Yaz saati işkencesi
Çiğdem Toker; Avrupa’nın büyük bölümünde geçen pazar sabahı, saatler bir saat geriye alınarak yaz saati uygulaması sona erdirildi, kış saatine geçildi.
Vatandaşın elektrik faturalarının bir de kalıcı yaz saati yüzünden yükselecek olması da ücret artışlarının enflasyonist etki doğuracağını vaaz edenlerin umurunda değil. Niye olsun? Değil mi ki söz konusu olan vatandaş?
Avrupa’nın büyük bölümünde geçen pazar sabahı, saatler bir saat geriye alınarak yaz saati uygulaması sona erdirildi, kış saatine geçildi.
Türkiye’de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Enerji Bakanı olduğu dönemde geçilen kalıcı yaz saati uygulaması, 8 yıldır yürürlükte.
Milyonlarca vatandaşın hayatını aksatan, çocukların güvenliğini tehdit eden, öğrenme zorluklarına yol açan bu politika katılığı, rıza üretmek için tasarruf sosuna bulanmış bir kayırmacılık hikayesidir.
Adını elbette açıklamayacağım bir öğretmen tanıdığım, günlerin hızla kısaldığı, günün geç aydınlandığı bu haftalarda birçok okulda öğretmenlerin, çocukların okula geldiğinde hala tam açılamamış olması nedeniyle ilk derse matematik koymamaya çalıştığını söyledi.
Bu, meselenin eğitimle ilgili yönü.
Bir de güvenlik boyutu var.
Ancak küçük çocuklarını sabahları okula göndermek zorunda olan anne babaların yaşayıp hissedebileceği güvenlik endişesi, bu kararı alanların, bu kararı sürdürenlerin ve bu karar “sayesinde” kasalarını dolduran elektrik dağıtım şirketlerinin sahiplerinin ve onları yönetenlerin umurunda değildir.
Yataklarında uyumaları gereken saatte okul için kaldırılan çocukların uykusuzluğu, bu uykusuzluk nedeniyle, sabahları ilk derste derse odaklanamadıkları için kafalarını sıraya koyup uyumaları da öyle.
Elektrik tüketimi artıyor
Tasarruf sağlayacağı iddiasıyla başlatılan bu uygulamanın, tasarruf bir yana, ülkenin 21 bölgeye ayrılmış elektrik dağıtımını yapan ve çoğu kamuoyunca bilinen şirketlerin gelirini arttırdığı artık bilinen bir gerçek.
Kış saati uygulamasına geçilse, konutlarda açılmayacak aydınlatma düğmelerine, yaz saati sürdüğü için basılıp lambalar açılıyor. Çalıştırılmayacak elektrikli ev aletleri o bir saatin geriye alınmaması nedeniyle fazladan çalıştırılıyor.
Biyolojik saat bozuluyor
Kalıcı yaz saati, çalışma hayatında da olumsuz etkiler doğuruyor. Türkiye’nin batısında sanayi kentlerinde yaşayan ve çalışan işçiler, mesai başlangıcına yetişmek için güne karanlıkta başlayıp yollara dökülüyor.
Güne karanlıkta başlamanın sokağa karanlıkta çıkmanın insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de yıllardır dile getirilmesine rağmen, bu da aynı kararda değişiklik yapmaya yetkili olanların umurunda olmadı.
Enerij Bakanı Alpaslan Bayraktar geçen yıl bakanlık bütçesinin görüşüldüğü TBMM’de, kış saati uygulamasına geçilmeyeceğini söylemiş, ısrarlı sorular üzerine, şu enteresan açıklamayı yapmıştı:
“Türkiye’de, İstanbul’da güneş saat 08.20’de ağarıyor, Paris’te saat 08.34’te, Berlin’de yine sekiz buçukta güneş ağarıyor; oralarda hiçbir problem olmuyor, bizde neden problem oluyor, anlamakta güçlük çekiyorum."
Enerji Bakanlığı, kalıcı yaz saati uygulamasına dayanak olarak, 20 Kasım 2015 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi ile yapılan protokolü gösteriyor. Bu protokol kapsamında yaz saati uygulamasının enerji verimliliğine etkisinin araştırıldığını içinde psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü uzmanları, sosyologlar ve diğer teknik ekibin yer aldığını bildiriyor. Ama ne hikmetse Albayrak ve ondan sonra gelen hiçbir Enerji Bakanı, hepimizin hayrına olduğunu iddia ettikleri bu raporu ve heyetteki isimleri kamuoyuna açıklamadı.
Hatta önceki Enerji Bakanı Fatih Dönmez, bu konuda CHP’li yerel yönetimlerden yükselen eleştirilere “Herkes kendi işiyle meşgul olsun” diyecek kadar da vatandaşa tepeden bir bakış sergilemişti.
Kimler
Kalıcı yaz saatinde inat eden karar vericilerin, bu karar ile kayırdığı şirketlerin bir kısmı (Cengiz Limak, Kolin, Türkerler) aynı zamanda büyük ulaştırma ve altyapı projelerini gerçekleştiren müteahhitlik şirketlerinin grubunda yer alan şirketlerden oluşuyor. Yanı sıra, Sabancı, Zorlu, Aksa gibi sanayi grupları ile Çalık, Aydem şirketleri de Türkiye’nin birkaç ili içine alacak biçimde gruplanmış bölgelerin elektrik dağıtımı yapıyor.
Vatandaşın elektrik faturalarının bir de kalıcı yaz saati yüzünden yükselecek olması da ücret artışlarının enflasyonist etki doğuracağını vaaz edenlerin umurunda değil. Niye olsun? Değil mi ki söz konusu olan vatandaş? Yaz saati işkencesine de müstahaktır. Hem ne diyordu o şarkı, ‘Her şey sermaye için sevgilim.’
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları