İşkenceyi olağan mı karşılayacağız
Çiğdem Toker: Valilik yazısındaki, bölücü terör örgütü mensuplarına yardım yataklık ettiği değerlendirilen iki kişi için “usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır” ifadesiyle, hastane kayıtlarına yansıyan “helikopterden düşme” ifadesi arasında herhangi bir benzerlik bulunmuyor.
Bilmiyorum Van'ın Çatak ilçesinde gözaltına alınan iki vatandaşın başına gelenlerden haberiniz oldu mu?
Türkiye genelinde yaygın büro ve muhabir ağları bulunan haber ajansları geçmediği, gazetelerin büyük bölümü yer vermediği için okurların yaygın olarak haberi olmadığını varsayabiliriz.
Osman Şiban ile Servet Turgut, 11 Eylül'de görgü tanıklarının ifadesine göre güvenlik güçlerince gözaltına alınıp helikopterle götürüldü. İki gün sonra, aileleri onları bir özel hastanede buldu.
Özel hastaneye “emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından getirilmiş” olan iki vatandaş, durumları ağırlaşınca Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne bağlı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Osman Şiban'ın medyada yayımlanan fotoğrafı, kendisine insanlık dışı muamele yapıldığını kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yansıtıyordu. Gözleri kan çanağıydı. Servet Turgut'un ise entübe edildiği durumunun daha ağır olduğu belirtiliyordu.
“HELİKOPTERDEN DÜŞME” RAPORA GİRDİ
İddiaya göre 8 çocuk babası Osman Şiban ile 7 çocuk babası Servet Turgut işkence görmüş, hastaneye kaldırılmadan önce de yine iddiaya göre “helikopterden atılmıştı.”
“Helikopterden atılma” öyle vahim bir iddiaydı ki, habercilik kuralları açısından somut delil olmadan kesinmiş gibi yansıtılmaması zorunluydu. O nedenle iki gün boyunca “helikopterden atılma”, haberlerde iddia olarak döndü.
İddiaları teyit eder nitelikteki resmi belgeyi, bu vahim haberi ilk duyurmuş olan Mezopotamya Ajansı (MA) yayımladı. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, beyin cerrahi servisindeki Osman Şiban için düzenlenen Hasta Epikriz Raporu'nda “Hasta olay günü acil uzmanınca helikopterden düşme sonrası yaralanma sonrası acile getirildiği belirtilerek yerinde konsültasyon istenmiştir” deniliyordu.
★★★
Osman Şiban'ın kardeşi Cengiz Şiban, MA muhabiri Cemil Uğur'a kardeşinin Mersin'de esnaf olduğunu, daha önce yetkililerden aldıkları izin üzerine mahallelerine dönüş yaptıklarını belirterek, “Köye gideceğimizi söyledik. Onlar da hiçbir sıkıntı olmadığını ve köye dönüşlerin ‘serbest' olduğunu söylediler. Her yıl mayıs ayında köye gelip 5-6 ay kalıyoruz. Bu sürede tarlalarımızı ekiyoruz. Kışa yakın Mersin'e gidiyoruz” diyor.
VAN VALİLİĞİ AÇIKLAMASI
Van Valiliği'nin günler sonra önceki akşam yaptığı açıklama özetle şöyle:
“Teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen S.T. isimli şahsın, ‘dur' ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, şahıs, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır. Bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım, yataklık ettiği değerlendirilen O.Ş. isimli şahıs da aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır.”
‘MUHAFAZA'YSA YÜKSEKTEN DÜŞME NE?
Valilik yazısındaki, bölücü terör örgütü mensuplarına yardım yataklık ettiği değerlendirilen iki kişi için “usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır” ifadesiyle, hastane kayıtlarına yansıyan “helikopterden düşme” ifadesi arasında herhangi bir benzerlik bulunmuyor.
Olayla ilgili son gelişme: Osman Şiban, iki gün önce taburcu edildiği evinden dün sabah güvenlik güçlerince alınarak askeri hastaneye götürüldü. Dosyada gizlilik kararı olduğu için sağlıklı bilgi alınamıyor.
Konu, hem suç duyurusuyla yargıya hem de milletvekilleri tarafından TBMM gündemine taşındı.
İki hatırlatmayla bitirelim:
Türkiye, “İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme”yi 1987'de imzaladı. Bu bir.
Türk Ceza Kanunu'nun işkence yapan kamu görevlileri hakkında 3 ile 12 yıl arasında hapis cezası yaptırım öngören maddesi halen yürürlüktedir. Bu da iki.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları