Türkiye küresel ölçekte yetersiz
Çiğdem Toker: Siyasi partilerin (SP) finansman kaynaklarındaki şeffaflığın artırılması ve rüşvet suçuyla mücadelede ilerleme için Türkiye'ye toplam 17 öneride bulunduğu hatırlatılıyor.
Türkiye'nin yetersiz bulunduğu sahanın adı yolsuzlukla mücadele. Yetersiz bulan kurum, Türkiye'nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzlukla Mücadele Kurulu. Kurul, İngilizce açılımının kısaltması olan GRECO adıyla anılıyor (Group of States against Corruption).
GRECO, haziran ayı sonunda Türkiye'yi konu alan iki rapor yayınladı. Bazı istisnalar dışında Turkiye'nin pek çok alanda yolsuzlukların önlenmesinde mesafe alamadığı kayda geçirildi. Yayımının üzerinden 3 hafta geçmesine karşın raporlar ülkemizde gündem olamadı.
Oysa tespitler, kamu ihalelerindeki yolsuzlukları, son dönemde el değiştiren büyükşehir belediyelerinde ortaya çıkan “ahbap çavuş ilişkileri”ne dayanarak dağıtılmış vurgun boyutundaki ihaleleri önemseyen herkes için büyük önem taşıyor.
GRECO raporlarında, AKP iktidarının bundan 17 yıl önce, bitirmeyi vadederken 3Y diye sloganlaştırdığı “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar”dan yolsuzlukla mücade sözleri ayrıntılı analiz ediliyor. Türkiye'nin somut bir ilerleme kaydedemediği, “tavsiyeler” bazında incelenerek sergilenmiş. Siyasi partilerin finansmanı ile parlamento ve yargı alanında yolsuzluğun önlenmesi konusundaki zayıflıklar vurgulanıyor.
SİYASİ PARTİ FİNANSMANI
Siyasi partilerin (SP) finansman kaynaklarındaki şeffaflığın artırılması ve rüşvet suçuyla mücadelede ilerleme için Türkiye'ye toplam 17 öneride bulunduğu hatırlatılıyor. Birkaçını özetleyelim:
– SP'lerin yıllık hesapları şunları içersin:
1. Seçilmiş temsilci ve adaylarının kampanyaları da dahil olmak üzere partileri adına yaptıkları siyasi faaliyetleri için bireysel olarak elde ettikleri gelir ve yaptıkları harcamaları
2. Siyasi partilerle ilişkili veya kontrolleri altında bulunan teşekküllerin hesapları.
– Kamunun SP'lerin hesapların ve denetim organları raporlarına kolayca erişebilmesinin sağlanması.
– SP'ler ve adayların parlamenter, Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçim kampanyalarının finansmanında şeffaflığın düzenlenmesini ve özellikle 3. kişilerin yaptığı bağışlarda şeffaflığın artırılması yollarının bulunması.
– Adayların, kampanyalarda aldığı bütün bağışları düzenli olarak açıklamaya zorunlu tutulması.
– Parti hesaplarının lisanslı uzmanlarca bağımsız denetimi.
– Seçim kampanyalarının finansmanı konusunda orantılı ve caydırıcı yaptırımların getirilmesi.
HAYAL KIRIKLIĞI
17 öneriyle ilgili tespit şöyle:
“Önerilerden 7'si tatmin edici bir şekilde yerine getirilmesine rağmen, 6'sı kısmen uygulandı ve 4'ü hiç uygulanmadı. Ve bunların tamamı parti finansmanının şeffaflığını ilgilendiriyor. GRECO, parti finansmanında süren ilerleme eksikliği nedeniyle, durumun hayal kırıklığı yaratmaya devam ettiğini belirtti.''
RÜŞVETLE MÜCADELE KARNESİ DE KÖTÜ
GRECO'nun eş zamanlı yayımladığı ikinci Türkiye raporunun konusu ise milletvekilleri, hakimler ve savcılarla ilgili. Yasama ve yargı alanında yolsuzluğun önlenmesine yönelik olarak alınması gereken önlemleri kapsıyor. Bu konuda ilk değerlendirmesini Mart 2016'da yapan GRECO, raporunda 22 tavsiye yayınlamış.
3.5 yıl sonra bugün gelinen manzara iç karartıcı. Yeni raporda 22 tavsiyeden bugüne kadar sadece 2'sinin tatmin edici bir şekilde yerine getirildiği veya tatmin edici bir şekilde ele alındığı belirtiliyor. Avrupa Konseyi, Türkiye'nin önerilen tavsiyelerin onda biri anlamına gelen 2 tavsiyeyi yerine getirmesini “Küresel olarak tatmin edici değil” diye niteleyerek rapora aktardı.
30 ARALIK'A KADAR EK BİLGİ
Raporun sonuç bölümünde “GRECO 9 yıl içinde Türkiye'nin attığı adımların hâlâ yetersiz olduğunu tekrarlamak zorundadır” denilerek, Türkiye Heyet Başkanı'ndan 30 Aralık 2019'a kadar ek bilgi sunması talep edildi.
Avrupa Konseyi, Türkiye'ye bu raporları Türkçe'ye tercüme ettirerek kamuoyuna duyurması çağrısında da bulundu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları