loading
close
SON DAKİKALAR

Elektrik zammı: Hayal dahi edemedik

Çiğdem Toker
Tarih: 05.01.2022
Kaynak: Çiğdem Toker - Sözcü

Çiğdem Toker; Asgari 230 kWh hesabı, insanca yaşanılacak bir evde bulunması gereken elektrikli aletler üzerinden yapılıyor. Bu örnek ailenin aralıkta ödediği fatura 201 TL 58 kuruşken, son zamlardan sonra faturası 370 TL 80 kuruşa çıkacak.

Elektrik zammının arka planındaki özelleştirme sürecini aktardığım yazıda Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) bölünüp parçalanmasından söz etmiştim. Özellikle, Türkiye'yi 21 bölgeye ayırarak oluşturulan dağıtım şirketlerinin işletme hakkı devri yoluyla özelleştirilme politikası; milyonlar için günlük hayatı yaşanmaz hale getirecek son zamlarda belirleyici role sahip.

Gerçekte kamu hizmeti olan elektrik dağıtımına talip büyük müteahhitlik grupları, devlete ihale bedelini ödemek için büyük krediler aldı. Bu borcun ödenme ve döndürülme gereği, faturalarımıza yansıdı. EPDK'nın son tarifesi, biriken ve döndürülmesi zorlaşan (bu yanıyla bankacılık sisteminde de önemli) borçlar için şirketlere “kurtarıcı” rolü görecek.

Genç kuşaklar duymamış olabilir. Ülkemizde vaktiyle Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) adlı bir kurum vardı. AKP iktidarı 10 yıl önce kapattı. DPT Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına yön vermek, hızlandırmak amacıyla kurulmuştu. Elektrik zammıyla ilgili yazıma, DPT'de görev yapmış okurum Ersin Bıyıklı'dan gelen mesajı sizlerle paylaşmak isterim:

“..yazınızı okuyunca, 70'li yıllarda DPT'te uğraştığımız konular hafızamızda tazelendi. O yıllarda TEK'teki çalışanlara, dağ taş cansiperane çabalarına katkı ve teşvik amaçlı statü değişimi getirilmesi, çalışanları 657 kıskacından kurtararak emekçilerine de mühendislerine de özendirici bir ortam yaratmak amacındaydık. Özelleştirerek bu konuyu avantacılara aktarmak gibi bir münasebetsizlik düşünmemiştik. Hak esaslı hizmet yerine taşeron esaslı sömürü akla gelecek bir argüman değildi. Şimdiki rezilliği hayal dahi etmemiştik.”

★★★

“ENERJİ YOKSULLUĞU”

Enerji yoksulluğu, gerçekte kamusal bir hizmet olması gereken enerji hizmetlerine insanların yeterli veya hiç erişiminin olmaması olarak tanımlanıyor… Sektörde bilinmesine karşın günlük dilde sık rastlamadığımız bu kavramı Mehmet Özdağ'ın iletisinde okudum.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Özdağ, elektrik kesintilerinin insan hayatını olumsuz yönde etkileyecek sonuçlarına dikkat çekti. Şırnak'ın Silopi ilçesinde, solunum cihazına bağlı 4 yaşındaki Ali Zorlu'nun geçen hafta elektrik kesintisi sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Özdağ, “Son bir ayda bizim görebildiğimiz ikinci çocuk ölümü. Elektrik doğalgaz ve akaryakıt zamlarına bir de bu açıdan bakmak gerekiyor” diyor.

ÖDEME GÜÇLÜĞÜ DİKKATE ALINMADI

EPDK'nın onayladığı elektrik tarifeleri ile ilk kez kademeli tarife belirlendi malum. Konutlarda tüketim dönemindeki gün sayısına göre fiyatlandırılan yeni tarifede, günlük 5 kilovatsaat (kWh) tüketim esas alınacak. Önceki yazımda 5 kWh'in neye göre belirlendiğinin açıklanması gerektiğinin altını çizmiştim.

EMO açıklamasında, 5 kWh altında yüzde 50; 5 kWh üstündeki elektrik birim fiyatlarına ise yüzde 125 zam yapıldığı belirtilirken, 4 kişilik bir ailenin asgari elektrik tüketimine dikkat çekiliyor. Buna göre 4 kişilik bir ailenin elektrik tüketimi 230 kWh olarak hesaplanıyor.

Asgari 230 kWh hesabı, insanca yaşanılacak bir evde bulunması gereken elektrikli aletler üzerinden yapılıyor. Bu örnek ailenin aralıkta ödediği fatura 201 TL 58 kuruşken, son zamlardan sonra faturası 370 TL 80 kuruşa çıkacak.

Artış oranı yüzde 76…  Nasıl ödenecek?

Bu gerçekten hareketle ilk kademe sınırının 150 kWh'da tutulması, halkı, dondurucu soğuklarla yoksulluk arasında yapılması imkansız bir tercihin eşiğine itmek anlamına geliyor. Ama kime diyoruz.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları