Futbolun bilinmeyen ekonomisi

Çiğdem Toker: Soruyla bitirelim: Sadece GS özelinde değil, futbol ekonomisinin küresel ölçekte bir saydamlık ve hesap verilebilirlik sorunu olmadığını kim iddia edebilir?

Bu köşede futbol nadiren ele alınır.  Ele alındığında da içeriğin, ekonomik şeffaflık, mali hesap verebilirliğe dair olacağını okurlar az çok tahmin edecektir.

Konu, Galatasaray'ın 19 Haziran'da yapılacak seçimli olağan kongresi. İki ayrı hükümette ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yapmış Işın Çelebi, kongrede başkan adaylarından biri. Ekonomi muhabirliği dönemimde Çelebi'nin toplantılarını, açıklamalarını çok takip etmiştim. Kendisinin bu defa başkan adayı olarak kongreye ilişkin görüşlerini dinleyince paylaşmak istedim.

MALİ KONGRE YOK, İBRA YOK 

“Galatasaray'da 2 yıldır mali kongre yapılmadı” diyen Çelebi, seçime aday kişilerin, kulüple ilgili bilgi sahibi olması gerektiğini belirtiyor. Kulüp yönetiminde Kuzey Kore modeli bir gizliliğin hakim olduğunu hiçbir rakam, bilanço analizi ortaya konulmadığını, kâr ve zarar durumunun ibra edilmediğini söylüyor. Kulüp borçları için iki bankayla yapılan yeniden yapılandırma anlaşmasının neredeyse 100 sayfa olduğunu öğrendiğini ancak birkaç paragraflık açıklama yapıldığını vurguluyor. Çelebi'nin anlattıklarından satır başları:

Körfez ülkelerindeki bankalarla konuşuyordum. 300 milyon dolar kredi alacaktık. Ön mutabakata vardık. Ama bunun için uluslararası standartlarda bir rapor hazırlatmamız gerekiyordu. Denetim yapan Ernst&Young'dan bir rapor rica ettim. Yönetim o izni vermedi.  Bu raporu alamadığımız için çalışmamız aksadı.

Son 2 yılda 1500 yeni üye yapılmış. Mali genel kurulda onaylanması gerekiyordu. Yapılmadığı için olmadı. Bu insanlar oy kullanacak. Sadece isimler ve sicil no'ları var. Ulaşmak istedik. Adres ve telefonları yok. Kişisel verileri koruma kanunu diye vermediler. Peki biz aday olarak yeni üyelere nasıl ulaşacağız? Nerede seçilme özgürlüğü?

Çelebi'ye 10 yıl önce yöneticilik döneminde bu bilgilerin açık olup olmadığını sordum, “2011'de ikinci başkan olarak bıraktım. O dönem her şey açıktı” dedi. Çelebi'nin son cümlesi, bu konuyu niye paylaştığımın da özeti:

“Türkiye'deki çürümüşlüğün buraya da yansıdığını görüyoruz.”

Soruyla bitirelim: Sadece GS özelinde değil, futbol ekonomisinin küresel ölçekte bir saydamlık ve hesap verilebilirlik sorunu olmadığını kim iddia edebilir?

DOĞU BİGA'DA ŞENTÜRK DÖNEMİ BİTTİ

Kirazlı'da, altın madenciliği ruhsatı uzatılmayan Alamos Gold'da sular durulmuyor. Şirketin Türkiye aleyhine 1 milyar dolar taleple gideceği tahkimin ayrıntılarını daha önce yazdık. Bu defa Alamos Gold'un Hollanda'daki iştiraki üzerinden sahip olduğu Türkiye'deki şirketi Doğu Biga'da önemli bir gelişme yaşandı.

Şirket genel müdürü, yönetim kurulu üyesi ve başkanvekili Ahmet Şentürk'ün bu görevlerinin sona erdiğini öğrendik. Nereden mi? 31 Mayıs tarihli Ticaret Sicil gazetesinden. Şentürk, geçen yıl kasım ayında, 2 yıllığına yönetim kurulu üyesi, bir yıllığına da başkanvekili olarak seçilmişti (Şentürk'ün tahkim kararı öncesinde, Kirazlı'yla ilgili bazı açıklamaları epeyce tartışılmıştı.) Bu koltukta sadece 6 ay kalabilen Şentürk'ü aradım. Görevinin neden bittiğini sordum. “Karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdık” dedi. Son aylardaki tartışmaların etkili olup olmadığını sorduğumda “Hayır, bu profesyonel bir karar” diye tekrarladı. Konuşmak istemediğini de belirtti. Şentürk'ün yerine Elgin Doğrul başkanvekili olarak getirilmiş.