loading
close
SON DAKİKALAR

Daele: Bireylere kefil olamam şirketim adına garanti veririm

Çiğdem Toker
Tarih: 30.08.2021
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Her şey yolunda gitseydi, Mersin Valiliği'nden alınacak izin kapsamında yükleme/boşaltma operasyon sahasını da görecek, liman içinde ofisleri olan emniyet ve gümrük teşkilatı yetkilileriyle de görüşebilecektim.

Mersin Uluslararası Limanı Türkiye'nin en büyük konteyner limanı. 2007'de özelleştirildi. Akfen ile PSA'nın (Singapur) kurduğu MPI şirketi, limanın işletme hakkını (36 yıl) TCDD'den devraldı. 2017'de Avustralyalı fon grubu IFM katıldı.

MPI, son aylarda büyük kokain operasyonlarıyla gündemde. Tartışmayı, CHP Milletvekilleri Alpay Antmen ile Mahir Polat'ın gündeme taşıdığı sorular büyüttü. Konuya dair yazım üzerine liman yönetimi tüm sorularımın cevaplanacağı kaydıyla Mersin'e davet etti. Kabul ettim.

 

Her şey yolunda gitseydi, Mersin Valiliği'nden alınacak izin kapsamında yükleme/boşaltma operasyon sahasını da görecek, liman içinde ofisleri olan emniyet ve gümrük teşkilatı yetkilileriyle de görüşebilecektim. Ne var ki yola çıkmaya saatler kala limanda yeni bir “operasyon” başladığı, konteyner sahasına girilemeyeceği iletildi.

(Şu ana dek operasyona dair resmi açıklama yapılmadı.)

Bu haber, kısıtlanmak anlamına gelse de iptal etmedim. Uyuşturucu ticareti konusunda sayısız soru cevap beklerken, şeffaflık taahhüt eden bir liman yönetiminin diyecekleri önemliydi.

27 Ağustos Cuma günü, MPI Genel Müdürü Johan Van Daele başta olmak üzere,  ticaret, güvenlik, proje, operasyon, kurumsal iletişim yöneticileriyle Mersin Limanı İdari Binası'nda bir araya geldim. Operasyon Merkezi ve liman alanının tamamını 7/24 kayıt altına alan CCTV Merkezi tanıtımına katıldım.

Genel Müdür Daele, PSA'ya 32 yıl önce katılmış. Antwerp Limanı'nda güvenlik emniyet ve nakliye müdürlüğü yapan Daele'nin sorularımıza cevapları:

 

– Türkiye'de birçok liman varken neden uyuşturucu yakalamaları en çok Mersin Limanı'nda?

– Maalesef uyuşturucu ticareti küresel bir sorun. Sadece Mersin Limanı'yla ilgili değil. Batı Avrupa limanlarına bakarsanız sorunun daha büyük olduğu görülür. Mersin'deki limanı uğrak yapan, hatların geldiği bölgeyle ilgili. Yanı sıra, hangi tip yükün sizin limanınıza geldiğiyle ilgili. Muz yükü, ağırlıklı buraya geliyor. Bu bölgelerle konteyner trafiğiniz yüksekse, risk de daha yüksek oluyor. Öte yandan konteynerlerde kokain yakalanması, kontrollerin etkili olduğunu gösterir. Eğer kontroller zayıf olsaydı, böyle bir sorunun varlığını duyamazdınız. Dolayısıyla Mersin Limanı'nda daha sık yakalanmasının nedeni, kontrollerin daha çok olması. Tabii tüm bu denetimleri, gümrükler, kaçakçılık, polis yapıyor. CCTV (kamera sistem) sadece bizde. Kapıların denetimi gümrük muhafazada. Bizim operatör olarak yaptığımız, gemileri yüklemek ve tahliye etmek. Bir yükün nereden nerelere gideceğinin kontrolü bizde değil.
 
“Parayla ikna edilecekler”

– İki milletvekilinin çalışması tartışılırken denildi ki; “Eğer içeriden bir destek alınmasa bu sonuç olmazdı”. Siz çalışanların yasadışı işlemlere katılım ihtimalini nasıl değerlendirirsiniz?

– Bu konulara Antwerp görevimden bu yana (17 yıldır) vakıfım. “Teknikler”, hikayeler birbirine benzer. Gerçekçi olmak gerekiyor. Yasadışı ticaret ve kaçakçılıkla uğraşanlar, kimlerle temasa geçeceklerini, kimlerin bir fiyatı olduğunu, parayla kolay ikna edilecek insanların kimler olduğunu bilir.

Dolayısıyla ben size “Hiç kimse bunu yapamaz” diye garanti veremem. Kimse veremez. İnsanların ne tür kararlar alabileceklerini önceden bilemezsiniz. Bireylere kefil olamam ama şirketim adına garanti verebilirim.

 

– Şirket olarak son operasyonlar süreçlerinde denetim yaptınız mı?

– Düzenli çalışan bağımsız bir iç denetim mekanizmamız zaten var. Kendi içimizde araştırmaları yaparız. Sonuçlar yönetim kuruluna iletir. Çalışanların sorumluluğuyla ilgili karar gereğini ortaklar düzeyinde tartışırız. Hissedarlara da raporlanır. Daima kolluk kuvvetleriyle ortak bir çalışma içindeyiz. Yapılması gereken ne varsa şirket olarak yapıyoruz.

– Somut olayda bir bulgu oldu mu?

Güvenlik ekibiyle birlikte elbette süreci analiz ediyoruz. Çalışanlarla ilgili bir kanıt veya şüphe var mı diye. Kanıt yoksa soruşturma yapamazsınız. Son olaylarda çalışanlarımızla ilgili bir bulguya rastlamadık.

Yükün X-Ray'e gidişi

Oerasyon Merkezi'nde MPI Operasyon Grup Müdürü Çağdaş Çetinkaya, konteynerlerin tabi olduğu işlemleri anlattı. Son büyük tonajlı uyuşturucu operasyonuyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Gümrükler, Güney Amerika'dan gelen bütün soğutma tertibatlı konteynırların hepsini X-Ray'a istiyor. Çünkü son yıllarda uyuşturucu hep onların içinden çıkıyor. O büyük partide sahaya bile indirmemize izin verilmedi. Gemiyi yanaştırır yanaştırmaz başına gelindi. Direkt olarak “kaçak ambarı” diye andıkları ambara götürdüler. Öte yandan konteynerlerin kesinlikle yere değmemesini isterler. Sadece uyuşturucu değil. Risk unsuru taşıyacak herhangi bir durumda bu yönde talimat gelir.”

Sahil Güvenlik Kapısı

Kokain operasyonları tartışmasında “Sahil Güvenlik Kapısı” olarak bilinen girişi de tartışıldı. Denetlenmediği gündeme geldi.

CCTV merkezinde Sahil Güvenlik kapısı da diğer tüm girişler gibi anlık izlenip kayıt altına alınıyor. Güvenlik Müdürü Ahmet Ceylani şu bilgileri verdi:

“Burada limanın işi yok. Ama liman içinde kalmış. Normalde herkes A kapısından girmek zorundaydı. Ancak kazalar olunca 2000 yılında komutanlık, bu talepte bulununca kapı açıldı. Göreve geldiğimde, kapının kontrolsüz olduğu söylentileri vardı. Aslında askeri personel orada nöbet tutuyor. Ancak yine de bir plaka tanıma sistemi kurduk. Ölçtük; 3 dakika. Araç girince plakası tanınıyor. Eğer 3 dakikada komutanlığa girerse sorun yok. Ama girmezse, yani oradaki kamera plakayı görmezse alarm devreye giriyor. Limana dönerse biz durduruyoruz. Kontrolsüz dedikleri kapının her anı kayıt altında.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları