loading
close
SON DAKİKALAR

Vergi cennetleri listesi neden açıklanmıyor

Çiğdem Toker
Tarih: 18.04.2022
Kaynak: Çiğdem Toker - Sözcü

Çiğdem Toker; Gerçekten de vergi cenneti adaya servet transferi kanuna aykırı değildir. Ama adı “kaçınma” olsa da yapılan şey düpedüz ülkende ödemen gereken vergiyi ödememektir.

Vergi cenneti nedir? Niye vardır?

İlk kez duyan okuru gözeterek kısa cevap:

Vergi cenneti, vergi oranlarının çok düşük veya sıfır olduğu yerlerdir.

Vergi cennetleri, servet sahipleri paralarını rahatça tutabilsinler diye icat edilmiştir.

Ülkesinde vergi ödemek istemeyen servet sahipleri. o minicik ülkelerde, bir dolara bir paunda şirket kurar (eskiden “posta kutusu” şirketi denirdi).

Sonra da ülkelerinde yaptıkları legal/illegal serveti buralara gönderir. Buna kibarca “vergiden kaçınmak” derler. Kelimedeki n harfini vurgular, “kaçırma” derseniz öfkelenirler.  “Kaçırmıyorum, kaçınıyorum” derler.

Gerçekten de vergi cenneti adaya servet transferi kanuna aykırı değildir. Ama adı “kaçınma” olsa da yapılan şey düpedüz ülkende ödemen gereken vergiyi ödememektir.

Dünyanın her yerinde. Aralarında seçmenine vatan bayrak nutukları atan politikacılar, her iktidarla arayı iyi tutan, şirket sahipleri, sahne sanatçıları, futbolcular gibi kimileri sevilen kişiler olduğu sır değildir.

RİYAKAR DÜNYA

Doğrusunu söylemek gerekirse vergi cennetine kapı açan devletler ile sonra “hukuk”, “şeffaflık” adalet diyen devletler birbirinden pek farklı değildir.

Dolayısıyla büyük fotoğrafta aslında büyük bir riyakarlık vardır.

EŞYAYI ADIYLA ÇAĞIRABİLMEK

Ancak bu riyakar tabloda ayırıcı bir çizgi vardır. O da vergi cennetine vergi cenneti diyebilmiş olmaktır. Bir devletin vergi cennetine vergi cenneti demesi yani eşyayı adıyla çağırması, ancak bağlayıcı, hukuki bir siyasi kararla mümkün.

★★★

Beş  sene önce yazdım.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Man Adası belgelerini paylaşınca…

Hatta çok daha önce, 2000'lerin başında dünyadaki tartışma yeniyken haberleştirdik.

Tekrar yazıyoruz çünkü eskiyecek konu değil.

Pırıl pırıl gençlerinizin yılgın,evde oturduğu, hayal kuramadığı, orta sınıfın ortadan kalktığı, emeklilerin açlık sınırında yaşadığı bir ülkede her gün yazsanız az.

Meselenin özü şu:

Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, vergi cenneti bir ülkede kurulmuş şirkete, Türkiye'den bir ödeme yapılacaksa, yüzde 30 vergi kesintisi yapılması gerekiyor…

Eğer vergi cenneti ülkeye, resmen vergi cenneti demişseniz.

Ama iktidar olarak bunu yapmamışsanız, vergi cennetinde kurulmuş minicik şirketlere para yollayanlar, beş kuruş vergi ödemiyor. Yollanan para milyonlarca dolar olsa bile.

Bunun yapılabilmesi için de vergi cenneti adaların bir Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilmesi gerekiyordu.

AKP iktidarlarının Bakanlar Kurulları, yasanın çıktığı 2006'dan Bakanlar Kurulu'nun ortadan kalktığı 2018'e kadar bu listeyi ilan etmedi.

Artık bu isimde bir Anayasal organ yok.

Peki her konuda karar çıkarma yetkisine sahip Cumhurbaşkanı, dört yıldır bu yönde bir karara imza atmış mı?

Atmamış.

Sizce  neden?

Vergi cennetleri resmen ilan edilse

Vergi cennetleri, liste olarak ilan edilse şunlar olur:

– Tanınmış holdinglerin,

– “Milletin cebinden beş kuruş çıkmıyor” denilen büyük yap-işlet-devret projelerini yapan şirketlerin,

– Bazı siyasetçilerin,

– Tanıdığımız tanımadığımız sayısız kişi ve kuruluşun para transferlerinden yüzde 30 vergi alınır.

– Bu vergiler bütçeye gelir olarak kaydedilir.

– Bütçe açığı azalır.

– Yoksulu, dar gelirliyi ezen dolaylı vergilerin payı düşer.

– Bu vergi alınacağı için, parayı transfer etmek şirket için cazip olmaktan çıkar. Kazanç ve servet Türkiye içinde kalır.

İstifa eder mi sorusu

Beş yıl önce… CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın akraba ve yakınları tarafından Man Adası'na gönderilmiş milyon dolarların Swift belgelerini gösterdi.

Sordu: 1 Sterlin'lik şirkete neden milyonlarca dolar gönderiliyor?

Erdoğan cevaben şöyle dedi:

“Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Artık ismini anmaya dahi tenezzül etmediğim bu zata soruyorum, iddiaların belgesi var mı, varsa çıkart milletin önüne ben hemen gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne, iftira ettiğini söyle, özür dile.”

Erdoğan ayrıca üç de tazminat davası açtı. Davalarda Kılıçdaroğlu'nun tazminat ödemesine karar verilmişti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı iki gün önce bozdu. “Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü demokrasinin işleyişi için hayati önemdedir” denildi. Tartışmalarda kamu yararı bulunduğu belirtildi.

Bu kararın ardından Erdoğan'ın istifa edip etmeyeceği konuşuluyor. Zaman kaybı… “One Minute”ten sonra bugün İsrail ile ilişkilere, Cemal Kaşıkçı katliamının ardından söyledikleri ile dosyanın gönderilişine bakılması yeter.

Yargıtay kararında, kamu yararı ile düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne yapılan vurgu meselenin en önemli ve umut vadeden kısmıdır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları