loading
close
SON DAKİKALAR

‘Eksik’: Kürt Siyasetine Hazine Yardımı

Çiğdem Toker
Tarih: 18.03.2015

Çiğdem Toker; 'Evlat eksik' deyince söz biter. Soru, kalanın son nefesine kadar hükümsüzdür artık.

Taşıdığı sosyo-kültürel kodlar nedeniyle, “Neyiniz eksik” sorusuna, Batı toplumlarında rastlamak pek kolay olmasa gerek.
Bazen çoluk çocuk, bazen de koca bir halk...
Doğulu “baba”, “Neyiniz eksik?” diye bağırınca başka şeyler de demiş olur.
İma yoluyla da olsa seslendiği kitleyi nankörlükle itham eder. Alttan alta, “Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim” cümleleri işitilir. “Benim gibisini bulamazsınız” duygusu başınıza kakılır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kürtlere hitaben “Neyiniz eksik” sorusunun, insanı halsiz bırakan cevabı dün manşetimizdeydi: “Evlatlarımız...”
“Evlat eksik” deyince söz biter. Soru, kalanın son nefesine kadar hükümsüzdür artık.

Üç partiye 531 milyon TL

Ama bu sevimsiz sorunun, Kürt siyasetini (ve elbette demokrasiyi) ilgilendiren bir yanıtı daha var: Hazine yardımı.
Şubat ayı bütçe verileriyle birlikte, siyasi partilere seçim dolayısıyla “üç kat fazla” hesaplanan Hazine yardımı tutarı belli oldu: Maliye verilerine göre siyasi partilere, bütçeden geçen ay 354 milyon TL yardım ödendi.
Bunun bir de ocak ayı vardı. Seçim yapılmayan olağan dönemlerde, her yıl ocak ayının ilk haftasında ödenmesi gereken Hazine yardımı faslından da ocak ayında üç partiye 177 milyon TL aktarılmıştı.
Böylece, 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde üç partinin bütçeden kullandığı yardım tutarı 531.1 milyon TL’ye ulaştı. (Yardımın yaklaşık dağılımı ise AKP’ye 300, CHP’ye 150, MHP’ye ise 80 milyon TL civarında.)

Kürt siyasetine 1 TL yok 

Bütçe cetvelindeki “siyasi partiler”, AKP, CHP, MHP anlamına geliyor. Hazine yardımını 2008 bütçe yılından beri yüzde 10 barajını aşabilen 3 parti paylaşıyor. Meclis’te 2007’den bu yana farklı parti isimleriyle temsil edilen Kürt siyaseti ise henüz Hazine yardımına mazhar olabilmiş değil. Dolayısıyla 531.1 milyon TL içinde, Kürt siyasetini temsil eden HDP’ye yine 1 TL bile yok. 

Oysa 2005’e kadar, yüzde 10 barajını aşamamış partiler de yardıma hak kazanıyordu. Bu hakkı tanıyan Siyasi Partiler Yasası’nın maddesi, AKP -CHP ittifakıyla değiştirildi. İktidar ve ana muhalefet partisini aynı antidemokratik çizgide buluşturan sebepler farklıydı: AKP için, kendisine bayrak açan “Anavatan”ın önünü kesmek; CHP içinse küçük partilerin “vekil” koparma kaygısı. Böylece “En az 3 milletvekili olan parti de Hazine yardımı alır” fıkrası metinden çıkarıldı. Madde yasada kalsaydı 2007 seçiminde DTP’ye 2011 seçiminde de BDP’ye Hazine yardımı ödenebilecekti. 

Bir yıl önce getirilen, “milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların yüzde 3’ünden fazlasını alan siyasi partilere de devlet yardımı yapılır” maddesi ise bu seçim-de HDP’nin işine yaramıyor. (2011 seçimlerine parti değil, bağımsız adaylarla girdiği için.) 

Bu çarpık tablo, “Neyiniz eksik” sorusunu, Çözüm Süreci’nin “samimiyet” testiyle birlikte düşünmeyi de zorunlu kılıyor. Kerameti kendinden menkul o “samimiyet” var olsaydı, son genel seçimde oyu yüzde 6.5 olan bir parti, bunca yıl Hazine yardımından mahrum bırakılır mıydı? Beş dakikalık Meclis mesaisine bakar...
Üç partinin yedi yılda 2 milyar TL’ye yakın bütçe kaynağını, baraj sayesinde kullanabildiği bir “düzen”den söz ediyoruz. Sadece bu olgu bile, HDP’yi, seçime parti olarak girme kararı konusunda sorgulamayı anlamsız kılıyor.

Çiğdem Toker - Cumhuriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları