Seçim ekonomisi başladı
Çiğdem Toker; Sosyal desteklerdeki artış sinyali, AKP için hayati önem taşıyan seçimlere yönelik uygulayacağı özel ekonominin tek maddesi olmayacak.
Tarihi netleşmese de seçimin tansiyonu yükseliyor.
Haberi duymuşsunuzdur. AKP iktidarı, sosyal yardımlarla ilgili uygulama alanını genişletiyormuş. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık bir araya gelerek içinde enerji, eğitim alanında yeni destek uygulamalarının oluşacağı bir paketi görüşmüş. (NTV) Sosyal yardımlar AKP'nin 20 senedir en istikrarlı sürdürdüğü politikalardan biri oldu. Milim sapmadığı gibi sürekli geliştirildi. Zira oy oranına etkisi düzenli ölçüldü. Bunda bir gariplik yok. Garip olan, modern bir devletin zaten sağlaması gereken bu destekleri, hitap ettiği kesimlerin gözünde partinin lütfuyla, inayetiyle ve adeta kendi cebinden yapıyormuş gibi göstermesi oldu.
Bu da AKP için bir siyasi başarı olsa gerek.
★★★
2015'te genel seçimler öncesinde (ikisinde de) Karadeniz şehirlerini dolaştım. Özellikle iç kesimlerde sosyal desteklerin ne kadar etkili olduğuna tanıklık etmiştim. Sosyal destekler sadece yasal yaygın olanlarla sınırlı değildi. (Sedat Peker'in yardım kamyonları o sıra çok konuşuluyordu.)
Anlaşılan büyük ve kritik seçim yaklaştıkça, sosyal destekler büyüyerek yaygınlaşacak.
– Sosyal desteklerdeki artış sinyali, AKP için hayati önem taşıyan seçimlere yönelik uygulayacağı özel ekonominin tek maddesi olmayacak.
Birçok bakanlıkta, her bakanlığın kendi görev alanına giren çalışma eş zamanlı yürütülüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir imar affı için harıl harıl çalıştığı ve TBMM açıldığında bu çalışmanın bir yasal düzenlemeye dönüşeceği konuşuluyor sözgelimi.
– Uzun süredir kararlı bir mücadele sürdürdükleri halde bugüne dek sonuç alamayan emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için de tünelin ucu göründü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu konudaki çalışmayı biraz gecikmeyle de
olsa yıl sonuna yetiştireceği belirtiliyor.
– Asgari ücret ile emekli aylıklarında iyileştirme de ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı alanlardan ikisi. Seçim ekonomisine yönelik bu çalışmalar kaçınılmaz olarak kamu harcamalarını artıracak. Ancak işin bu kısmı iktidarın pek umurunda değil. Çünkü seçimi kaybetmemek her şeyin önünde.
★★★
Dahası, ülke yönetilirken birkaç temel rehberden biri olan Orta Vadeli Program'da (OVP) tutarlı olup olmamak tamamen önemini yitirmiş görünüyor. Resmi Gazete'de yayımlanan, 2023-2025 dönemini kapsayan OVP'de, başta enflasyon ve büyüme olmak üzere, makroekonomik veriler değiştirildi. Ancak revize edilen rakamlar bile tutarsızlıktan kırılıyor. Misal 2023 yılı enflasyonu yüzde 24.9'a çıkarıldı.
Önünüzde bir seçim var, dünya kadar harcama planlıyorsunuz. Buna karşın şu an resmi düzeyde yüzde 80 olan enflasyonu yüzde 24.9 olarak hedef diye koyuyorsunuz.
★★★
Bu rahatlığın nereden kaynaklandığını anlamak zor değil. OVP'deki rakamlar tutmuş tutmamış kimsenin derdi değil. Ne denetimi var ne yaptırım ne de bundan mahcup olacak bir siyasi heyet. Bakan Nebati'nin, son OVP ile Türkiye Ekonomi Modeli'nin merkeze alındığını söylüyor olmasını kimsenin anlamamasının da bir önemi yok. Nasılsa kendileri anlıyor…
Özetle, AKP iktidarı kaybederse bir seçimden çok fazlasını kaybedeceği 2023 seçimleri öncesinde para musluğunu açmış durumda. Açılan muslukların, seçim kazandırmayı sağlayacak, olası etkileri karşısında muhalefetin ne yapacağı, seçimin kaderini belirleyecek unsurlardan biri.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları