Sosyal medya yasasında 'mayınlar'
Çiğdem Toker: Halihazırda birçok sosyal medya platformunun merkezinin yurtdışında olması özellikle hukuk yaptırımlarını uygulamayı neredeyse imkansız kılıyor.
AKP, bayrama kadar sosyal medya yasa teklifini TBMM'den geçirmeyi hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın YKS öncesi canlı youtube yayınına onbinlerce dislike atılması, #oymoyyok başlığının açılması üzerine raftan indirilen yasa teklifi, Genel Kurul'da görüşülmeye başlandı.
Yasanın tam adı: “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi.”
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Adalet Komisyonu'ndaki sunuşunda, bu yasanın ihtiyaçtan doğduğunu, iktidar partisi olarak aradıkları şeyin bir hukuk, yöntem ve yol olduğunu söyledi.
Ama Komisyon tutanakları, yakın gelecekte ülkeyi bekleyecek yeni koşullara dair önemli ipuçları içeriyor. Zaten ağır baskı altındaki ifade özgürlüğü üzerindeki kuşatmayı kastetmiyorum.
YASAL TEMSİLCİLİK KONUSU
Teklifte, sosyal medya sağlayıcı şirketlerin Türkiye'de yasal temsilcilik kurması maddesi öne çıkıyor. Ki bu düzenleme, bütçe açısından gerekli olan vergilendirme kadar idari, hukuki ve cezai takiplerde muhatap bulma, yaptırım uygulayabilme açısından önem taşıyor.
Halihazırda birçok sosyal medya platformunun merkezinin yurtdışında olması özellikle hukuk yaptırımlarını uygulamayı neredeyse imkansız kılıyor. Ancak devletin bütün aygıtlarının otoriterleştiği ülkemizde, sosyal medyayı, bant daralma gibi cezalarla kullanılamaz hale getirecek kuşatma ve baskıların çıkış noktası da yine bu madde olacak.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, sosyal medya sağlayıcılarının temsilcilik açması halinde, verilerin Türkiye'de saklanması konusunda ciddi sıkıntılar doğacağı uyarısında bulunuyor.
YA TAŞERON YA PAHALI YATIRIM
Antmen, Komisyon'daki konuşmasında konuyu şöyle değerlendiriyor:
“Bazı sosyal medya sağlayıcı şirketler bu verileri kendileri sakladıkları gibi, bazıları da bu verileri taşeronlara ya da başka şirketlere saklattırıyor olabilirler. Örneğin, verilerini kendisi saklamayan bir servis sağlayıcının Türkiye'de en az 50 ila 100 milyon dolarlık bir yatırım yapması gerekiyor ki Türkiye'de bu verileri saklayabilsin.”
Twitter'ın kullanıcı verilerini Çin, Rusya ve Kuzey Kore'de depolatmadığını hatırlatan Antmen, “Çünkü kişisel verilerin tamamı ele geçirilir korkusu var” diyerek dikkat çeken bir uyarıda daha bulunuyor:
“Bakın, bu ülkede maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk ordusunun namahrem kozmik odasına girildi ve bu nedenle pek çok hayat kaybedildi. Bundan çok bahsetmek istemiyorum ama bunu gören bir yabancı sosyal medya şirketi Türkiye'de verilerini depolamaz çünkü güvenmez; ondan sonra eline flaş diski alan polis, “Bana şu bilgiyi, şu veriyi ver” der, insanların, hiç kimsenin özel hayatı kalmaz. Mahkemeye giden, özellikle -çok özür dileyerek söylüyorum- AKP koridorlarından geçerek hâkim ve savcı olmuş sözde hukukçular buna anında karar verir. Bu kanun yasalaşmamalı.”
TURİSTLERİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ
Antmen, bu teklifin yasalaşmasının turizme de darbe indireceğini şu sözlerle izah ediyor:
“Türkiye'ye yılda kaç milyon turist geliyor. O insanların özel bilgileri, verileri Türkiye'de toplanıp Türkiye'de depolanınca onlar Türkiye'ye gelecek mi zannediyorsunuz? “Ekonomik kriz var” diyoruz, yetmiyor bir de turistlerden olacağız, Facebook reklam gelirlerindeki vergilerden, Twitter reklam gelirlerinden, Instagram reklam gelirlerinden olacağız.”
AKP, tıpkı çoklu baroda olduğu gibi yine virgülüne dokundurtmadan bu yasayı da geçirecek. Ama meselenin, hak ihlallerinin ağırlaşmasından turizm gelirlerine, reklam gelirlerinden bizzat devlet kurumlarının bu platformdan yoksun kalacak olmasına kadar çok yönü olduğunu kayıt düşmüş olalım.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları