Tarih:
07.03.2016
Bir tabliye kaç ayıp örter
Çiğdem Toker; Cizre’de 26 yurttaşın tanınmayacak ölçüde yakıldığı otopsi raporlarıyla belgeleniyor. İstanbul’da kayyım sopasıyla gazeteler gasp ediliyor. Kayseri’de holding yöneticileri tutuklanıyor. Ankara’da parti yöneticileri hakkında fezleke hazırlanı
Cizre’de 26 yurttaşın tanınmayacak ölçüde yakıldığı otopsi raporlarıyla belgeleniyor. İstanbul’da kayyım sopasıyla gazeteler gasp ediliyor. Kayseri’de holding yöneticileri tutuklanıyor. Ankara’da parti yöneticileri hakkında fezleke hazırlanıyor.Hepsi feda olsun!... Değil mi ki 3. köprüde ayaklar birleşti.
Ne de olsa 59 m. ile dünyanın en geniş köprüsü.
Yatırım tutarı 2 milyar 446 milyon 377 bin dolar.
Kalkınma Bakanlığı raporunda bu tutarın 2015 yılı fiyatı olduğunun altı çizilmiş, yatırım süresince artabilirmiş, 2.4 milyar dolarlık yatırım tutarını Hazine cebimizden garanti etmiş; ne gam.
Hiçbiri Erdoğan ile Davutoğlu’nun köprünün yarısına kadar zırhlı araçlarıyla gelip kalan kısmı yürüyerek geçmesinden önemli değil. Zaten bu yürüyüş ve geçiş, İçtaş-Astaldi ortaklığına verilen garantiye de dahil değil.
Asıl garantiler, ilerde hepimizden söke söke tahsil edilecek.
***
“Son tabliye” vesilesiyle hesabı hatırlatalım:
Rejim; sizin, benim, hepimizin Hazinesi üzerinden, bu köprü için iki şirkete yüz milyonlarca doları taahhüt etti.
- 3. köprü ile otoyol inşaatı bittiğinde, araç başına 3 USD olmak üzere, her gün 135 bin aracın geçeceği garanti edildi.
Günde en az 405 bin dolar. Yılda 148 milyon dolar. İşletme süresi olan 10 yılda da yaklaşık 1.5 milyar.
- Yani, köprü bitip işletmeye açıldığında, eğer üzerinden her gün 135 bin araç geçmez ise aradaki farkı biz ödeyeceğiz. Yani önce Hazine, firmalara ödeyecek. Açık vereceği için de o paraları bizden zam ve vergi yoluyla geri alacak.
- Diyelim ki üç yıl sonra turizm zayıfladı, dış ticaret performansı düşük kaldı. O gün 3. köprüden, söz verildiği gibi 135 bin değil de örneğin 80 bin araç geçti. Aradaki 55 bin eksik aracın fark geliri olan 165 bin dolar bizim cebimizden çıkacak. Köprüden geçmeyen araçların bedeli olarak 500 bin TL’ye yakın parayı İçtaş ile Astaldi’nin kasasına aktaracağız. Bu eksiklik bir gün değil de bir sezon, birkaç ay sürerse, ödeyeceğimiz fatura artacak. (3 doların otomobil bedeli olduğunu, ağır vasıtalardan 15 dolar alınacağını not düşelim.)
Kaldı ki, buraya kadar aktardığım sadece köprü için verilen araç garantisi. Sözleşme uyarınca otoyol için de kilometre başına 0.08 USD’lik bir tarife mevcut.
***
Yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan 3. köprü, Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) olarak anılan uygulama kapsamında. Hazine portföyündeki sözleşmesi imzalanmış 198 projeden biri.
Şimdi Kalkınma Bakanlığı’nın “2015 yılı Dünyada ve Türkiye’de Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler” başlıklı raporundan iki veri aktaracağım:
- 2015 yılı fiyatlarıyla, imzalanmış proje sözleşmesi büyüklüğü 115 milyar USD’yi aştı.
- Yaşanan krizin bir süre daha finans piyasalarında etkisini sürdüreceği ve ülkemizde halihazırda uygulama sözleşmesi imzalanmış proje stoku büyüklüğü dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda KÖİ projeleri için uzun vadeli fon kaynağı sıkıntısının yaşanabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle olası gecikmeleri önlemek için banka finansmanına ek olarak kullanılabilecek fon kaynaklarının araştırılması gerekmektedir.
Bu alıntıdan sonra soralım bir daha: Bir tabliye kaç ayıbı örter?
Çiğdem Toker - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları