Savaşın yıkımı
Çiğdem Toker; Dün ABD doları karşısında en çok değer yitiren para birimlerinden biri de Türk Lirası oldu. Değer kaybının hızlanması, Merkez Bankası rezervlerinin önemini bir kez daha vurguluyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya “operasyon” adı altında açtığı savaş, uluslararası sahada, ekonomi ve siyasetin bütününde taşları yerinden oynattı. Bu durumu, “yeni dönem” diye tanımlayanlar çoğunlukta ama içerdiği olumlu anlamdan dolayı “yeni” kelimesi tuhaf kaçıyor. Tam olarak karabasan ve süreklilik kazanmış krizler döneminden söz etmek daha gerçekçi. Savaştan çıkar sağlayan gruplarda yer almıyorsanız tabii.
Dün güne Ukrayna'da şehirlerin hava saldırısına uğradığı haberiyle başladık. Ardarda yapılan “üst düzey” toplantılar ve açıklamalar birbirini kovaladı. Endişeli yüz ifadesi ve şık giyimleri içinde konuşan teknokratların hiçbirinin sözü, savaşın gerçekte ne olduğunu, Ukrayna'daki seferberlik ilanının ardından küçücük çocuklarıyla aniden vedalaşmak zorunda kalan babaların alt üst oluş fotoğrafları kadar anlatamadı. Anlatamaz da.
Hayatları aniden alt üst olan çocuklara uluslararası hukuku, ihlalleri, AB'yi ve NATO'yu kimse izah edemez. Kaldı ki, çocukları ve genç nesillerin yararını gözeten bir dünyada yaşamıyoruz ne yazık ki. Hava saldırısında bulunan savaş uçaklarına bakarak bundan sağlanacak yararları hesaplayıp yorum ve analiz diye anlatmanın utancını, sahipleriyle baş başa bırakalım.
Ukrayna halkına ilk dakikadan itibaren kayıp ve yıkımlar getiren savaş, ülkemizi de dolaylı olarak olumsuz etkileyecek.
EKONOMİK BAĞIMLILIK
Bağımsız iktisatçı ve analistlerin tamamı, ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı belirsiz bu savaşın; iki ülkeyle enerji, gıda ve turizm alanlarındaki bağımlılığı dolayısıyla Türkiye ekonomisine ağır hasar vereceği görüşünde birleşiyor. Rusya ile Ukrayna, dünyadaki büyük hububat üreticileri arasında yer alıyor. Fiyatlardaki artışın ekmeğe erişimi güçleştireceği belirtiliyor.
Yanı sıra enerji ve değerli madenlerdeki fiyat artışları da doğalgaz ve elektrik fiyatlarına yansıyacak gelişmeler. Vatandaşın belini büken elektrik ve doğalgaz faturaları dolayısıyla, enerji tarifelerinde yeni düzenleme ve kararların beklendiği bu dönemde, savaşın hesapları değiştireceği ve beklenen indirimin zorlaşacağı belirtiliyor.
REZERVLER
Hatırlayan okur çıkabilir; “128 milyar dolar nerede?” tartışmasının hararetli olduğu dönemde (2020 sonu) eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “Merkez Bankası'nda 35 yıl çalıştım. Döviz kıtlığı yaşadım, sıfıra yakın döviz rezervi gördüm ama eksi rezervi hiçbir zaman görmedim, duymadım” demişti. Aradan bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen eksi rezerv sorunu devam ediyor. Çünkü açıklanan rezervlere Swap yani (takas/borç para) dahil değil. Swap dikkate alınmadığında Merkez Bankası rezervleri eksi 56.9 milyar dolar düzeyinde.
Dün ABD doları karşısında en çok değer yitiren para birimlerinden biri de Türk Lirası oldu. Değer kaybının hızlanması, Merkez Bankası rezervlerinin önemini bir kez daha vurguluyor. Savaşın yol açtığı, açacağı büyük yıkımlara, ekonomik buhranın da eklenme olasılığı, ülkemiz siyaset sahnesinde de önemli değişimlerin habercisi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları