Gezi, “siyaset” kamu kaynakları

Çiğdem Toker: Gezi davasındaki beraat kararının öne çıkan boyutlarından biri; adalet, eşitlik, demokrasi isteyenler açısından mücadeleyi sürdürmenin kıymetini hatırlatmasıdır.

Gezi davasında beraat kararı herkes ve her kesim için sürpriz oldu. Çıkan sonuç, bu direnişin haklılık ve meşruiyetine inananlar açısından mutluluk verici olsa da, kararın tıpkı davanın açılışı gibi siyasal nitelik taşıdığı gerçeğini değiştirmiyor.

Gezi davasının Gezi'den yıllar sonra ve bomboş “deliller” ile açılması, haksız tutukluluk ve isnadlar ile sürmesi nasıl siyaseten bir “ihtiyaç” konjonktürünün eseriyse, bu yargılamanın işaret ettiği mahkumiyetin yerine, herkesi şaşkınlığa uğratan beraat kararı da bir başka tür siyasi ihtiyaç konjonktürüyle bağlantılı olsa gerektir.

Gezi direnişi, Anayasa'da karşılığını bulan demokratik bir itirazın kitleselleşmiş haliydi. O itiraz gündelik hayat üzerindeki iktidar baskılarına, muhafazakarlığın devlet eliyle dikte edilmesine, azgın rant iştahına, talanaydı. Çiçek dürbününün öteki merceğinden bakıldığında ise özgür ve eşit bir ülke özlemine yükselen sesti Gezi. Bu uğurda gencecik insanlar hayattan koparıldı.

Gezi davasındaki beraat kararının öne çıkan boyutlarından biri; adalet, eşitlik, demokrasi isteyenler açısından mücadeleyi sürdürmenin kıymetini hatırlatmasıdır.

SARAY MÜTEAHHİDİNE TOPLU KONUT 

Ülkenin her köşesinden yoksulluk intiharı haberlerinin geldiği bir dönemde, iktidar kamu kaynaklarını yüksek bedelli kapalı ihalelerle kendisine yakın sermaye gruplarına aktarma politikasından vazgeçmiyor.

Faturası her geçen gün ağırlaşan bu politikanın son örnekleri iki  Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ihalesinde sergilendi. TOKİ, önceki gün (17 Şubat'ta) Malatya- Battalgazi'de 678 adet konutun yapım işini pazarlık usulüyle ihale etti. Yedi şirketin davet edildiği bu ihalede, yaklaşık maliyetin 216 milyon 478 bin TL olarak belirlendiğini öğrendik.

İhalede en düşük teklifi 187 milyon TL ile REC Uluslararası İnşaat şirketinin verdiği ve TOKİ'nin sözleşmeyi bu şirket ile imzalayacağı belirtiliyor.

Rönesans Grubu bünyesindeki REC Uluslararası İnşaat'ın, Beştepe Külliyesi, ihale açılmadan başlanan Cumhurbaşkanlığı Okluk Yazlık Yerleşkesi, inşaatı süren Yargıtay ve geçenlerde dini törenle açılan MİT'in Kale isimli yeni yerleşkesinin müteahhidi olduğunu anımsatalım.

İHALELERE DÜŞEN GÖLGE

TOKİ ikinci büyük ihaleyi aynı gün Elazığ Merkez ilçede yaptıracağı konutlar için düzenledi. Tabii yine pazarlık usulü yapılan bu ihalede 781 adet konut inşaatı ve altyapı/çevre düzenlemesi işi için 207 milyon TL yaklaşık maliyet belirlendi. Altı firmaya davet gönderilen ihalede en uygun teklifi 186.4 milyon TL ile Egemen İnşaat-Dost İnşaat ortaklığı verdi.

Burada dikkat çeken bir ayrıntı: Malatya'da 678 konut için Rönesans'ın 187 milyon verdiği ihale de pazarlık usulüyle, Elazığ'da 781 konut için 186.4 milyon TL verdiği ihale de. Yani birindeki konut sayısı ötekinden 100'ün üzerinde fazlayken teklifler neredeyse birbirinin aynısı.

Eminim siz de benimle aynı fikirdesinizdir. Kamu hiçbir şekilde zarara uğratılmıyordur…