loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’nin Ekonomi Kadrosu

Çiğdem Toker
Tarih: 08.04.2015

Çğidem Toker; Ekonomik gelecek öngörüsünün, seçmen davranışındaki temel faktörlerden biri olduğu tezi, bu seçime nasıl yansıyacak henüz bilmiyoruz.

Farkında mısınız? Ekonomi bürokrasisinin temel kurumları uzun zamandır başsız.
Dört kritik kurumun tepe noktası, Saray’ın, hükümete inisiyatif tanımayan aşırı müdahaleci tutumu sonucu aylardır ya boş, ya sancılı:
Sekiz aydır müsteşarı asaleten atanamayan bir Hazine.
Beş aydır yeni başkanı asaleten atanamayan bir BDDK.
Müsteşarı milletvekili adaylığı için istifa etmiş bir Maliye.
Bunlara ek olarak, sistematik faiz baskısıyla istifanın eşiğine getirilmiş bir Merkez Bankası.
Başka iktidarlar döneminde, her biri uzun uzadıya tartışma konusu yapılabilecek bu tablo, kişi hak ve özgürlüklerinin hukuki ve fiziki olarak alabildiğine baskı altına alındığı ağır siyasi havanın etkisiyle, bırakın gündeme taşınmayı, fark edilmiyor bile.

***

Ekonomik gelecek öngörüsünün, seçmen davranışındaki temel faktörlerden biri olduğu tezi, bu seçime nasıl yansıyacak henüz bilmiyoruz.
7 Haziran’da yapılacak seçimler için milletvekili adaylarını belirleyen CHP’nin listesi, bu önemli konunun yanı sıra, adayların geçmiş pratikleri açısından da önümüzdeki dönem tartışılacaktır.
Kontenjan adaylarının açıklanmasıyla kesinleşen listeye bakıldığında, aktif bir isim olan Umut Oran’ın liste dışı kalması sürpriz etkisi yarattı.
Listede CHP’nin potansiyel ekonomi kadrosunu oluşturacak isimler, adayların temsil ettiği çizgiler bakımından “koalisyon” denebilecek bir izlenim veriyor.
Öne çıkan yeni isimlere bakarsak:
•Zekeriya Temizel: İki dönem Maliye Bakanlığı yapan Temizel, 2001 krizi patladığında, BDDK başkanıydı. İddialı bir isim olan Temizel, BDDK’nin, krizi aşmak üzere davet edilen Kemal Derviş’e “ilgili bakan” olarak bağlanması nedeniyle istifa etmişti. Aradan 14 yıl geçti.
Temizel’in bugünkü CHP adaylığı, siyasetin gerçekten de CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun son parti meclisi toplantısını açarken dediği gibi “uzun soluklu bir yarış” olduğunun belki de en güçlü kanıtı. Keza Kemal Derviş’in daha birkaç gün önce “CHP’nin de söz sahibi olduğu bir iktidarda” görev almayı kabul edişi de öyle.
Derviş ile Temizel’in, CHP’nin ekonomi politikalarında aynı çizgiyi temsil edip etmeyeceklerini zaman gösterecek.
Partinin yeni yüzlerinden genel başkan yardımcısı Selin Sayek Böke’nin ise yaklaşık olarak Derviş’e yakın bir çizgide durduğunu söylemek mümkün.
• Ekonomi kadrosundaki “koalisyon” görüntüsünü destekleyen diğer bir gelişme ise Tansu Çiller döneminin DPT Müsteşarı İlhan Kesici’nin kontenjan adaylığı oldu. Kesici’nin, Kılıçdaroğlu gelince partiden ayrıldığını ve giderken “Yeni parti yönetimi ve yeni siyaset anlayışına etkili bir katkı sunabileceğim durum bulunmadığını hissediyorum” dediğini anımsatmakta yarar var.
Sonuçta, adaylık meselesi bitti.
Türkiye, seçime düşük büyüme, yüksek işsizlik, enflasyon riski, orta gelir tuzağı, yüksek cari açığa bağlı dış finansman sıkıntıları nedeniyle “kırılgan ülkeler” ligindeki bir ülke olarak giriyor. 7 Haziran’a iki aydan az bir zaman kaldı.
CHP’nin 2015 seçimlerine hangi kadro ve nasıl bir ekonomi tasavvuruyla gireceğini, somut projeleriyle anlatması için de öyle.

Çiğdem Toker - Cumhuriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları