarca dile getirdi. Ancak yakınmaların dikkate alınmadığı anlaşılıyor.
Daha önce, ihracat başarısı dolayısıyla takdirname almış, zor zamanlar yaşayan bir şirket yetkilisi sesini yükseltiyor. Adı bende saklı. Alımların önemli özelliğini şöyle aktarıyor: “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Asya Alt Yapı Yatırım Bankası kredisine dayanıyor.”
Son 15 yılda bunun gibi toplu alım politikalarından dolayı, yerli üretici firmaların kapandığına dikkat çeken okurum devamla şöyle diyor:
“Gerek teminat mektup limitleri, gerek iş deneyim belgelerinin yetersizliği ve gerekse de banka finans maliyetlerinden dolayı sektör zaten zorda. Bu ihale yapılırsa, yurt içi pazarımız 10 yıl boyunca kapanacak. Tek bir firmanın alması halinde, garanti bitiminde tekel oluşacağı için devlet iki defa zarara uğratılacak. Bize sahip çıkın.”
Bu notların ardından biz soralım: İktidar yeni tıbbi cihaz alımında birilerine önceden söz mü verdi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları