Danıştay’ı takmayan Karayolları
Çiğdem Toker; Danıştay'ın kararıyla birlikte, önce ihale yetkilisi ihaleyi iptal etti. İptal bilgisi EKAP'a (Elektronik Kamu Alımları Platformu) aktarıldı. İş durduruldu ve tasfiye sürecinin başlayacağı belirtildi. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu.
Bugün size devletin köklü bir kurumunun sergilediği hukuk tanımaz tutumu anlatacağım.
Bu hukuk tanımazlık, Sayıştay'ın 2019 yılı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) raporuna konu oldu. Hemen belirteyim; Sayıştay raporunda firma adı geçmez. Ya şifrelenir ya da yüklenici diye anılır.
Ancak 21/b ihalelerini, özellikle yol projelerinde yakından izlediğim için lehine yargı kararı çiğnenen firmanın adını bulmak güç olmadı.
★★★
KGM, üç yıl önce Silifke-Mut yolunu ihale etti. İhaleyi, olağanüstü durumlarda uygulanması gereken pazarlık usulüne göre (Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi) yaptı.
Yedi firmaya davet gönderildi. Nurol İnşaat, 504 milyon 589 bin 621 TL teklifle kazandı. İhale, 5 Eylül 2017'de onaylandı.
Bu ihaleye davet edilmeyen bir firma iptal davası açtı. Gerekçesi, 21/b koşullarının oluşmamasıydı. (Yani deprem, sel, salgın hastalık gibi olağanüstü
bir durum yokken bu usulün tercih edilmesi hukuka aykırıydı.)
Ankara 7. İdare Mahkemesi, davayı reddetti. Davacı şirket dosyayı temyize götürdü. Ve Danıştay 13. Dairesi, davet edilmeyen firmanın başvurusunu haklı bularak oybirliğiyle ihalenin iptaline karar verdi. Bu kararla Silifke-Mut yolunun 21/b ile yapılmasının hukuka aykırılığı tescillendi.
GENEL MÜDÜRLÜK “DEVAM” DEDİ
Danıştay'ın kararıyla birlikte, önce ihale yetkilisi ihaleyi iptal etti. İptal bilgisi EKAP'a (Elektronik Kamu Alımları Platformu) aktarıldı. İş durduruldu ve
tasfiye sürecinin başlayacağı belirtildi. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Rapora göre “Dava açan firmanın vermiş olduğu dilekçeye istinaden, Genel Müdürlük, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda işin devam ettirilmesine” karar verildi. Davacı firmanın nasıl bir dilekçe verdiği Sayıştay raporunda geçmiyor. Ancak Sayıştay, Danıştay'ın iptal kararına uymayan KGM'yi çok sert eleştiriyor. Anayasa'da mahkemelerin bağımsızlığının güvence altında alındığı, kamu idarelerinin hiçbir biçimde yargı kararlarının yerine getirilmesin geciktiremeyeceği vurgulanıyor.
Danıştay kararlarının uygulanmaması durumunda ilgililerin tazminat davası açabileceğini de hatırlatıyor Sayıştay. Danıştay kararına rağmen, iptalden dönerek Silifke-Mut ihalesini Nurol lehine yürüten KGM için şu ifadeler kullanılıyor:
UYGULAMAM DİYEMEZSİN
“Hukuk devletinde, idari yargı kararlarının idarece uygulanmaması diye bir durumun söz konusu olması mümkün değildir. Bu nedenle, idari yargı kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunun belirtilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu husus anayasal ve yasal bir zorunluluktur. Yargı kararlarının uygulanmaması en başta hak arama özgürlüğünü anlamsız hale getirmektedir.”
İŞ ACİLSE, NİYE 2022'YE UZATILDI
Raporda, bu ihalenin 21/b ile yani acil ve davetli yapılmasının dayanağını çürüten bir gelişme ve belgelere de yer verildi. Meğerse Silifke-Mut yolunun süresi 634 gün uzatılmış. Karayolları ile Nurol arasındaki sözleşmeye göre işin takvim süresi 1150 gün olarak belirlenmiş. (19 Ekim 2017'de işe başlanan projenin 11 Aralık 2020'de tamamlanması taahhüt edilmiş.) Gelin görün ki “iş ile ilgili gerekli projeler olmadığından, (evet proje yokmuş!) 21.03.2018 tarihli komisyon kararı ile 73 gün ve 24.06.2019 tarihli komisyon kararı ile 634 gün süre uzatımı” verilmiş. Böylece çok acil diye ihalesi 21/b usulü yapılan bu işin bitim tarihi 18 Kasım 2022'ye uzatılmış iyi mi?
★★★
İki basit soruyla bitirelim: KGM'nin uğruna Danıştay kararını uygulamadığı, işin projesiz olduğu ortaya çıkınca, neredeyse iki yıl uzatma verdiği Nurol'un imtiyazı nereden geliyor? Rekabete aykırı yapıldığı tescillenen bu ihalede kamunun gerçek kaybı nedir? O kayıpla bu devlet kaç öğrenciye ÇALIŞIR DURUMDA tablet dağıtabilirdi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları