İstanbul Otogarı’nı kim işletiyor?

Çiğdem Toker: Ünal, Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün kızı.

İstanbul Otogarı işletmesi 25 yıl önce Avrasya Terminal A.Ş.'ye devredildi.
Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği'nden tahsis sözleşmesi ile yapılan devirde işletme süresi 25 yıl olarak belirlenmişti.
Kısa adı AVTER olan şirketin 2017 Faaliyet Raporu'ndan birkaç bilgi:
Sürenin bitiş tarihi: 5 Mayıs 2019.
Şirket kârı: 244 milyon 780 bin 135 TL.
Şirket Yönetim Kurulu Başkanı: Ayten Öztürk Ünal.

★★★

Ünal, Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün kızı.
Galip Öztürk hakkında öldürmeye azmettirme suçundan verilen ömür boyu hapis cezasında bir dizi hukuki aşamanın ardından Yargıtay Ceza Genel Kurulu geçen kasımda “infazın devamı” na karar verdi.
Firari olduğu belirtilen Galip Öztürk'ün yer aldığı bir fotoğraf karesi önce sosyal medyada sonra da internet medyasında gündem oldu.

Ayvacık Belediye Başkanı Halil Kalaycı'nın sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Hidayet Türkoğlu da yer alıyordu.
Bu fotoğraf, konuyu daha önemli hale getiriyor. Çünkü ulaşımın kalbindeki İstanbul Otogarı'nın yönetimi ve mali boyutu herkesi ilgilendiren bir nitelik taşıyor.
Süre dolunca SÖZCÜ'de de gündeme gelen konunun güncelliği arttı.…
Mülkiyeti İBB'de olan otogar için şu sorular yanıt bekliyor:
70 milyon TL sermayeli AVTER
5 Mayıs'ta süresi doların İstanbul Otogarı'nı halen işletiyor mu?
AVTER işletiyorsa pozisyonu yasalara ve hukuka uygun mudur?
İBB yönetimi devir talep etti mi?
İstanbul Otogarı kasasına 5 Mayıs'tan bu yana (Bayram trafiğinin önemi ortada) giren hasılat nedir?  Haksız kazanç doğmuş mudur?
Yoksa birileri yasalar karşısında daha mı eşittir?

THY‘de genel kurul

3 Haziran 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde bir genel kurul ilanı.
THY'nın Olağan Genel Kurul Toplantısı daha önce ilan edildiği gibi 31 Mayıs'ta değil, 28 Haziran'da yapılacakmış.
Toplantı gündemi 13 maddeden oluşuyor.
7. madde, yönetim kurulu üyeleri ücretlerinin belirlenmesi.…
8. Maddede Arzu Akalın'ın istifasıyla boşalan bağımsız yönetim kurulu üyeliğine Fatmanur Altun'un, İsmail Gerçek'in istifasıyla boşalan yönetim kurulu üyeliğine de Mithal Görkem Aksoy'un seçiminin genel kurul onayına sunulacağı belirtilmiş.

★★★

Aslında bahse konu seçimler 2018'in Mayıs ayında yapıldı ve medyaya da yansıdı.
Aradan geçmiş 13 ay. Şimdi genel kurula getiriliyor.
THY ilanına yansıyan iki isim Arzu Akalın ile Fatmanur Altun, TÜRGEV Başkanlığı'nda halef-selef olmuş iki isim. Halihazırda TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı olan Fatmanur Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun'un da eşi.
Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Prof. Altun, geçen yıl Borsa İstanbul'un yönetim kurulu üyeliğine de getirildi.
Bir yanda hisseleri borsada işlem gören bir şirket olan THY.
Diğer yanda görev tanımı, halka açık şirketlerin sermaye piyasası araçlarını “güvenli, şeffaf, etkin rekabetçi dürüst ve istikrarlı” yönetmek olan Borsa İstanbul.
Yorumsuz.

Akkuyu'da atık yönetimi

Rus devlet şirketi Rosatom'un Akkuyu'da yapacağı Nükleer Güç Santrali konusunda topluma daha çok bilgi verilmesi şart.
Pek çok hayati nitelikte bilgi karanlıkta kalıyor.
Türkiye-Rusya arasındaki anlaşma gereği yüzde 51 payı Rosatam'da bulunan Akkuyu NGS'de atık yönetimi ve atıkların taşınması özel öneme sahip.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz dikkatimizi çekti.
Geçen şubat ayında TBMM'de kabul edilerek yasalaşan torba kanundaki nükleer santral ile ilgili düzenlemeleri anımsatan “Atık yönetiminde görev alacak Rus ya da yabancı uyruklu personelin ne tip bir yargılamaya tabi tutulacağının özellikle belirsiz bırakıldığını” belirtti.

Sahte haber kötülüğü

Araştırmalar gösteriyor ki:
Sahte haberin yayılma hızı gerçek haberden yüksek.
Sahte habere inanma eğilimi, gerçek haberden daha yaygın.
Eğitimli kötülük çetesi işte bu realiteyi biliyor.
Kontrollerindeki yazılı medya, istenen etkiyi sağlamıyor olmalı ki
Video tahrifatına başlandı.
Taammüden adam öldürür gibi taammüden kurgulanmış iftira videoları dolaşıma sokuluyor.
Bakan düzeyinde destek alıyor üstelik.
Kazandığı seçim tekrarlanacak olan Ekrem İmamoğlu'nun söylemediği bir hakaret kelimesini söylemiş efekti veren video, böyle bir kötülük ürünü.
Çıkar musluklarının kesileceği endişesiyle iftira videoları üretenlere  “Müslümanlık, din iman, kul hakkı” filan demenin anlamı yok.
Bu terminoloji onları sadece kirli kirli güldürmeye yarıyordur.