loading
close
SON DAKİKALAR

Kanal İstanbul’un finansman hesapları ve KÖİ

Çiğdem Toker
Tarih: 09.04.2021
Kaynak: Sözcü

Çiğdem Toker: Belli ki iktidar, Sağlık Bakanlığı'nın her birine ayrı kiracı olduğu şehir hastanesi müteahhitlerine 25 yıl boyunca aktarılacak tutarları yayımlamayı artık kendisi için uygun görmüyor. Çünkü toplum içinde faturanın kendisine çıkarıldığına ilişkin farkındalık artıyor.

Kanal İstanbul için Ulaştırma Bakanlığı'nın Çınar Mühendislik ve Müşavirlik firmasına hazırlattığı Sosyal Etki Değerlendirmesi (SED) raporuna haftaya devam edeceğiz. Özellikle kanal inşaatının doğrudan zarar vereceği köylerde yaşayan sakinler ve muhtarlarla yapılan görüşme ile anketlerde, siyasi açıdan ilgi çekici sonuçların ortaya çıktığı görülüyor.

Bugün projenin yatırım ile finansmanı konusunda yapılan çalışmadan önemli başlıklar paylaşacağım.

Geçen hafta konuya kısaca değinerek, projenin yatırım finansmanına ilişkin senaryolarda, Uzakdoğu seçeneği üzerinde çalışıldığını belirttim. Biraz daha ayrıntı aktaracağım. Yeni ayrıntıların kaynağının; devletin kayıtlarına girmiş ve toplamda binlerce sayfaya ulaşan fizibilite raporu, ÇED, SED raporlarından damıtılmış 15 sayfalık bir “yönetici özeti” olduğunu belirteyim.

Eğer son zamanlarda bir “güncelleme” yapılmadıysa; Kanal İstanbul projesi için yatırım tutarları, işletme masrafları, gelirleri ve finansman maliyetleri ayrı ayrı analiz edilerek toplamda 21.06 milyar dolar yapım maliyeti öngörülüyor.

Bu bedelin 15 milyar dolarlık kısmı kanal maliyeti. Öte yandan bu kanal, halihazırda milyonlarca İstanbulluya hizmet veren ve çalışmakta olan enerji iletim hatları, altyapı tesislerini keserek geçecek. O nedenle de kesilecek hatlarda “deplase” adı verilen aktarım, yer değişikliği yapılması gerekiyor. İşte bu büyük iş 4.37 milyar dolar yatırım maliyeti öngörülüyor.

34 FİZİBİLİTE SENARYOSU

“Yönetici Özeti”ne göre; kamu özel işbirliği (KÖİ) modeliyle ihale edilmesi düşünülen Kanal İstanbul için 34 ayrı fizibilite senaryosu hazırlanmış. Bakın bu senaryo ve analizlerde uygun yatırım ve işletme bedelleri nasıl belirlenmiş:

Kanaldan beklenen geçiş gelirlerinde, trafik etüt çalışması ile İstanbul Boğaz geçişlerinde uygulanan tarifeler esas alınmış. Geçiş gelirleri ABD Doları bazında belirlenmiş. (Değişik senaryolara göre gemi başına 2.703 dolar ile 3.011 dolar arasında değişiyor.)

İşletme başlangıcı olarak kabul edilen 2026 yılından sonra, yıllık yüzde 2 ABD Doları enflasyonu varsayımına göre bu oranda yükseltilmiş. Burada hemen araya girip önemli bir not paylaşalım. Bütün bu kapsamlı raporların hazırlanma yılı 2018.

(Araya gireyim: İşletme başlangıcının 2026 yılı olarak kabul edilmesinin nedeni, inşaatın 2019 yılında başlayacağı ve 7 yıl süreceği hesabından kaynaklanıyor.)

İşletme süresi, senaryolara göre 15 yıl 20 yıl ve 25 yıl olarak değişiyor. Farklı bileşimlerde tasarlanan dört ayrı KÖİ modelinin tümünde, kanal geçiş işletmesi ve gayrimenkul konusu yatırımcıda görünüyor. Entegre tesis işletmeleri ise kamuda. Kamunun, kanal yatırımına katılım oranı yüzde 65 düzeyinde.

7 YIL GERİ ÖDEME YOK

7 yıllık inşaat süresinin şöyle bir önemi daha var. Senaryoların tamamında 7 yıllık yatırım ve inşaat dönemi boyunca, krediler için anapara geri ödemesi yapılmayacağı varsayılıyor. Kredi geri ödeme dönemleri ve vadeleri; 13 yıl ile 25 yıl arasında değişen işletme ve kiralama dönemlerine göre planlanmış.

ARSADAN 10.5 MİLYAR DOLAR

Kanal İstanbul proje alanında, gerçekleştirilecek arsa üretimleri bir yatırım aracı olarak planlanıyor. Bu yatırımlardan sağlanacak gelir bütün senaryolarda 10.5 milyar dolar olarak konulmuş.

Bitirirken altını çizelim: Kanal İstanbul'un inadına ve istemeyenler “çatlasa da patlasa da” yapılacağı demeçleri sıklaşıyor. Öte yandan, “ihale”ler yapılıp hemen makinalar çalışsa, her şey ama her şey sorunsuz ilerlese bile Kanal işletmesi en erken 2028 yılında başlayabilecek. İşte bu resim, AKP'nin kendi ömrüne hiç bitmeyecek, iktidardan hiç gitmeyecek gibi baktığının en somut örneği olarak şekillenmekte. Geride harabeye dönmüş bir dünya mirası şehir, Duyun'u Umumiye dönemini aratmayacak bir borç yönetimi bırakmayı göze alarak üstelik.

Sağlık harcamalarında karartma

Korona salgınında vakalar tekrar yükselişte. Yoğun bakım servislerinde yeniden yer sorunu başladı. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı tablodaki son 24 saat verilerine bakın:

■ 276 kişi yaşamını yitirdi.

■ 54 bin 740 yeni vaka saptandı.

■ Toplam vaka sayısı 3 milyon 633 bin 925 olurken, vefat sayısı da 32 bin 943'e yükseldi.

Değerli okurlar, açıklanan son vaka sayısı, Sağlık Bakanlığı'nın şimdiye kadar açıkladığı en yüksek günlük sayıdır. Bu, salgının kontrolden çıktığını göstermektedir. Rakamların soğukluğunun ardında, gelecek hayalleri kurarken hayata veda eden insanlar, ateş düşen evler, acılı yakınlar durmaktadır.

AKP KONGRELERİNİN PAYI

Şubat ve mart aylarında sorumsuzca yapılan AKP kongreleri, bu vahim tablonun sebeplerinden birini oluşturuyor. İktidar partisi, vakaların yeniden yükselişe geçtiği, okulların, dükkanların kapatıldığı zaten geçinemeyen insanlara para cezalarının kesildiği bir dönemde, ülkenin dört bir yanında kongreler topladı. Salonların talimatla tıka basa doldurulduğu bu kongrelerde sağlık kuralları hiçe sayıldı.

Bütün yetkileri kendisinde toplayan, bu tablonun ortaya çıkmamasından sorumlu olması gereken Cumhurbaşkanı, kalabalık salonlarla övünebildi.

YASTIK ALTI NE İÇİN

Övünmekle kalmadı. Partili Cumhurbaşkanı, bütün bu lebalep il kongrelerinin finalindeki 7. Olağan Büyük Kongre'de de vatandaştan “yastık altı dövizleri çıkarmasını” istedi. “Yastık altı” tasarrufun büyümesi ekonomide güven erimesinin göstergesidir.

Sağlıkta ve ekonomide böyle bir tablo yaşanırken bu tabloyla gayet uyumlu bir gelişme oldu. Sağlık Bakanlığı, harcamalarını karartmaya başladı. Aslında geçin yıl ekim ayında çıkarılan bir torba kanunda bu karartmanın ipuçları vardı.

HALKIN VERGİSİNE SANSÜR

Kamu idarelerinde bütçe hazırlama esasları değiştirilmişti. Torba yasa görüşülürken muhalefetin ısrarlı sorularına karşın iktidar temsilcileri, bir değişiklik olmayacağını söylemişti. Ama gerçeği söylemedikleri bugün ortaya çıktı.

Sağlık Bakanlığı bütçe giderleri tablosunda şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri ile aşı/ilaç şirketlerine ödenen bedelleri GÖSTERMEMEYE başladı. 2020 yıl sonuna kadar yap kirala devret modeliyle yaptırılan hastanelerin kira ve hizmet bedelleri ile aşılama harcamaları bütçe tablolarında yer alıyordu.

Bu hafta başında yayımlanan 2021 yılı verileriyle tabloların içeriğinin değiştiği görülüyor.

BAKANLIK NEYİ SAKLIYOR?

Bu önemli gelişmeye kişisel blogunda ayrıntılı olarak yer veren Dr. Ergun Demir, “Sağlık Bakanlığı neyi saklıyor?” diye soruyor.

5 Nisan'da yayımlanan mart ayına ilişkin mali tabloda hangi kaleme ne kadar harcama yapıldığı bilgilerine yer verilmediğine dikkat çeken Demir, müteahhitlik şirketlerine ödenecek tutarların artık kamuoyu tarafından bilinmeyeceğini vurguladı.

Aslında bu soruyla beraber sorulması gereken diğer soru, Sağlık Bakanlığı niye saklıyor olmalı. Sorunun cevabı üzerine biraz düşündüğümüzde, sayıları 10'u geçmeyen bir grup müteahhide gizli sözleşmelerle bütçeden milyarlar aktarıldığı artık biliniyor. Şehrin dışına yapılan, hastane içinde bir servisten diğerine gitmenin bile yorgunluk kaynağı olduğu şehir hastanelerinde alınması gereken asıl hizmetin “beş yıldızlı bir otel konforu” olmadığı da vatandaşlar tarafından yaşayarak görülüyor. Bu deneyimler itirazlara dönüşmeye başladı.

Belli ki iktidar, Sağlık Bakanlığı'nın her birine ayrı kiracı olduğu şehir hastanesi müteahhitlerine 25 yıl boyunca aktarılacak tutarları yayımlamayı artık kendisi için uygun görmüyor. Çünkü toplum içinde faturanın kendisine çıkarıldığına ilişkin farkındalık artıyor.

Şehir hastaneleri açılsın, müteahhitler kazansın diye onlarca devlet hastanesini kapatan, yatak sayısında ciddi bir artış olmadığı halde çok artmış gibi gösteren iktidar, toplumun bu konudaki uyanışından rahatsız. Şehir hastanesi müteahhitlerine bu sene, yaklaşık 10 milyar lirası kira bedeli olmak üzere  16.3 milyar TL ödeneceğini biliyoruz. İktidarın karattığı verileri yine öğrenir siz okurlarla paylaşırız.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları